2017 ilk görev: E-ticarette olun!

Murat YILDIZ
Murat YILDIZ TEKNO STRATEJİ [email protected]

E-ticaret sektöründe iki kavram var; Satış sitesi ve pazaryeri. Bir marka kendi web sitesini yapıp buradan satış yaparsa, e-ticaret sitesi oluşturmuş olur. Aynı marka ürünleri bir başka web sitesi altında dükkan açarak satarsa, bu site bir pazar yeridir. Türkiye’de N11. Hepsiburada, Sahibinden, GittiGidiyor gibi farklı pazaryeri siteleri var. Dünyadaki örnekler arasında ise Amazon, Alibaba ve Ebay’i sayabiliriz. App Store ve Google Play’de bir anlamda mobil uygulama geliştiriciler, yayıncılar ve diğer içerik geliştiriciler için bir pazar yeri.

Geçtiğimiz günlerde Alibaba grubunun iş birliği ile hazırlanmış olan, “E-Commerce In China: Opportunities For Asian Firms” raporunu okudum. Özetle Çin, dünyanın pazar yeri olmak istiyor. Ürününüzü nerede ürettiğinizin bir önemi yok. Eğer tüm dünyaya satmak istiyorsanız bunun yolu Çin’den geçecek. Çünkü Alibaba başta olmak üzere, Çin tüm dünyanın pazar yeri olmaya aday. Rapordaki büyüklükleri gördükçe insanın nutku tutuluyor. Örneğin Alibaba’nın lojistik birimi Cainiao bölgeye yayılmış 180 bin hızlı servis noktasına sahip. Önümüzdeki 5 ila sekiz yıl içerisinde bu ağı güçlendirmek için 16 milyar dolarlık bir yatırım bütçesi ayrılmış durumda.

Çin hükümeti, yabancı e-ticaret yatırımcılarını daha fazla çekmek, bölgeyi bir cazibe merkezi haline getirmek için belirli e-ticaret bölgeleri belirlemiş. Ticaret Bakanlığı sınır ötesi ödemelerin 2016 yılında 1 trilyon doları aşacağını tahmin ediyor.

E-ticaretteki bu muazzam artış, iç ekonominin ve şehirlerin de çok daha hızlı büyümesini sağlıyor. Örneğin Shaji şehrinde 8 yıllık gelişim sayesinde 4000 adet e-ticaret sahibi, 3000 online dükkan, 302 mobilya üreticisi ve 38 ekspress kargo firması oluşmuş durumda. Geçtiğimiz günlerde görüştüğüm bir yerel e-ticaret yöneticisi, Türkiye’deki KOBİ’lerin henüz yalnızca %1.5’inin e-ticaret ile tanıştığını, Çin’de bu oranın %90’lar seviyesinde olduğunu söylemişti. Bu raporun detaylarında da doğrulayan rakamları görebilirsiniz.

Türkiye’de daha hızlı kalkınmanın formülü, e-ticaretten geçiyor. Daha önce söylediğim gibi yalnızca iç pazara yönelik değil, dış pazara da açılan bir yapının hızlı bir şekilde kurulması şart. Daha önce serbest bölgelerdekine benzer bir yapının turizm için de oluşturulabileceği tartışılmıştır. Benzer bir tartışmanın e-ticaret bölgeleri için de yapılmasında, gündemde tutulmasında yarar var.

Özellikle belirli şehirlerde azalan ticaret hacminin gelişmesi, üreticilerin çok daha fazla müşteri ile bir araya gelebilmesi ve yeni işbirliği fırsatlarının oluşması için bu yapının kurulması şart. 2017 yılında hem KOBİ’lerin hem de kamu otoritesinin birincil önceliklerinden biri e-ticaret hacminin artırılması ve daha fazla işletmenin dijital fırsatları yakalayabilmesi için gerekli altyapının oluşturulması olmalıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Yerli ve milli teknoloji 25 Mayıs 2019