2016 Avrupa Futbol Şampiyonası Türkiye'de Düzenlenebilir mi?

Tuğrul AKŞAR
Tuğrul AKŞAR EKO-SPOR [email protected]

FIFA 2010 Dünya Kupası Güney Afrika'da; UEFA 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası ise Polanya ve Ukrayna'da  düzenlenecek. Bunun kararını FIFA ve UEFA ayrı ayrı yayınladıkları deklarasyonlarla belirtmişti. 2010 için biz de Yunanistan ile birlikte bu organizasyona talip olmuş ama alamamıştık. Cardiff'te yapılan UEFA Yönetim Kurulu toplantısında 12 üyeden beşi Ukrayna ve Polanya için oy kullanırken; dördü İtalya, üçü de Hırvatistan için oy kullanmıştı.  Biz son eleme seçimlerine girememiştik. Şimdi önümüzde bir fırsat daha doğuyor. 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası için yeniden organize olmak durumundayız. Hem de tek başımıza bu turnuvayı Türkiye'de düzenlemek için.

UEFA ve FIFA genellikle son birkaç turnuvadır, biraz da olayın sosyal tarafını göz önünde bulundurarak, bu tür organizasyonları iki ülkeye ihale ediyor. Hatırlanacağı üzere 2002 Dünya Kupası Kore ve Japonya'da; 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası da Avusturya ve İsviçre'de düzenlenmişti.

Bu tür organizasyonların ülke ekonomilerine dolaylı ya da doğrudan sağlayacağı katkıların önemi, bu tür turnuvaların organizasyonlarına olan talebi artırıyor. 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası için 10 ülke bu turnuvanın organizasyonuna talip olmuştu.

Polanya ve Ukrayna 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası'nı Düzenleyebilecek mi?

2016 Eurocup için adaylar bu yıldan itibaren yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayacaklar. Tabii ki burada en kritik faktör, yaşanan küresel ekonomik bunalım. Çünkü ekonomik bunalımın ülke ekonomilerinde neden olduğu daralmalar ve yaşanılan kayıplar, bu turnuva için talip sayısını düşürebilir. 2012 Polanya ve Ukrayna ortak yapımı olacak Avrupa Futbol Şampiyonası'nın ev sahipleri ekonomik krizin pençesinden kurtulmaya çalışıyorlar. Özellikle Ukrayna'nın dış borçlarının bir çığ gibi büyümesi ve makro göstergelerindeki olumsuzluklar, turnuvanın organizasyonunu aksatabilecek düzeye de gelebilir. Resesyonun yaşandığı genel ortamda yeni stat inşaatları ve bazı alt yapı harcamaları ciddi bütçeler gerektiriyor. Aynı şeyler Polanya ekonomisi için de geçerli. Daralan ekonomi ortamı, yükselen işsizlik,  artan dış borç ve cari açık daha şimdiden bu iki ülke Federasyonlarını kara kara düşündürüyor.

Bu Tür Organizasyonlar Ülke Ekonomisine Ne Kazandırıyor?

Aslında sıradan bir futbolsevere göre, Kupa'yı bir takımın kazanmasının Avrupa ve Dünya ekonomisine olumlu ya da olumsuz nasıl bir etki oluşturabileceği, gerçekten de şüpheli bir durum gibi görünebilir. Ama raporların ortaya koyduğu bazı yalın ve iktisadi gerçekler, Kupa'yı kimin kazanacağına göre  Avrupa  ekonomisinin nasıl etkileneceğini de gözler önüne seriyor. Bu da ortaya koyuyor ki,  futbol bugün sadece sportif bir oyun olmaktan öte milyarlarca insanı peşinden sürükleyen, yıllık yüzmilyarlarca dolar gelir yaratan ve bazen ülkeler arasında savaşa bile yol açabilecek kadar etkili bir oyun haline geldi. Yani yabancıların deyimiyle futbol, bugün sadece oyun (game) olmaktan çoktan çıktı ve yaşamımıza yön veren sosyo-ekonomik bir olgu oldu. Bugün futbol günümüzde "iş" olsun diye oynanıyor...

Mastercard'ın 2008 yılında yapmış olduğu araştırmalar ve düzenlediği raporlara göre UEFA Avrupa Futbol Şampiyonası kıtanın en önemli spor etkinliklerinden biri olması sebebiyle EURO 2008, öncelikle katılımcı 16 ülkeye olmak üzere tüm Avrupa ekonomisine 1,5 milyar euro dolayında bir katkı sağladı. Bu etki, grup bazında her bir maçın ortalama 42 milyon euro değerinde olmasıyla özellikle sponsorluk ve ticaret gelirlerindeki yükselme sayesinde birçok ülkede hissedildi. Şampiyonanın ilerleyen safhalarında oynanacak maçların ekonomik getirisi ise çok daha fazla oldu. Turnuva boyunca bilet, yiyecek-içecek satışlarında, yolculuklarda, ticarette, sponsorluk ve reklam gelirlerinde yaşanan artışlar yanı sıra telekomünikasyon ve yeni medya servislerinin daha fazla kullanılmasının, bu turnuvaya katılan ülkelerin ekonomilerine pozitif etkileri olmuştu.  

Futbolun kazancı, yarattığı kayıplardan daha fazla olmasa da, Kupa'yı kazanan sadece yeşil sahada kazanmıyor. Aynı zamanda saha dışında da önemli parasal kazançlara ulaşılıyor. Bu kazancı aslında iki ana başlıkta ele alabiliriz. Birincisi UEFA'nın dağıtacağı maddi parasal ödül; ikincisi ise ölçümlenmesi çok ta kolay olmayan Dışsallıklardan Kaynaklanan gelirler. 

1.Doğrudan elde olunan parasal kazançlar, (Ölçümlenebilir gelirler)

Kupa'yı kazanan takım UEFA tarafından doğrudan parasal olarak ödüllendiriliyor. Çünkü gruplara kalmakla parasal ödül almaya hak kazanan Milli takımlar, şampiyonluğa kadar giden süreçte sadece sportif performans nedeniyle 23 milyon Euro parasal ödül alabiliyorlar. UEFA 2000 yılındaki organizasyonda 72,5 milyon Euro (120 milyon isviçre Frangı), 2004'te düzenlenen şampiyona için de 129 milyon Euro dağıtmıştı. 2008'te dağıtılan ödül ise %42 artırılarak 184 milyon Euro oldu.

Turnuvaya katılan her takım katılım payı olarak 7.5 Milyon Euro (bu rakam Euro 2004'te 4.5 Milyon Euro'ydu) aldı. Grup maçlarında alınan her galibiyete 1 Milyon (2004 Eurocup 'ta bu tutar 625.000 Euro idi), beraberliğe de 500.000 (2004'te 300.000 Euro'ydu) Euro ödül verildi... Çeyrek finale kalan takımlar ekstra olarak 2 Milyon, yarı finale kalan takımlar da 3 Milyon Euro aldı. Buna göre Kupa'yı ve tüm maçlarını kazanan İspanya 23 Milyon Euro'yu kasasına koymuştu.

Türkiye ise bu turnuvada gruplarda aldığı 2 galibiyetten 2 Milyon Euro; çeyrek final ve yarı final maçlarından 5 milyon ve katılım başarısı olarak ta 7.5 milyon euro olmak üzere toplam 14.5 milyon euro bir parasal ödül kazanmıştı.

2.Dışsallıklardan Kaynaklanan Gelirler, (Ölçümlenmesi zor gelirler)

Futbolun kendi dinamikleriyle oluşturduğu bir birim gelir, dokuz birim ilave katmadeğer yaratmaktadır. Bu bağlamda olaya bakıldığında, turizm sektöründen, medyaya; medyadan, tekstile; tekstilden, iletişim ve elektronik sektörüne; reklam ve diğer sektörüne futbolun etkisi yıllık 225 milyar dolara ulaşmış durumda...Bu açıdan bakıldığında bu organizasyonu yapan ülke ekonomileri kesinlikle GSMH'na ilave gelirlere ulaşmış olacaklardır. Aynı zamanda bu turnuva nedeniyle yapılan veya geliştirilen statlar, oteller, tesisler, metro, otoyollar gibi çoğu altyapı yatırımları da ülkeye ilave değerler katmakta ve rant sağlamaktadır.

Dışsallıktan kaynaklanan kazançlara ilişkin 2002 ve 2006 Dünya Kupası ile Euro 2004 ve 2008 sonuçlarına göre yapılan analizlerde ortaya çıkan iktisadi  ve mali gerçekleri çok genel olarak ana başlıklar halinde sıralarsak; 

1.Kupayı kazanan ülkenin ekonomisinde ortalama binde beş ile binde yedi civarında bir büyüme yaşandığı;  

2.Kaybeden ülkenin ekonomilerinde ortalama binde bir ile binde üç oranında daraldığı;

3.Özellikle Kupa'da oynayan gelişmekte olan ülkelerin ekonomileri ile futbol başarıları arasında bir korrelasyon bulunduğu; özellikle ekonomik kriz dönemlerinde  bu ülkelerde futbola daha az kaynak ayrılması, sponsor bulunamaması ve yetenekli futbolcuların gelişmiş İlkelere transfer olması nedeniyle sportif başarının yüksek olmadığı,

Görülmüştür.

Türkiye Bu Organizasyondan Ne Kazanır?

2016'nın ülkemizde düzenlenmesiyle elde olunabilecek olası gelirleri yine iki başlık altında ele alırsak;

I. Doğrudan Elde Olunan Parasal (ölçümlenebilir) gelirler;

1.Takımımızın doğrudan katılacak olması nedeniyle alacağı katılım ücreti. (Bugünkü tutar 7.5 milyon Euro) Sportif performansa göre bu tutar 20 milyon Euro'ya kadar çıkabilir.

2.UEFA bilet gelirinden Federasyon'a kalacak yaklaşık 45 milyon Euro.

3.UEFA bu tür organizasyonlar için söz konusu ülkelere belirli bir bütçe ayırmaktadır. Ve bu şekilde çoğu stat modernizasyonu ve bazı alt yapı ve tesisleri renove edilebilmektedir. (Ancak bu bütçe dikkate alınmamıştır.)

4.Konaklama geliri,

5.ve diğer operasyonel gelirler,

II. Dolaylı Gelirler (Dışsallıktan Doğan)- Ölçümlenmesi Zor Gelirler

1.En az 100 bin adet tv satışından 100 milyon dolar.

2.Forma ve bayrak gibi tekstil ürünlerinden 70 milyon dolar.

3.Yayıncı kuruluşun 25 milyon dolarlık reklam geliri.

4.En az 100 milyon dolarlık tanıtım fırsatı.

5.İletişim ve mobil telefon sektöründen 15 milyon dolar,

6.Hediyelik eşya ve PC oyunları satışından 15 milyon dolar, 

7.Milli takım sponsorluk gelirleri en az 25 milyon dolar.     

Yaklaşık kazanç 300 ile 350 milyon dolar arasında olacak.

 (Sözkonusu rakamlar 2002 ve 2006 Dünya Kupası ile 2004 ve 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası verilerine göre hazırlandı.)

Euro 2016 için yapılması gerekenler

Tabi ki böylesi bir organizasyonu almak ciddi çalışma gerektiriyor. Yapılması gereken Lobi etkinliklerinin dışında statların genel durumu, konaklama, ulaşım, güvenlik gibi temel faktörlerde diğer ülkelerin önüne çıkabilecek bir yapıda olmamız gerekiyor.  Özellikle de maçların oynanacağı statların 2016'ya hazır hale getirilmesi büyük önem taşıyor.

UEFA 2016'ya gidecek takım sayısını da 16'dan 24'e çıkartacak. Bu parasal gelir ve rekabet açısından da büyük önem taşıyor. Ama bu sayınsın artması stat sayısının da artmasını beraberinde getiriyor. Buna göre bizim 2016'ya hazır olabilecek statlarımız aşağıda bir tabloyla gösteriliyor. Buna göre söz konusu stat yatırımları tamamlanırsa  toplam koltuk sayımız da 433.000'e ulaşmış olacak.  Bunun anlamı ise mevcut koltuk kapasitemizde %37'lik bir artış sağlanacak olmasıdır.

2016'ya Hazır Olabilecek Statlar

      Grup ilk Çeyrek Yarı Final Açılış

Şehir Statyum kapasite maçları 16 Final Final   

İstanbul Olimpiyat Stadı 72.000 4 1 1 1 1 1

İstanbul Şükrü Saraçoğlu 51.000 4 1 1     

İstanbul Türk Telekom Arena (Yapılıyor) 52.000 4 1 1     

İzmir Atatürk Statyumu(Yenilenecek) 63.000 4 1 1 1   

Ankara 19 Mayıs Statyumu(Yenilenecek) 35.000 4 1       

Kayseri Kadir Has Statyumu (Bitmek üzere) 30.000 3 1       

Trabzon Avni Aker Statyumu(yenilenecek) 40.000 4 1       

Bursa Atatürk Statyumu (Yenilenecek) 30.000 3 1       

Konya Atatürk stadı (yenilenecek) 30.000 3         

Antalya Atatürk Stadı(Yenilenecek) 30.000 3         

2016'ya Türkiye'nin talip olabilmesi için Federasyon'un hızla başta stat yatırımı olmak üzere bazı konularda acilen aksiyonlar alması ve bunları yaşama geçirmesi gerekiyor. 15. Avrupa Futbol Şampiyonası gerçek anlamda bir şölen olacaktır. İlk defa 24 takım mücadele edecek ve daha fazla seyirci ve izleyici sayısına ulaşılabilecektir. Bu kapsamda UEFA öncelikle bu organizasyona aday ülkelerin stat yatırımlarını değerlendiriyor. UEFA normlarına uygun minimum 9 adet stadın ilk etapta UEFA Yönetim kuruluna sunulması gerekiyor. Bu statlardan en az ikisinin 50.000 koltuk kapasiteli ve beş yıldızlı olması; diğer yedi stattan 3'ünün en az 40.000 kapasiteli ve 4 yıldızlı; 3 adetinin de 3 yıldızlı ve minimum otuzar bin  koltuğa sahip olmaları ön koşullardan en önemlisi. 

2016 için mevcut statlarımızın UEFA standartlarına uygun hale getirilebilmesi ve yeni stat inşaatları yaklaşık 537.6 milyon Euroluk bir bütçeyi zorunlu hale getiriyor. Bu konuda olası maliyetler aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.

Euro 2016 için Katlanılacak Olası Stat Maliyetleri

      Koltuk Hedef  Öngörülen Açıklama

Şehir Statyum kapasite Adedi Kapasite Gider(Euro) 

İstanbul Olimpiyat Stadı 72.000 72.000 72.000 9.600.000 UEFAşartlarına uygun

İstanbul Şükrü Saraçoğlu 51.000 51.000 51.000 0 UEFA şartlarına uygun

İstanbul Türk Telekom Arena (Yapılıyor) 52.000 52.000 52.000 230.000.000 Yeni proje. Tamamlanmak üzere.

İzmir Atatürk Statyumu(Yenilenecek) 63.000 51.000 63.000 25.000.000 Kapasite artırımı. UEFA standartlarına uygun hale getirme

Ankara 19 Mayıs Statyumu(Yenilenecek) Yeni 0 35.000 63.000.000 Yeni proje

Kayseri Kadir Has Statyumu (Bitmek üzere) 30.000 30.000 30.000 75.000.000 Yeni proje

Trabzon Avni Aker Statyumu(yenilenecek) 21.700 21.700 40.000 30.000.000 Kapasite artırımı. UEFA standartlarına uygun hale getirme

Bursa Atatürk Statyumu (Yenilenecek) 21.000 21.000 30.000 20.000.000 Kapasite artırımı. UEFA standartlarına uygun hale getirme

Konya Atatürk stadı 19.440 7.500 30.000 20.000.000 Kapasite artırımı. UEFA standartlarına uygun hale getirme

Antalya Atatürk Stadı Yeni 0 30.000 65.000.000 Yeni proje

Toplam         537.600.000 

Euro 2008'in Statları aşağıdaki tablodan görülebilir. Söz konusu statların modernize edilmesi nedeniyle İsviçre ve Avusturya'nın harcamış oldukları tutar yaklaşık 440 Milyon dolara ulaşmıştı. İsviçre ve Avusturya'nın organizasyon nedeniyle katlandıkları maliyet ise yaklaşık 846 milyon euro civarındaydı.

Yapılan hesaplamalara göre Euro 2008'in dışsal etkileriyle birlikte İsviçre ve Avusturya'ya katkısı yaklaşık 1,5 milyar euro oldu.

Sonuç

  Euro 2008 Statları 

Ülke Şehir Stadyum Kapasite Ev Sahibi Kulüp Maçlar

İsviçre Basel St. Jakob-Park 42.500 FC Basel İlk maç, 2 grup maçı, 2 çeyrek final maçı, 1 yarı final maçı.

 Bern Stade de Suisse, Wankdorf 32.000 BSC Young Boys 3 grup maçı

 Cenova Stade de Genève 32.000 Servette FC 3 grup maçı

 Zürih Letzigrund Stadion 32.000 FC Zürich 3 grup maçı

Avusturya Innsbruck Tivoli-Neu Stadion 30.000 FC Wacker Tirol 3 grup maçı

 Klagenfurt Wörthersee Stadion 30.000 FC Kärnten 3 grup maçı

 Salzburg Wals Siezenheim Stadium 30.000 Red Bull Salzburg 3 grup maçı

 Viena Ernst Happel Stadion 50.000 Austria 3 grup maçı, 2 çeyrek final maçı, 1 yarı final maçı ve FİNAL.

Euro 2016'yı organize etmemiz halinde, bu organizasyonun Türk futbol pastasına ilave katkısı 400 milyon Euro civarında olabilecektir. Bu gelirin diğer etkileriyle birlikte Türk ekonomisine katkısı Euro 2008 örneğini baz alırsak, 2-2,5 milyar Euro'ya kadar çıkabilecektir. (Euro 2008'in İsviçre ve Avusturya ekonomilerine etkileri hakkında daha detaylı bilgi için Zürih Turizm Enstitüsü'nün detaylı çalışması ve Mastercard'ın Euro 2008 araştırma raporuna bakılabilir)

Sadece ekonomik gelişme ve beklentiler için değil, Türkiye'nin tanıtımı ve futbol ülkesi olabilmesi için de bu organizasyonların içinde yer alması gerekiyor. İsviçre ve Avusturya'nın Euro 2008'deki cansız ve renksiz birer ülke karakteri çizmelerine karşın Türkiye'nin ekstra avantajları bulunuyor. Bu avantajların nakde tahvil edilebilmesi ve Türk futbol pastasının büyütülmesi anlamına geliyor.

Türkiye'nin bu organizasyona talip olabilmesi ve alabilmesi için gereken her türlü detaylı harcama projesi ve bütçesinin titizlikle çalışılması gerekiyor. Bu konuda belki TFF gerekli çalışmaları yapıyordur. Bu kapsamda sayın Ömer Tanrıöver'in Deloitte Spor Servisi olarak yaptığı "Dünya Kupası Türkiye'de" çalışması bir yol haritası olabilir.

SONUÇ

Milyar dolarlara ulaşan küresel gelirleriyle dev bir endüstri haline gelen futbolun finansal ve iktisadi gücünü 2008 Eurocup ile bir kez daha görme fırsatı bulacağız. Sadece bu turnuvayı düzenleyen ülkelere değil, aynı zamanda bu turnuvaya katılan 16 ülkeye de futbol ekonomik anlamda ciddi bir gelir katkısı sağlayacak, ekonomik katma değer üretecek.

Futbolun kazancı yarattığı kayıplardan daha fazla olmasa da, Kupa'yı kazanan sadece yeşil sahada kazanmıyor. Aynı zamanda saha dışında da önemli parasal kazançlara ulaşılıyor. Bu kazanç iki şekilde oluyor.

2.Doğrudan elde olunan parasal kazançlar,

Kupa'yı kazanan takım UEFA tarafından doğrudan parasal olarak ödüllendiriliyor. Çünkü gruplara kalmakla parasal ödül almaya hak kazanan Milli takımlar, şampiyonluğa kadar giden süreçte sadece sportif performans nedeniyle 23 milyon Euro parasal ödül alabiliyorlar. UEFA 2000 yılındaki organizasyonda 72,5 milyon Euro (120 milyon isviçre Frangı), 2004'te düzenlenen şampiyona için de 129 milyon Euro dağıtmıştı. 2008'te dağıtılan ödül ise %42 artırılarak 184 milyon Euro oldu.

Turnuvaya katılan her takım katılım payı olarak 7.5 Milyon Euro (bu rakam Euro 2004'te 4.5 Milyon Euro'ydu) aldı. Grup maçlarında alınan her galibiyete 1 Milyon (2004 Eurocup 'ta bu tutar 625.000 Euro idi), beraberliğe de 500.000 (2004'te 300.000 Euro'ydu) Euro ödül verildi...

Çeyrek finale kalan takımlar ekstra olarak 2 Milyon, yarı finale kalan takımlar da 3 Milyon Euro aldı. Final karşılaşmasında kupayı kaldıran takım İspanya 7.5 Milyon Euro, kaybeden Almanlar ise 4.5 Milyon Euro almışlardı. Buna göre Kupa'yı kazanan İspanya 23 Milyon Euro'yu kasasına koymuş oldu. 

3.Dışsallıklardan Kaynaklanan Gelirler,

Futbolun kendi dinamikleriyle oluşturduğu bir birim gelir, dokuz birim ilave katmadeğer yaratmaktadır. Bu bağlamda olaya bakıldığında, turizm sektöründen, medyaya; medyadan, tekstile; tekstilden, iletişim ve elektronik sektörüne; elektronik sektöründen reklam sektörüne futbolun etkisi yıllık 225 milyar dolara ulaşmış durumda...Bu açıdan bakıldığında bu organizasyonu yapan ülke ekonomileri kesinlikle GSMH'na ilave gelirlere ulaşıyorlar.  Aynı zamanda bu turnuva nedeniyle yapılan veya geliştirilen statlar, oteller, tesisler, metro, otoyollar gibi çoğu altyapı yatırımları da ülkeye ilave değerler katmakta ve rant sağlamaktadır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar