2017 ülkelerin yumuşak güçlerindeki sert değişiklikler yılı olabilir

A. Levent ALKAN
A. Levent ALKAN [email protected]

Yumuşak ve sert güç. Ülkeler arası etkileşimin iki farklı kutupsal boyutudur. Soğuk savaş sonrasında küreselleşmenin etkisinde kalan yeni dünya düzeninde filizleniyor. Sert güç bir ülkenin itici etkinliğini, yumuşak güçse çekeci parametrelerini resemediyor. Ülkenin yumuşak gücünü çok kestirmeden ana hatlarıyla ortaya koymak istersek, askeri güç olarak eriştiği faaliyetlerin dışında kalan, küresel ölçekteki tüm ağırlığıdır diyebiliriz. Joseph Nye’ın 26 yıl öncesine uzanan tanımı, yumuşak güç için 2 temel grubu işaret ediyordu. İlk grup objektif, ikinci grupsa tarama verilerinden oluşuyor.

Portland, “Yumuşak Güç 30 (Softpower 30)” adı altında bir endeks yayınlıyor. Bu endekse göre oluşturduğu rapor, en son 2016 Haziran-2015 Haziran dönemini kapsamaktadır. Tanımladığı kriterlerde ülkeleri en yumuşaktan en serte göre sıralıyor. Objetif veriler; hükümeti, dijitalleşmeyi, kültürü, eğlenceyi, eğitimi ve iş yaşamındaki anlaşmaları, iş hayatı boyutunda analiz ediyor.

Tarama kanalındaysa; mutfak kültürü, teknik protokoller, güler yüzlülük, cana yakınlık, dış politika, yaşanabilirlik ve genel kültür yer alıyor. Objektif ve tarama başlığı altındaki tüm tercihler, yumuşak güç büyük resminin birer parçası olarak yerlerini alıyorlar. Buraya kadar herşey yolunda gidiyor. Objektif ve tarama ana gruplarının genel toplam içinde farklı ağırlıklarla temsil edilmelerine gelince işler karışıyor. Portland’ın modeli; objektif verilere %70, tarama bilgilereyse %30 ağırlık vermiş. Diyeceğim o ki, bir başkası objektif ve taramalar ana gruplarına; %65, %35; %60, %40; %80, %20; %90, %10 gibi farklı ağırlıklar da atayabilir. Portland oluşturduğu “Soft- Power 30 Index (YumuşakGüç 30 Endeks)” sıralamasında, bir tam yılı Haziran’dan Haziran’a karşılaştırıyor. Yani; 2016 Haziran- 2015 Haziran, 2015 Haziran- 2014 Haziran gibi... Bu endeks tanımındaki ülkelere her yıl yenileri girip çıkabiliyor. 2015 Haziran-2014 Haziran döneminde endeks, Türkiye’yi 28’inci sırada gösteriyor. 2016 Haziran- 2015 Haziran dönemine geldiğimizdeyse Türkiye 32. sırada yer alıyor. Bu dönüşümde gerekçe olarak Rus uçağının düşürülmesi gösteriliyor.

Rusya ile olan ilişkilerimizdeki geçici aksaklığın; dış politikayı, iş yaşamındaki anlaşmaları etkisi altına aldığını biliyoruz. Demek ki sıcak savaşın dışında kalan alanda verdiğimiz mücadele, en az terorizm ve toprak bütünlüğü kadar “yumuşak gücümüz” de önemlidir. Çarşamba günü Trump, ABD seçimlerinden sonraki ilk resmi konuşmasını yapmış olacak. Küresel objektif değerler ve diğer veriler, ABD için farklı bir sayfayı aralayacak. Her radikal gelişme, ABD’nin yumuşak gücünde düşüş anlamına gelebilecek. Gerileyen yumuşak güç, onun karşıtı askeri gücün yani sert gücün artışını getirecek. Tarih belki de Trump sonrası ABD için bazı ilkleri de yazacak. Hep birlikte göreceğiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar