2013'le birlikte endişe duymama neden olan soru
Siyah renkli olanlar dahil tüm kedileri sevdiğim gibi 13 sayısına ilişkin de bir önyargım yok. Gelgelelim, pozitiflik tamam da... Gerçekçi de olmamız lazım...
Başlığa bakıp, benim triskaydekafobik olduğumu düşünmeyin...
'Triskaydekafobik de ne ola?' derseniz...
Ben de yeni öğrendim...
13 sayısından korkanlara deniyormuş...
Kara kedilerden korkmadığım, hatta ak, kara, sarman, tekir bütün kedileri sevdiğim gibi 13 sayısına ilişkin de bir önyargım yok. Hele hele içinde 13 var diye bir yıldan korkup çekinmeyi hiç aklım
kesmiyor...
***
Üstelik 2013'ün kötü bir yıl olacağına dair güçlü bir işaret de yok ortada...
Örneğin geçen yıla göre...
Ne son dönem gelişmeleri...
Ne de uzun vadeli trendler..
Bu yılın, geçen yıldan daha kötü geçeceğini göstermiyor...
***
1950'den 2012'ye son 62 yıla bakmışlar: Bu 62 yılın 31'inde ekonomi yüzde 6'nın üzerinde büyümüş...
13 yılda büyüme yüzde 4 ile 6 arasında gerçekleşmiş...
Ekonominin yüzde 2'den daha düşük büyüdüğü ya da daraldığı yıl sayısı ise 12...
Yüzde 2 ile yüzde 4 arasında büyüdüğümüz yıllar ise 7...
Ve bu yılları da ya kriz ya da hızlı bir çıkış yılı izlemiş...
2012'de büyümenin yüzde 3 civarında olması bekleniyor...
62 yıllık bu trende göre de 2013'ün, 2012 gibi olması düşük olasılık...
***
Benim başlıktaki soruyu 2013 ile ilişkilendirerek sormamın nedeni, Cumhuriyet'in 100. Yılına, yani 2023'e 10 yıl kalmış olması...
Gelişmiş dünya ile aramızdaki farkı kapatacaksak...
Dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alacaksak..
İnsanımızın refah seviyesi artacaksa...
Pek çok şey yapmamız lazım ama öncelikle hızlı büyümemiz gerekiyor...
***
İşte mesele de orada...
Tam hızlı büyümemiz gerekirken acaba biz, büyümede faz mı değiştiriyoruz? Türkiye'nin trend büyüme performansında bir farklılaşma, bir düşüş olabilir mi? Bütün Cumhuriyet tarihini ele alıp hesaplarsak ortalama büyüme hızımız yüzde 5. Acaba bundan böyle, ortalama büyüme hızımız yüzde 5 değil de, yüzde 3-4 seviyesinde mi olacak?
***
Bu sorular da nereden çıktı demeyin. İki temel nedeni var...
İkisi de demografik...
Öyle ya...
August Comte'un dediği gibi; “Demografi bir ülkenin kaderidir”...
***
Şimdi ilk tespit şu: Türkiye'nin 1980'de nüfusu 50 milyon civarındaydı...
20 milyon yetişkin toplam 18 milyon çocuğa bakıyordu...
Şimdi nüfusumuz 75 milyon civarında...
50 milyon yetişkin yine 18 milyon civarında çocuğa bakıyor...
Nüfus bilimcilerin kullandığı deyimle nüfusumuz 'çan' şeklinden çıkıp 'soğanlaşıyor'...
***
İkincisi, 1980'de Türkiye'de şehirleşme oranı yüzde 43.9'du...
1950'lerde ivmelenen kentleşme 80'li yıllardan sonra iyice hızlandı...
Son 30 yılda kırdan kente müthiş bir iç göç dönemi yaşandı...
Bugün Türkiye'de kentleşme oranı yüzde 77'ye dayandı. Ve bir süredir bu civarlarda geziniyor...
***
Ek olarak, kentleşmenin ve bilgi toplumunun dayatmasıyla, iş bulmanın giderek eğitime endekslenmesinin, aileleri ister istemez eğitim sağlayabilecekleri sayıda çocuğa zorlaması da cabası...
***
Bu süreçte Türkiye'nin milli geliri 1980'deki 67.4 milyar dolar düzeyinden, (hükümetin son revizyonu tutar da ekonomi yüzde 3.2 büyürse) 2012'deki yaklaşık 799 milyar dolara yükseldi. Bir başka
ifadeyle Türkiye son 32 yılda yaklaşık 11 kat büyüdü. Kişi başına milli gelir de bu dönemde 1518 dolardan 10 bin 500 dolara çıktı...
***
Dikkatli gözler görüyor...
Türkiye'nin hızlı büyümesinde iç göçün, konut başta olmak üzere üretim ve tüketim üzerindeki etkileri son derece belirgin...
Nüfus yapımızın da öyle...
Öyleyse sormamız gereken soru şu: Eğer Türkiye'nin nüfus piramidi soğanlaşmaya başladıysa...
Ve de kentleşmede artık belli oranlara gelip dayandıysak..
Genç nüfus ve özellikle iç göç dinamiklerinin yarattığı avantajları yavaş yavaş kaybediyorsak...
Acaba buradaki yavaşlama büyüme performansımıza nasıl etki eder? Yüzde 5 olan ortalamayı nereye çeker?
***
Belki 2013, bu sorunun yanıtını görmemiz için erken bir tarih...
Ama galiba 2023'te ciddi hedefleri olan ve o hedefleri yakalamak için hızla büyümesi gereken bir ülkenin bu soruyu hedefe 10 yıl kala sormasının zamanı çoktan gelmiştir. Dahası, büyümesini sağlayacak başka dinamikleri, devreye sokacak politikalarını oluşturmasının da...
Onların neler olabileceğini de izin verirseniz sonraki yazılarımızda sizlerle paylaşalım...