2015’te yenilenebilir enerjiye 286 milyar dolar yatırıldı

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN [email protected]

İstanbul 23. Dünya Enerji Kongresi'ne ev sahipliği yapıyor. Küresel enerji harmanında yenilenebilir enerji kaynaklarının yeri ve bu kaynakların düşük karbon ekonomisine geçişi nasıl hızlandırabileceği konusu kongrenin en önemli gündem maddelerinden birisi. 

Geçtiğimiz günlerde Dünya Enerji Konseyi tarafından yayınlanan ‘Düzensiz Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Sistemlerine Entegrasyonu 2016’ başlıklı rapor da, kongrede masaya yatırılacak.

Raporun önemi, rüzgar ve güneş enerjisi yatırımlarının büyük bir ivme kazandığına dikkat çekiyor olması.

Rapora göre, geçen yıl tüm dünyada yenilenebilir enerji yatırımları için 286 milyar dolar harcandı.

Hidroenerji dahil, yenilenebilir enerjiler toplam kurulu enerji üretim kapasitesinin yüzde 30’unu, toplam elektrik üretiminin ise yüzde 23’ünü oluşturuyor.

Dünya Enerji Konseyi raporuna göre, son 10 yılda rüzgar enerjisinde yüzde 23; güneş enerjisinde ise yüzde 50 artış yaşandı. Fakat bu artışa rağmen, bu iki yenilenebilir enerji kaynağının küresel elektrik üretimindeki payı sadece yüzde 4.

Raporda, dünya çapındaki kurulu rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesinin yüzde 90’ını oluşturan 32 ülke inceleniyor. Rapora göre, 2015’te 154 GW yenilenebilir enerji kapasitesi için yapılan toplam 286 milyar dolar yatırım, toplam 97 GW kapasiteye sahip konvansiyonel enerjiye yapılan yatırıma büyük fark atıyor.

Bu arada yenilenebilir enerjiye yapılan yatırımın yüzde 76'su rüzgar ve PV'ye ait olduğunu söylemekte fayda var.

Dünya Enerji Konseyi Genel Sekreteri Christoph Frei, yenilenebilir enerji yatırımlarının geliştirilmesi ve bu enerji kaynaklarının elektrik sistemlerine etkin bir şekilde entegrasyonu için doğru piyasa planlaması ve düzenlemesi gerektiğini; ayrıca olası tıkanıklıkların önünü almak için sağlam bir bölgesel planlamaya ihtiyaç olduğunu söylüyor.

"Enerjide büyük bir değişim dönemine çoktan girildi" diyen Frei, "Teknik ve ekonomik açıdan güçlü ve istikrarlı politikalar hazırlanmalı. Bu politikalar şeffaf karbon fiyatlandırma mekanizmasıyla desteklenmeli" yorumunu yapıyor.

Frei'ın dikkat çektiği önemli bir diğer unsur da, yaşanan teknolojik gelişmeler ve maliyetlerin azalmasının yatırımları olumlu yönde etkilediği. Raporda yer alan verilere göre rüzgar enerjisi için en düşük tarife 28 dolar/MWh ile Fas’ta, güneş enerjisinde ise en düşük tarife 30 dolar/MWh değerle Dubai’de.

‘Düzensiz Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Sistemlerine Entegrasyonu 2016’ raporunda düzensiz yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik sistemlerine başarıyla entegre edilmesi için atılması gereken adımlar da sıralanıyor. Peki nedir bu adımlar?

• Karar vericiler, net olarak belirlenmiş CO2 emisyon düzenlemeleri de dahil olmak üzere, piyasa kurallarını belirleyerek daha sürdürülebilir bir enerji sistemi kurulumunu sağlamalı.

• Sadece enerji temelli piyasalar, yüksek oranda düzensiz yenilenebilir enerji kaynakları içeren sistemlerde güvenilir arz sağlama konusunda genellikle yetersiz kalıyor. Kapasite pazarına geçiş bu arz güvenliğinin sağlanmasına yardımcı olabilir.

• Hava tahmin metotları, daha isabetli sonuçlar elde etmek ve rüzgar-güneş enerjisinin sürekli değişimini daha iyi yönetebilmek için geliştirilmeli.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar