2014 yılına girerken genel görünüm

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ [email protected]

Alper KOÇ
YATIRIM FİNANSMAN

Dalgalı ve zor geçen bir yılı bitirmek üzereyiz. ABD ve Almanya gibi gelişmiş ülkelerin hisse senetleri piyasalarının iyi seyrettiği, buna karşın sözkonusu ülkelerde tahvil faizlerinin yükseliş yaşadığı, gelişen pazarların genelinde de performansların zayıf olduğu bir yılı geride bırakıyoruz. Aylardır “Fed tahvil geri alım programını başlatıyor, başlatacak, ha şimdi başlatıyor, yok bir dahaki ay başlatıyor, olmadı yeni yılın başlarında başlatıyor...” söylemleri içerisinde yeni zirvelerini test eden ABD hisse senetleri piyasalarının performansına rağmen ısrarla olumsuz ayrışmaya devam eden gelişen pazarlar içerisinde Türkiye de yerini aldı. Haziran ayı sonrasında gelişen pazarların genel eğilimine hızla uymaya başlayan Türk piyasalarında  yılın son çeyreğinde de beklentimiz dahilinde kırılganlık ve volatilite hakim oldu. 2013 yılını bitirirken yurtiçi piyasaların genel görünümüne baktığımızda, döviz cephesinde TL’nin gelişen para birimlerine paralel USD ve EURO karşısında zayıf seyrinin devam ettiğini, buna karşın tahvil faizlerinde oynaklığın hakim olduğunu ve BIST 100 endeksinin de genel görünüme uyum sağladığını görüyoruz.

Tüm dünya piyasaları için önem taşıyan ABD hisse senetleri piyasalarında 2009 yılından beri süren yükseliş dalgalarının genel yapılarını incelediğimizde, yükseliş yapılarının itkisel olmaktan ziyade zigzag karakterde ilerlediği fikrimizi koruyoruz. Aynı şekilde BIST 100 de 2009 yılından beri süren yükseliş dalgasının gerek nominal bazda, gerekse USD bazında (daha da belirgin) zigzag yapıdan oluşan bir düzeltme kalıbı şeklinde ilerlediği düşüncemiz  de değişmedi.

“Öyleyse 2014 yılında gerek ABD piyasalarını, gerekse Türk piyasalarını neler bekliyor?” sorusunun cevabının  yukarıdaki paragrafta yer aldığını söylemek doğru olacaktır.

Zigzag kalıpta ilerleyen yükseliş dalgalarının bir adım sonrası; yeni itkisel düşüş kalıplarının ilerlediği döngülerle sona erer. Döngülerin bitişi, hızı ve büyüklüğü; düzeltme kalıplarının hangi derecede olduğuna bağlıdır. İçerisinde bulunduğumuz döngünün başlangıcını ve ilk fazını 2007 sonu -2009 Mart arası, ikinci fazını 2009 Mart- 2013 Haziran arası olarak varsaydığımızda,  üçüncü fazda olduğumuzu görebiliriz. 2014 yılının ilk çeyreği ve sonrası, 2007 yılında başladığını varsaydığımız büyük dereceli düzeltme kalıbı içerisinde son düşüş dalgasının ilerlediği faz olacaksa, en geç yeni yılın ikinci çeyreğinin sonlarına doğru son zirvelerin oluşmasını beklediğimiz ABD piyasalarında ve gelişen piyasalarda sert satışların başlaması gerekir. Türkiye’nin önceki dönemlerde olduğu gibi bu süreçte olumlu ayrışacağını düşünmüyoruz.  Şimdilik ABD hisse senetleri piyasalarında eksik yükseliş dalgalarıyla birlikte zirve oluşumlarını izlemekte ve  BIST 100 endeksinde gerek büyük dereceli, gerekse daha küçük dereceli geri alış çabasının tamamlandığının teyidinin gelmesini beklemekte fayda var. Zirve oluşumlarıyla birlikte yeni düzeltme kalıplarının nasıl ve hangi hızda ilerlediği, 2014 yılı perspektifimizi netleştirecek donelerden biri olacaktır. Tüm okurlara mutluluk ve sağlık dolu yeni bir yıl dilerim...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017