2015’i işçi de, işveren de hayırla anmayacak
2015 yılı işçiler açısından da, işverenler açısından da kazanç yılı olarak değil kayıp yıl olarak hatırlanmaya aday. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) üretim, ciro, istihdam, çalışılan saat ve işgücü maliyetleri verilerini bir arada değerlendirdiğimizde ortaya ne işçiler açısından, ne de işveren açısından kazanç yılı sayılabilecek bir manzara çıkmıyor.
Bu verileri birlikte ele aldığımızda öne çıkan tespitleri şöyle sıralayabiliriz:
• İsdihtam: 2015’te istihdam endeksi, sanayide yüzde 0.27, ticaret ve hizmetlerde yüzde 0.31 gibi minik artışlar göstererek yerinde saydı. İnşaatta ise yüzde 8.34 gibi ciddi bir düşüş yaşandı. İnşaatta istihdam endeksi son yıllarda sürekli düşüyor.
İstihdamın yerinde sayması veya düşmesi, işçiler açısından da işverenler açısından da olumsuz bir gelişme.
• Çalışma süresi: İstihdamdakilerin bir yılda toplam ne kadar süre çalıştığına baktığımızda daha da olumsuz bir manzara var. 2015’te çalışılan saat endeksi, sanayide yüzde 0.75 geriledi. İnşaatta ise çalışılan sürede yüzde 9.58’lik bir düşüş var. İnşaatta istihdamla birlikte çalışılan süre miktarı da son yıllarda sürekli düşüyor. Hizmetlerde ise çalışılan toplam süre yüzde 0.21 gibi minik bir artışla yerinde saymış.
Bu veriler özellikle işverenler açısından olumsuz veriler. Çalışılan saat miktarındaki düşüş, eğer ortada üretim artışını getirecek teknolojik bir yenilik yoksa üretimde tekleme anlamına geliyor.
• Üretim-Ciro: 2015’te sanayi üretim endeksindeki yıllık ortalama artış yüzde 3.16, ciro endeksindeki artış ise yüzde 8.36 oldu. Ticaret ve hizmetlerdeki ciro artışı ise yüzde 9.56 olarak gerçekleşti.
Bu sonuçlar da işverenler cephesinden pek tatmin edici değil. Sanayide üretici fiyatlarındaki yıllık ortalama artış, yurtdışı satışlarda yüzde 7.68, yurt içi satışlarda yüzde 5.28 oldu. Buna göre sanayide üretim artışı enfl asyonun ciddi ölçüde altında. Sanayide ciro artışı enfl asyonun biraz üzerinde olmasına karşın, kur ve faizler başka olmak üzere diğer maliyet unsurlarını dikkate alırsak, bu artışın sanayiyi güçlendirecek değil, zayıflatacak bir düzey olduğu görülüyor.
Ayrıca toplam gayrı safi yurtiçi hasılada (GSYİH) cari fiyatlarla yıllık artışın yüzde 18 dolayında olduğunu göz önüne alırsak, sanayinin toplam ekonomi içinde gerileme içinde olduğu ortaya çıkıyor.
• Ücretler: 2015’te toplam işletmelerin çalışanlarına ödediği toplam ücret miktarı, sanayide yüzde 13.70, ticaret ve hizmetlerde yüzde 12.08 ve inşaatta yüzde 3.44 arttı.
Ücret dışı ödemelerin de katılmasıyla çalışılan saate göre hesaplanan saatlik kazanç endeksi ise ekonominin genelinde yüzde 13.45 arttı. Saatlik kazanç endeksi sanayide yüzde 15.25, inşaatta yüzde 13.95, ticaret ve hizmetlerde yüzde 12.29 arttı.
Bu artış ciro ve üretim artışı dikkate alındığında işverenler açısından yüksek. Enfl asyon ve GSYİH artışı dikkate alındığında da işçiler açısından tatmin edici olmaktan uzak. Tüketici fiyatlarındaki yıllık ortalama yüzde 7.67’lik artış, ücret artışlarının büyük bölümünü aşındırıyor. GSYİH’deki cari artışın yüzde 18 dolayında olduğunu dikkate alırsak da çalışanların milli gelirden aldıkları payın 2015’de gerilediği ortaya çıkıyor.
İşgücü maliyetleri: Ekonominin tamamında saatlik işgücü maliyeti endeksi yüzde 13.28 arttı. Saatlik işgücü maliyeti artışı hizmetlerde daha düşük, sanayide daha yüksek oldu.
Saatlik işgücü maliyeti endeksi ticaret ve hizmetlerde yüzde 12.28, inşaatta yüzde 13.75, sanayide yüzde 14.79 arttı. Saatlik işgücü maliyetindeki bu artış düzeyi de enfl asyon, ciro ve üretim artışı dikkate alındığında işverenler açısından işgücü maliyetlerinin, gelir artışının üzerine çıkması anlamına geliyor.
•