2014 yılı Küresel İnovasyon Endeksi
Geçtiğimiz günlerde, Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) “2014-2015 Küresel Rekabet Gücü Raporu “ ve “BM 2014 İnsani Gelişme Raporu” açıklandı.
İki raporda da ülkemizi ilgilendiren bir çok veriyi öğrenme olanağını bulduk.
Değerli okurlar, daha önceki günlerde açıklanan bir başka raporu ilginizi çekeceği düşüncesi ile yazıma taşımak istedim.
Bilindiği gibi inovasyon, yetenek geliştirme ve kurumsal güç, dünyanın en rekabetçi ekonomilerinin belirlenmesinde belirleyici bir rol oynamaya devam etmektedir.
Bu bağlamda dünyada her yıl düzenli raporlar yayınlanmakta.
Örneğin, WIPO (World Intellectual Property Organization ), INSEAD (Fransız işletme okulu) ve Cornell University (ABD-NewYork) işbirliğinde hazırlanan “ Küresel İnovasyon Endeksi”nin 2014 verileri yayınlandı.
Raporda yer alan bilgiler ise özetle şöyle;
5 domain ile inovatif girdiler, 2 domain inovatif çıktıların ölçümlendiği, 81 kritere göre değerlendirme yapılan endeks ine göre;
2014’ün en iyi inovasyon performansı gösteren ülkeleri:
1. İsviçre,
2. İngiltere,
3.İsveç,
4.Finlandiya,
5. Hollanda,
6. ABD,
7. Singapur,
8. Danimarka,
9. Lüksemburg
10. Hong Kong (Çin)
Türkiye’nin 54. sırada olduğu endekste performans alanları şöyle gruplandırılmış;
■ Düşük performans alanları: Ar-Ge, bilginin özümsenmesi (absorption), inovasyon ağları olarak öne çıkmakta.
■ İyi alt performans alanları: kümelenme, ticaret&rekabet, yerli marka/faydalı model başvuruları,- yazılım harcamaları, ■ Kötü alt performans alanları: politik istikrar, basın özgürlüğü, eğitim harcamaları, e-katılımcılık, risk sermayesidir.
■ Alt kriterlere göre en iyi performans sergileyen ülkeler: ■ Üniversite sanayi işbirliğinde en iyi performans gösteren ülke: İsviçre
■ Patentlerin uluslararası korumasında: Japonya
■ Risk sermayesinde: İsrail
■ Bilgi çalışanlarının istihdamında: Lüksemburg
■ Enformasyon teknolojilerinin kullanımında: İsveç
■ Hükümetin etkinliğinde: Finlandiya
■ Yasal altyapı kalitesinde: Singapur
■ İş kurma kolaylığında: Yeni Zelanda
■ GSMH’de Ar-Ge’nin payında: Güney Kore
■ Online e-katılımcılıkta: Kazakistan
■ Çevre performansında: İsviçre
■ Bilimsel makale sayısında: İzlanda
■ Bilimsel makale kalitesinde: Almanya
■ Royalti, lisans gelirlerinde: Amerika
■ Bilişim hizmetleri ihracatında: Hindistan
■ Yüksek, orta-yüksek teknoloji üretimi: İrlanda
■ Yaratıcı hizmetler ihracatında: İngiltere
■ Mikrofinansta: Bolivya
■ Joint venture anlaşmalarında: Birleşik Arap Emirlikleri
■ Üniversite kalitesinde: İngiltere
İnovasyon endeksinde tablo böyle...
Ülkemize gelirsek, bazı alanlarda görülen iyileşmeleri olumlu bulanlardanım. Örneğin, Ar-Ge’ye ayrılan kaynaklarda önemli bir performans artışı var. Ar-Ge inovasyon ilişkisine bakıldığında, Ar-Ge de inovasyon önemli bir girdi olarak görülüyor. AB’nin inovasyon karnesine göre Türkiye performansını, 27 AB ülkesinin ortalama inovasyon performansına göre dört kat hızla artırıyor. Ulusal bütçeden Ar-Ge’ye ayrılan kaynak yüzde 0.87 civarı. Bu oran ABD’de yüzde üçlerin, İsveç’te yüzde dörtlerin üzerinde. 2023 hedefl erini gerçekleştirebilmemiz için Ar-Ge’ye daha fazla kaynak aktarmalı ve işlerliği konusunda özellikle bürokratik iyileştirilmeler yapılmalı. Bununla birlikte İnovasyon sadece Ar-Ge ile sınırlandırılmamalı tanımı ve kapsamı genişletilmelidir. Kanımca endekste üst sıralarda olabilmek için “inovasyon odaklı rekabet avantajı, verimlilik artışı, üretim ilişkileri ve iş modellerinin, inovasyon ile açılan pazarların, kısacası inovasyon değer zincirinin büyümenin temel dinamiği haline geldiği ekonomik faaliyetlerin bütünü” olarak tanımlanan “ inovasyon ekonomisi”ni ülkemizinde benimsemesi gerekiyor.