2015'te imkan yaratacak iki alan; tarım ve KOBİ'ler

Osman AROLAT
Osman AROLAT AROLAT'tan [email protected]

Girdiğimiz yeni yılda bize imkan yaratacak alanlar içersinde tarım ve KOBİ'lerin önemli yer tutacağına, büyümemize önemli katkıda bulunacağına inanıyorum. Tarımda atıl alanların değerlendirilmesi ve KOBİ'leri geliştirecek reformların hayata geçirilmesi  bu açıdan çok önemli olacaktır.  

Yeni bir yıla girdiğimiz dönemde bizi canlı tutacak iki alanın tarım ve KOBİ'ler olacağı sonucuna varıyorum. Bu iki alandaki gelişmelerin yeterli olması, atıl alanlarının değerlendirilmesi, bir yandan üretimimizi ve ihracatımızı artırarak büyümemizi olumlu etkilerken, bir yandan da cari açığımızın ve enflasyonumuzun düşmesinde olumlu rol oynayabilecektir.
Önce tarımın yaratabileceği katkıya bakalım;

Geçenlerde yazdığım "Buyurun oturun dostlar tarım konuşacağız" yazımda, tarımda yer alan nüfusumuzun toplam nüfusun yüzde 23.8 olmasına karşın, toplam tarımsal üretimimizin GSMH'mız içindeki payının yüzde 7.9 seviyesinde kaldığını belirtmiştim. Buna karşın önemli kaynak aktardığımız GAP, KOP gibi projelerimizden tarımsal alanda yeterli verimi alamıyoruz. Ayrıca, 23 milyon 795 bin hektarlık tarımsal alanımızın sadece yüzde 18'inden 4 milyon 286 bin hektarından ekim yaparak nadasa bırakarak yararlanıyoruz. O yazımda bu bilgilere de yer vererek tarımda imkanlarımızı eksik kullandığımızı açıklıkla ortaya koymuştum. Oysa, Merkez Bankamızın son enflasyon değerlendirmelerinin  hemen hepsinde gıda ve tarım fiyatlarının yüksekliği ve katılığı bilgisi yer alıyor. Çevre ülkelerinin de Avrupa'nın da bizim tarımsal ürün ihracatımız için imkanlar içerdiği de biliniyor.  
Bu bilgiler tarım alanında ve gıda sanayiinde hem ülkemiz içersinde yapmamız gerekenler olduğunu, hem de bu alanda üretim artırırken, ihracatımızı da artıracağımızı gösteriyor. Tarıma değer verdiğimiz, desteklediğimiz oranda, 2015 yılında da ardından gelen yıllarda da önemli imkanlar elde edebileceğimizi gösteriyor.

Geçenlerde sohbet ederken Merkez Bankası eski Başkanı Durmuş Yılmaz, bizim için ihraç ürünlerimiz içersinde yerli katkının çok önemli olduğunu, katma değer açısından bunun hesabının yapılması geretiğini söyledi. Üretimde yer alan yerli katkıyı artıracak olanın KOBİ'lerin üretim kabiliyeti olduğunu belirterek, KOBİ'lerin üretim kabiliyetini geliştirmek için, onlara dönük uzun süredir sözü edilen reformların gündeme alınmasının altını çizdi.

Bilindiği gibi bazı ekonomistler bizi orta gelir tuzağı freni içersinde tutan unsurlardan söz ederken, büyümenin sürekliliğini üretimde ucuz emek ve ucuz hammadde ile sağlamaya çalıştığımızı, orta gelir tuzağından bu nedenle kurtulamadığımızı söylüyorlar. Oysa ancak, üretimde katma değer artırıcı bir kalite sıçramasını ve büyümeyi ivmelendiremeyi sağlayarak, orta gelir tuzağı döngüsünden kurtulabileceğimizi belirtiyorlar.

Bu değerlendirmeler de ekonomimizin kılcal damarlarını oluşturan KOBİ'lerin gelişimi konusuna eğilmemizi, buna uygun reform politikalarına ihtiyacımız olduğunu gösteriyor.

Peki bunlar neler olabilir?

Mikro KOBİ ağından kurtulmamız, KOBİ'leri büyüterek rekabet güçlerini ve verimliliklerini artırmak için KOBİ'lerin işbirliklerini, birleşmelerini sağlayıcı adımlar atmamız gerekir. KOBİ'lerin üstündeki yükleri azaltarak üretimlerinde katma değerlerini artırmaya çalışarak, gelişerek yola devam edebilmeleri gerekir. KOBİ'lerin gelişmesi ülkemiz gelişmesinin motor gücü olacağı için, 2015'te onların gelişmesi ekonomimize imkan katacaktır. 

Bu aktardığım nedenlerden 2015'te imkan yaratacak, ülkemizi geliştirecek alanlardan ikisinin KOBİ'ler ve tarım olduğunun altını çiziyorum.

 

 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar