2014 beklentileri
2014’ün ilk gününde, hem 2013’ü değerlendireyim, hem de bu yıl için beklentilerimi paylaşayım.
1)Hisse senetleri: BİST 100 endeksi, yılı yüzde 13’lük düşüşle kapattı. Tabii akıllarda kalan, 22 Mayıs tarihinde görülen 93,178 zirvesinden sonraki sert düşüş oldu. Başbakan’ın, 16 Mayıs’ta ABD’de Obama ile yaptığı görüşmeden sonra kredi notumuz ‘‘yatırım yapılabilir’’ seviyeye yükseltildi. Ekonomi tarihimizin özel günlerinden birisini yaşadık. Sonrasında Gezi nümayişleri, Fed azaltımı derken piyasalarımız darmadağın oldu. 22 Mayıs piyasaların en mutlu günüymüş, ama haberimiz yokmuş. Bu tarihten sonraki fiyatlama, dış dünyanın Türkiye algısının bozulmasından ziyade, Fed’in azaltım operasyonu ile ilgiliydi. Azaltım fiyatlara kısmen girmişken, 17 Aralık depremi yaşandı. Bundan sonra yabancıların yaklaşımı belirleyici olacak. Tansiyon biraz düşse de, bu uzun sürmeyebilir. Yılın ilk çeyreğinde sert iniş çıkışlara hazırlıklı olalım. Euro bölgesindeki alım fırsatlarının sürmesi, Amerikan ve özellikle de Japon hisselerinde yükseliş potansiyelinin olması, bizim için olumsuzdur. Büyük fonların önünde yatırım alternatifleri bulunuyor. Mevcut pozisyonlar için de, yeni açılacak pozisyonlar için de, VİOP’taki endeks kontratları korunma amaçlı olarak kullanılabilir. Endeks çok düştü, bu saatten sonra artık beklemek gerekir, yorumlarına takılmayın. Bu şekilde düşünenler, ‘‘Yabancılar borsada artık niye satış yapsınlar. Bu seviyelerden niçin dolara girsinler’’ argümanlarını da ileri sürüyorlar. Yatırımcılarımız ile yabancı yatırımcılar arasındaki temel fark, duygusallıktır. Onlar pozisyonlarına bağlanmazlar. Örneğin Türkiye’de gerçekten bir risk görüyorlarsa, zararı kesip çıkarlar. Türk yatırımcı, ‘‘Zararı keseyim. Önüme bakayım.’’ demeyeceği için, endeks kontratları ile hedge pozisyonu almak rasyonel olabilir. Politik görüşünüze göre pozisyon almak hatalı bir davranış olur. Toz duman kalktıktan sonra, piyasa size mesaj verir.
2)Tahvil-bono: Sabit getirili enstrümanlar da bu yıl büyük darbe yedi. Gösterge faiz, yüzde 4.6’ya kadar düştükten sonra, yılı yüzde 10’un biraz üzerinde kapattı. Yatırımcıların Türk tahvil-bonolarından kaçtıkları görülüyor. Buradaki durum da, hisse senetlerindeki duruma benziyor. Türkiye algısı yaz başından itibaren bozulmaya başladı. Sonrasında ‘‘katalizör’’ görevi gören olaylar geldi. Peki faizlerde bu dönemin zirvesini gördük mü? Daha gidecek yeri olabilir. ABD 10-yıllık faiz yüzde 3 civarında bulunuyor. Önümüzdeki dönemde biraz daha yükselebilir. Tabii Fed’in dizginleri salıvereceğini düşünmek saflık olur. Faizlerin kopup gitmesine izin vermez. Bu açıdan, ABD’den Türkiye gibi ülkelere yönelecek faiz etkisi, yakın gelecekte belli sınırlar içinde kalabilir. Faizimizi etkileyecek olan faktörler, siyasi risk ve TCMB’nin politikası olur. TCMB, 2014’te faiz koridorunu üst sınırını(gecelik fonlama faizini) artırmak zorunda kalabilir. Bu da kredi faizlerinin yükselmesine yol açar.
3)Döviz: USD/TL paritesi 2.12’den kapattı. Başkan Başçı’nın yılsonu tahmini ile yüzde 10’luk bir fark var. Bu tahmine göre pozisyon alanlar büyük paralar kaybettiler. Diğer taraftan, TL’deki düşüş yapısal reformlar açısından önemlidir. Cari açığın milli gelire oranının düşmesi için, TL’nin değer kaybetmesi elzemdir. Ekonomi yönetiminin; ‘‘Seçim ekonomisi uygulamayacağız. Bütçeyi bozmayacağız. Cari açığı düşüreceğiz.’’ gibi söylemleri var. Bunlar samimi ifadelerse, TL’nin değerlenmesi için çalışmazlar. Kur 2.10-2.30 bandında dengelenir. En önemli ticari pazarımız olan Avrupa, ekonomik açıdan en kötüyü gördü. TL’deki değer kaybı ve euro bölgesindeki toparlanma emareleri bizim için şanstır. Kur seviyesinin ekonomi açısından yarattığı bu tarihi fırsatı umarım kaçırmayız.
4)Altın: 2013 altın için kötü bir yıl oldu. Yakın gelecekte de bu hikaye devam edebilir. Kurumsal yatırımcıların hisse senetlerine olan ilgisi sürebilir. Hisselerde fırsatlar varken, faiz kazancı olmayan altına olan ilgi düşük kalabilir. Mevcut seviyelerde, uzun vadeli düşünen yatırımcılar ortaya çıkabilir. Ancak bir tetikleyici olmadan, altının yakın dönemde kalıcı bir yükselişe başlaması zor gözüküyor.
Herkese sağlık ve kazanç dolu bir yıl diliyorum.