2013 yılı gelirleriniz ile ilgili gelir vergisi beyannameniz hazır mı?
BİLGÜTAY YAŞAR
[email protected]
Biliyorsunuz gerçek kişilerin, 2013 yılında elde etmiş oldukları gelir vergisine tabi gelirleri için 25 Mart 2014 tarihine kadar yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeleri gerekmektedir. Gelir Vergisi Kanunu’na (GVK) göre prensip, bir gerçek kişinin bir yıl içinde elde etmiş olduğu gelirleri toplaması ve bunu yıllık gelir vergisi beyannamesi ile beyan etmesidir. Ancak yine gelir vergisi kanunu, bazı durumlarda istisnalar getirerek elde edilen gelirin beyannameye dahil edilmemesini öngörmektedir. Durum böyle olunca vergi mükelleflerinin, hangi gelirleri için beyanname verecekleri, hangi gelirleri için beyanname vermeyecekleri konusunda kafaları karışmaktadır.
Bu ve izleyen yazılarımızda 2013 yılında hangi gelirler için beyanname verilmesi gerektiği konusunu işleyeceğiz. İlk konumuz ücretler… Ülkemizde ücretler esas itibariyle aylık stopaj suretiyle vergilendirilmesine rağmen bazı durumlarda beyanı da gerekmektedir. Bu konudaki düzenlemeler özetle aşağıda açıklanmıştır.
1- Türkiye de bulunan tek işverenden alınan ücretler
Eğer 2013 yılında ücretinizin tamamını Türkiye’de bulunan bir işverenden almışsanız ücret tutarına bakılmaksızın ve diğer gelirlerinizle ilişkilendirilmeksizin aldığınız ücret için beyanname vermeniz gerekmiyor.
Örneğin; X Limit şirketinden aldığınız ücret yıllık 500 bin TL tutuyor ve ayrıca kira geliriniz ve kar payı geliriniz var. Kira ve kar payı için beyanname vermeniz gerekse dahi ücret gelirinizi beyannameye dahil etmeniz gerekmiyor.
2- Türkiye’de bulunan birden fazla işverenden alınan ücretler
Yıl içerisinde iş değişikliği nedeniyle birden fazla işte çalışmışsanız ya da aynı anda birden fazla şirketten ücret almışsanız aldığınız ücret tutarına bağlı olarak ücret geliriniz için beyanname vermeniz gerekebilir.
Birden fazla işverenden ücret alınması durumunda, birinci işverenden sonraki işverenlerden alınan ücretler toplanıyor. Bu toplam 2013 için 26 bin TL’yi geçiyorsa bu durumda birinci işveren dahil alınan ücretlerin tamamının beyan edilmesi gerekiyor.
İlk işveren tabiri kanunda tanımlanmamış ancak vergi idaresi bu konuda mükellefin istediği seçimi yapabileceğini belirtmiştir. Ücretler konusunda beyanname vermek istemiyorsanız doğal olarak en çok ücret aldığınız işverenin birinci işveren kabul edilmesi gerekecektir.
Örneğin; aynı gruba ait üç ayrı şirkette çalışıyorsunuz ve ücret alıyorsunuz. Bu ücretler yıllık olarak, A şirketinden 120 bin TL, B şirketinden 10 bin TL ve C şirketinden 10 bin TL... Böyle bir durumda A şirketini ilk işveren kabul edip B ve C şirketlerindeki ücret toplamının kanunla belirlenen limit olan 26 bin TL’yi geçmediğinden ücretlerinizin hiç biri için beyanname vermenize gerek yok.
Burada hatırlatmakta fayda olan konulardan biri özellikle üst düzey yöneticilerde söz konusu olan yönetim ya da denetim kurulu üyelikleri nedeniyle alınan ücretlerdir. Yönetim kurulu üyelerinin almış oldukları huzur hakları ve kanuni denetçilerin almış oldukları tutarlar GVK’ya göre ücret sayıldığından, bu ücretlerin alındığı kurumlar da ayrı birer işveren olarak dikkate alınmalıdır.
3- Yurt dışında bulunan işverenden alınan ücretler
GVK’nın 95’inci maddesine göre ücretlerini yurt dışındaki bir işverenden alanların ücretleri stopaja tabi bulunmamaktadır. Bu nedenle genel prensip doğrultusunda alınan ücretlerin tutarı ne olursa olsun beyan edilmesi gerekmektedir.
4- Stock option gelirleri
Ülkemizde yaygın olmasa da, çalışanlara işverenler tarafından bedelsiz hisse senedi verilmesi ya da hisse senedi satın alma hakkı (Stock Option) tanınması durumunda, bu yolla elde edilen gelirin de ücret olarak değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu konuda GVK da özel bir düzenleme bulunmamaktadır, ancak vergi idaresi genel hükümlerden yola çıkarak bu tür menfaatlerin de ücret niteliğinde olduğu görüşündedir. Bu nedenle, bu tür menfaatlerin yurt dışındaki işveren tarafından verilmesi durumunda ücret olarak beyanı gerekecektir. Yurt içindeki işveren tarafından verilmesi halinde ise stopaj suretiyle vergilendirileceğinden Türkiye’de ödenen ücretin bir parçası olarak kabul edilecek ve buna paralel olarak vergilendirilecektir.
5- Ücretler için ayrıca beyanname vermenin sonuçları
Ücret için ayrıca beyanname vermenin bir ödül mü yoksa ilave bir yük mü olduğu tartışılabilir. Birden fazla işverenden alınan ücretin toplanıp tek bir matrah olarak üzerinden vergi hesaplanması, vergi oranlarımızın artan oranlı olmasının bir sonucu olarak ek bir vergi yükü çıkaracaktır. Bu açıdan baktığımız zaman ücretler için beyanname vermek bir yük getirecektir. Diğer yandan GVK da, stopaj sırasında indirimine izin verilmeyen bazı harcamaların beyanname verilmesi durumunda matrahtan indirilme olanağı ortaya çıkmaktadır. Bu harcamalardan bazıları;
- Mükellefin kendisine, eş ve çocuklarına ait sağlık ve eğitim harcamaları (Gelirin %10’unu aşmaması kaydıyla)
- Kamu kuruluşlarına, çeşitli dernek ve vakıflara yapılan bağışlar,
- Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda desteklenen ve GVK’da sayılan kültür ve sanat faaliyetlerinin desteklenmesi için yapılan yardımlar,
- Afetler nedeniyle yapılan bağışlar,
- Bazı spor aktiviteleri için yapılan sponsorluk harcamaları.
Ayrıca aylık olarak (stopaj sırasında) matrahtan düşülmemiş olması kaydıyla şahıs sigorta primleri de beyan edilen gelirden düşülebilecektir.
Bu indirimler dikkate alındığında ücretlerin beyan edilmesinin bazı durumlarda mükellef lehine olabileceğine dikkat edilmelidir.
Yalnız böyle bir seçenek ancak birden fazla işverenden ücret alınması durumunda söz konusudur. Tek işverenden ücret alınması durumunda beyanname verip vermeme gibi bir seçenek mevcut değil, beyanname verilmeyecektir.
6- Beyannamenin verileceği zaman, yer ve ödeme
Almış olduğunuz ücretler nedeniyle yıllık gelir vergisi beyannamesi vermeniz gerekiyorsa bunu ikamet ettiğiniz yerin vergi dairesine 25 Mart’ta kadar vermeniz, ödenmesi gereken verginin yarısını mart sonuna, kalan yarısının ise temmuz sonuna kadar ödemeniz gerekmektedir.