2016 enflasyonu yüzde 8'in üstüne mi çıkar, yoksa daha aşağıda mı k

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Dikkat ederseniz bu yılın enflasyonu için orta nokta olarak şimdiden yüzde 8'i esas alıyoruz. Artık ortada ne yüzde 5'lik klasikleşen hedef var, ne de orta vadeli programda öngörülen yüzde 6.5'lik hedef. Gerçi OVP yeniden yazılıyor, muhtemelen birkaç hafta içinde de açıklanacak, orada daha farklı bir oran görebiliriz; ama sanmıyoruz ki programda yüzde 6.5'in üstünde bir orana yer verilsin. 

Bu köşede dün yer alan yazımızda, 2016'nın enflasyonunun aylara göre yıllık bazda nasıl seyredeceğine yer verdik ve aralık ayı için yüzde 8.22'lik bir orana işaret ettik. Bu arada bir düzeltme yapalım; dünkü tabloda son sütunun başlığı "2016 tahmin" olması gerekirken, yanlışlıkla "2015 tahmin" diye aktarılmış. Düzeltir, özür dileriz.

Dün uzun uzun yazdık; geçmiş yıl eğilimlerinden yola çıkarak yaptığımız hesaplama bizi yüzde 8.22'lik bir yılsonu gerçekleşmesine götürüyor. 2015 için aynı yöntemle yaptığımız hesaplama sonrası, önce yüzde 9.5-10.0 arası bir yılsonu gerçekleşmesi tahmininde bulunmuş; ancak ekim ayında beklenenin çok altında kalan artışa dayalı olarak tahminimizi yüzde 8.5-9.0 aralığına çekmiş, hatta nokta hedef olarak yüzde 8.9'a işaret etmiştik. Nitekim, hemen hemen aynı düzeyde de bir gerçekleşme oldu.

İşte bu hesaplama yöntemi bizi bu kez yüzde 8.22'ye götürecek gibi. Yuvarlayarak söyleyelim; 2016'da bizi şu anki tabloya göre yüzde 8'lik bir enflasyon bekliyor. 

Peki, acaba bu oran mı gerçekleşir, yoksa yüzde 8'in üstüne çıkılmasını gerektirecek koşullar mı ağır basar ya da tam tersi mi olur ve yüzde 8 aşağı yönlü kırılır, sonuçta daha düşük oranlarda mı kalırız?

Yüzde 8 dolayında tahmin ettiğimiz enflasyonu hem yukarı itebilecek etkenler mevcut, hem aşağı çekebilecek. Aslında bu etkenlerden bazılarının hangi yönde baskı yapacağı konusunda kesin bir yargıya şu aşamada varmak da çok zor. 

Ama enflasyonu kesin olarak olumsuz etkileyecek olanlar belli, bunların başında da asgari ücret geliyor.

Asgari ücret 

Her ne kadar asgari ücret artışından kaynaklanacak etki 1.5 puan dolayında hesaplanıyor ya da varsayılıyorsa da, gerçekleşecek etki çok daha yüksek olabilir. Bir kere, asgari ücrete yapılan yüzde 30 artışla, aslında yalnızca asgari ücret artırılmış olmuyor ki... 1.300 liranın altındaki ve hatta bu düzeyin biraz üstündeki tüm ücretler asgari ücretteki bu artıştan etkileniyor. Yani genel bir ücret artışı söz konusu. Bu, talep kaynaklı bir enflasyon yaratacak, bundan kaçınılmaz. Ama tahmin edildiği gibi bu oran yüzde 1.0-1.5 arası mı olacak, kestirmek pek kolay değilse de, sanki daha yüksek bir oran beklemek gerekiyor gibi. 

Asgari ücret artışı, iki yönlü bir baskı unsuru. Bir yandan talep yönüyle fiyatlara bir baskı gelecek, ama asıl öbür etki önemli. İşgücü maliyeti artacak işveren, bunu rekabet gücü elverdiğinde ürettiği mal ve hizmetlere yansıtacak. Kim karından fedakarlık etmek ister ki!

Dolayısıyla asgari ücret artışı çift yönlü bir etki yaratacak ve bundan dolayı enflasyona belki de şimdi tahmin edilenden çok daha yüksek bir baskı gelecek.

Yazdıklarımızdan da ücretler artırılmamalıydı gibi bir anlam çıkmaz, bu çok çarpıtma bir yorum olur, onu da belirtelim. Biz yalnızca muhtemel etkiyi, özellikle de enflasyona olan etkiyi irdelemeye çalışıyoruz.

Kur artışı ne olur?

2015 enflasyonunun başlangıçta öngörülene göre çok yüksek gerçekleşmesinde, ama yıl içinde yapılan çift hane tahminlerinin altında kalmasında en büyük etkiyi döviz kurunun düzeyi yaptı. Kur, son aylarda görece düşük seyredince özellikle ekimde tahminlerin altında bir artış görüldü. 

Şimdi, bu yıl ne olacak? Ama önce geçen yıla bakalım. Dolar TL karşısında 2015'te yılbaşı-yılsonu değişimi olarak yüzde 25, yıllık ortalama olarak yüzde 24 arttı. Euro ise aynı sırayla yüzde 13 ve yüzde 4 değer kazandı. Acaba bu yıl ne olur? En azından doların geçen yılki kadar değer kazanmasının beklenmediğini belirtelim. Eğer dolar geçen yılki gibi değer kazanırsa, bu yıl sonunda 3.62, yıl ortalaması bazında 3.37 düzeyine çıkacak demektir. Biz henüz geçen yılki hızlı artışı bile sindirememiş, fiyatlara yansımasının hala önüne geçememişken, böylesine bir artış daha yaşarsak, 2016 enflasyonunu yüzde 8'lerde tutmamız mümkün olmaz ve çift haneyi yaşamak kaçınılmaz hale gelir. 

Ama kur artışı 2015 yılındakinden az olursa -ki şu dönemdeki tahminler o yönde- o zaman enflasyona gelecek baskı haliyle azalacaktır. Biz, 2016 yılı ortalama dolar kurunu 3.10 dolayında tahmin ettiğimizi daha önce yazmıştık. Bu, geçen yılın 2.72'lik ortalamasına göre yüzde 14'lük bir artış anlamına geliyor.

Merkez Bankası'nın durumu

Hükümetin Merkez Bankası'yla ilgili görüşü net: "Merkez Bankası enflasyonla mücadele için araç bağımsızlığına sahip, ama ekonominin genel rotasını hükümet belirler, Merkez de ona uygun politikalar yürütür." Yani; yanisi şu; "Merkez Bankası özünde biz ne dersek onu yapar". Peki 2016'da Merkez Bankası ne yapacak, FED faiz artırdıkça ona ayak uydurabilecek politikalar geliştirebilecek mi, yoksa hükümetin istediği mi olacak? Bunun sonucu kurların fırlayıp gitmesi olursa, nasıl bir yol haritası çizilecek. 

Kurların seyrini tahmine çalışırken, Merkez Bankası yönetiminin değişip değişmeyeceğine de, yönetimin nasıl bir politika izleyeceğine de iyi bakmak gerekiyor. 

Yani özünde Merkez Bankası enflasyonla mücadele edebilecek mi, yoksa ediyormuş gibi mi yapacak? Denilebilir ki, Merkez Bankası yıllardır enflasyonla mücadele ediyor da, ne oldu?

Enerji fiyatları 

Petrol fiyatları çok düşük seyrediyor. Ama acaba Suudi Arabistan-İran gerginliğiyle başlayan ve başka bazı İslam ülkelerini de içine alan diplomatik kriz, ya petrol fiyatlarında bu kez hiç hesapta olmayan bir artışa yol açarsa? Bizim 35-40 dolar arasında kalabileceği varsayımıyla denge oluşturduğumuz 2016 hesapları tümden şaşar. Hele hele buna bir de kurun tahminlerin üstünde artması gibi bir durum eklenirse, işte o zaman durumumuz tam felaket olur.

Gıda maddeleri

TÜFE'de en büyük ağırlığa sahip sektör yaklaşık dörtte birle gıda ve alkolsüz içecekler grubu. 2016'ya ilişkin ağırlıklar yaklaşık bir ay sonra belli olacak, ama önemli bir değişiklik beklenmiyor. Gıdada fiyatların yönünü belirleyecek en önemli etken, özellikle işlenmemiş gıdada, hava koşulları ve buna bağlı olarak üretim. "Rusya almayacak, arz artacak, fiyatlar düşecek" türü görüşlerin büyük ölçüde fos çıktığını aralık ayında gördük. Bu, uzun vadede de anlamlı bir tez olmayacak. Dolayısıyla 2016'da hava koşulları ve üretim iyi giderse, yani gıdadaki fiyat artışı düşük kalırsa enflasyona katkı göreceğiz, yok tersine bir gelişme olursa o zaman durum daha da vahim bir hal alacak.

Ocak zamları

Her yıla yeni zamlarla başlanır. Bu, 2016'ya özgü bir durum değil. Vergiler artar, yeniden değerleme oranında artışlar yapılır. O yüzdendir ki ocak ayı, ekimden sonra yılın en yüksek fiyat artışı görülen ikinci ayıdır. Dolayısıyla bu yıl ocakta yapılan zamlara bakarak karalar bağlıyor görünmenin bir anlamı yoktur. Bakınız, geçen yıllara, geçen yılların ocak aylarına. 2004-2014 dönemi ortalamasında ocak ayı enflasyonu yüzde 1.03, geçen yılki artış yüzde 1.10'dur ve yıllık enflasyon ocak sonunda aralık sonundaki düzeye göre fazla değişmeyecektir.

***

2016 enflasyonunda ibre şu aşamada yüzde 8'in biraz üstünü, dün yazdığımız gibi gerçekleşirse, yüzde 8.22'yi gösteriyor. Yıl içinde yaşamamız çok muhtemel olan Anayasa referandumunun yurtiçinde yaratacağı dalgalanma, Güneydoğu sorunu ve komşularla olan ilişkiler bu oranı yukarı doğru zorlayacak. Ne yazık ki şu aşamada bu oranı aşağı çekebilecek pek fazla etken görünmüyor. Hani olur ya kur artışı çok düşük kalırsa, belki... Ama FED'in faiz artışının sürecek olması yüzünden kur artışı da geçen yılki kadar olmayacak belki ama, çok düşük de kalmayacak gibi... Dolayısıyla çift hanenin altında kalmayı başarı saymamız gerekebilir...
 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar