2015 yılındaki kişi başı gelirimizle 2006 yılına geri döndük

Özcan KADIOĞLU
Özcan KADIOĞLU RAKAMLARIN DİLİ [email protected]

Dünya ekonomisinin 2008 yılındaki krizden sonra bir türlü toparlanamadı, merkez bankalarının uygulamaya koyduğu genişleyici para politikaları dünya ekonomisinin yukarı yönlü hareketine bir türlü çare olamadı. Son aylarda Avrupa'daki bazı ülkelerin ve Japonya Merkez Bankası ekonomiyi harekete geçirebilmek için negatif faiz dönemi başlattı. Şu ana kadar negatif faiz’den bir sonuç alınamadı. Tüketiciler bankadan kredi çekip harcama yapmıyor, ortalama olarak üç yılda arabasını değiştiren Amerikalı tüketiciler şu an 5-7 arasında arabalarını değiştiriyor, tasarruf yönelen tüketicilerin davranışı ekonomik büyümeye katkı sağlamıyor, gelişmiş ekonomilerde talep eksikliği yüzünden büyüme ve enflasyon düşme eğilimine devam ediyor.

Dünya ekonomisi için büyümeye katkının büyük bir kısmı gelişen ekonomilerden gelmeye devam ediyor. Ülkemizde ise hane halkı tüketim harcamaları, kamu harcamaları ve enflasyon artışı büyümeye katkı sağlıyor. Son günlerin gündem konusu olan milli gelir ve kişi başına düşen milli gelir tartışmalarını yıllara göre inceleyelim. 2015 yılını baz alıp geçmiş yıllardaki dolar kurunu enflasyondan arındırarak değerini hesapladığımızda en yüksek kişi başı milli gelir 2008 yılında 11 bin 496 dolara ulaşmıştır. 2015 yılında dolar olarak kişi başına düşen gelir dolar 2006 yılındaki 7 bin 613 doların alım gücüne yaklaşık olarak karşılık gelmektedir. 2010 yılında kişi başı gelir tekrar yükselişe geçmesine rağmen 2002-2008 döneminde kazanmış olduğu ivmeyi kaybetmiş 2010 yılından sonra ise ivme hızı düşmeye başlamıştır.

Aynı dönemde dünya ekonomisine baktığımızda 2008 yılına kadar hızlı bir ivme kazanmış 2009 yılındaki düşüşten sonra 2014 yılında en üst noktaya çıkarak 78.4 trilyon dolar olmuştur. 2011-2014 yılları arasında doların enflasyona karşı değer kaybını dikkate alınca dünya ekonomisi son dört yılda 77.5 trilyon civarında yerinde saymaktadır.

IMF tarafından yapılan tahminlerde ve hesaplamalarda 2018 yılına kadar dünya ekonomisindeki büyüme hızının yavaşlayacağı gözlenmektedir. 

2015 yılının başında düşmeye başlayan petrol ve emtia fiyatları hammadde üreticisi ülkelerde kamu açıklarına sebep oldu. Burada oluşan açık kamu yatırımlarının düşmesine hatta durmasına yol açtı. Gelişmiş ülkelerde meydana gelen talep düşüşü sonucu ithalat talepleri azaldı.

Talep’teki düşüş dünyanın üretim fabrikası olan Çin ekonomi sininde yavaşlamasına sebep oldu. 

Kişi başı gelirimize tekrar ivme kazandırabilmek için, yeni bir anlayışla yüksek teknolojiyi dayalı ihracat modeline geçmemiz gerekiyor. Bunun alt yapısını kurmamızın en az on yıl alacağını düşünerek eğitim sistemimizi arka bahçe olarak değil analitik düşünme yeteneği olan, sınavlarda sadece test çözme yarışması yerine kişilerin becerilerini artıracak eğitim ve öğretim çalışmalarına başlamamız gerekmektedir.

catsozcan.jpg

Kaynak: IMF

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar