2014 biterken, yılbaşı temennilerimi hatırlayalım...
Bilanço çıkarmanın önemini sık sık tekrarlıyorum. O nedenle bu yılı kapatırken yıl başında “2014’ten umutlu olmak için…” başlığıyla sıraladığım temennilerimi yıl sonunda bir kez daha sıralayarak bir bilanço çıkartmak fırsatına yer vermek istedim.
2014 yılı biterken yılbaşında “2014’ten umutlu olmak için...” başlıklı yazımda sıraladığım temennilerimi hatırladım. Yazılarımda sık sık birçok konuda bilanço gerektiğinden söz ettiğim 2014 yılına bir bilanço çıkarmak için yıl başında sıraladığım temennilerimi bir kez daha ele aldım.
Temennilerimin ne denli sonuç verdiğini görmek için bunları sıralamak istiyorum:
•2014’te hukukun üstünlüğünü, herkese eşit mesafeli, adaletli ve demokrasinin gereklerini yerine getirmeyi amaçlamalıyız.
•Toplumda çatışma kültürü ve ötekileştirmeyi siyasetçilerimizin söylemlerinde son vermesini istemeliyiz. Meclis salı grup toplantılarının bugünkü yapısına son vermeliyiz.
•Seçim söylemlerinin projeye dayalı, uzlaşmacı, empati içeren özellikler taşımasına özen göstermeliyiz. Popülizme dayalı seçim ekonomisi uygulamasına karşı sivil toplum frenini hayata geçirmeliyiz.
•Mütevazı hedefleri olan 2014 OVP’sinin istenen sonuçları elde etmesi, hatta daha iyi sonuçlar vermesi için gayret sarfetmeliyiz.
•Yatırım, üretim, istihdam ve ihracat artışı sağlayan, yerli üreticiyi koruyan gelişmeleri hayata geçirmeliyiz.
•Her alanda karar alırken sadece Ankara merkezli değil, yurdun her yöresindeki o konuyla ilgili olanların katılımıyla, katılımcı yöntemlere önem vermeliyiz.
•Barış görüşmelerini kesintisiz sürdürürken, silahlı çatışmanın gündem dışında kaldığı bir yıl olması için çalışmaları sürdürmeliyiz.
•AB müzakerelerinde yeni fasılların açıldığı, açılmış fasılların kapandığı yılda, malların serbest dolaşımını engeleyen, TIR şoförlerine vize kısıtlaması ve geçiş izin belgesi engellerinin ortadan kalkması için siyasal girişimlerle sonuç alınmasına gayret göstermeliyiz.
•Bir ada devleti gibi izole olmadığımızı bilerek, uluslararası ilişkilerimizde dostluk ve barışı getirmesi için yararlı ekonomik ilişkileri içeren gelişmeleri hayata geçirmeliyiz.
•Atılacak her adımda önce bireyin özgürlüğünün, refahının artması gereğine inanarak, “her şey vatandaşımız için” düşüncesiyle hareket etmeliyiz. Kararlarda devleti değil, bireyi önde tutmalıyız.
•“Marifetin iltifata tabi olduğunu” bilerek, iyi olan her şeyi övgü ile karşılayıp alkışlamalıyız.
•Hayatımızın önemli renklerini sunan, yaşama zevkimizi artıran sanatçılarımızın, çalışmalarını kolaylaştırıcı, onların rahat ve kolay eser vermesini sağlayıcı özgür ortamda üretim vermeleri için adımlar atıp, kararlar almalıyız.
2014’e girerken sıraladığım temennilerimden önemli kısmının 2015’e girerken de sürdüğünü görüyorum. Bilanço bunu gösteriyor…