2012 beklentileri üzerine
Her yılsonunda olduğu gibi bu yılda yılsonunda gelecek yıl beklentileri konusunda değerlendirmeler yapılıyor. Ben bugün makro ekonomik göstergelerin bazı temel göstergeleriyle ilgili tahminlerimi sizlerle paylaşacağım. Bunu yaparken yer yer bazı dostlarımın son dönemdeki sohbetlerde ortaya koydukları katıldığım tahminlerini de size aktaracağım…
Bir süredir Anadolu'nun hangi şehrinde olursa olsun işadamlarıyla yaptığımız sohbetlerde hep temel göstergelerde 2012 için neler düşünüldüğü konusu gündeme geliyor. O sohbetlerde yaptığım değerlendirmeleri bugün ele almak büyüme, enflasyon, işsizlik ve cari açık konusundaki beklentileri sizlere de aktarmak istiyorum.
Büyümeden başlayarak konuştuklarımızı ve tahminlerimizi aktarayım:
BÜYÜME: Orta Vadeli Programda 2012 için büyüme tahmini yüzde 4. IMF Ocak ayında dünya ve ülkeler büyüme rakamlarını düşürme yönünde revize edeceğini açıkladı. Şimdiki Türkiye 2012 beklenti rakamı yüzde 2.2. Dünya Bankası Türkiye direktörünün beklentisi % 3-3.5, OECD'nin beklentisi yüzde4. Economic İntelegence Unıc'inki ise yüzde 3.5. Türkiye'nin büyüme rakamının düşük tahmin edilmesinde dış ticaretinin ağırlık taşıdığı Euro Bölgesinin daralacağı tahminine bağlı düşünülüyor. IMF'e göre Avrupa'da 2012'de en yüksek büyümenin yüzde 1.3 ile Almanya'da gerçekleşebileceğini İtalya'nın büyümesinin ise binde 3'de kalacağını tahmin ediyor. Fich'in 2012 euro bölgesi büyüme tahmini ise binde 4. Bütün bu olumsuz tahminlere karşılık Türk özel sektörünün 2012'de de yeni Pazar çalışmalarıyla dinamizmini koruyacağına inanıyorum. Ve bu seneyi yüzde 8'ler civarında büyümeyle kapatan ülkemizin gelecek yılda yüzde 5'lik bir büyümeyi yakalayabileceğine inanıyorum.
ENFLASYON:Kasım ayında TÜFE yüzde9.48 olarak açıklandı. Aralıkta yüzde 1artış olsa yıllık enflasyon yüzde 10.9 olacak. Kasım ayındaki gibi yüzde 1.73 artarsa yıllık enflasyon yüzde 11.7 olarak gerçekleşecek. Gelecek yılın ilk dört ayında da yüksek enflasyon sürecek. Alaattin Aktaş'ın son yedi yıl ortalamasına göre yaptığı hesaplamaya göre ise daha sonra gerileyen enflasyon yılı 5.3 ile 8.5 arasında gelecek yıl Orta Vadeli Program beklentisi olan 5.2'nin ya çok az üstünde yada 3.3 puan üzerinde kapatacak.
İŞSİZLİK: 2005-2007 yıllarında yüzde 10 dolayında olan işsizlik, 2008'de yüzde 11, kriz döneminde 2009'da yüzde 14'e yükseldikten sonra 2010'da yüzde 11.9'a geriledi, bu yılın Eylül ayında ise yüzde 8.8 seviyesini inerek son on yılın en düşük seviyesine geriledi. Ancak, iş aramaktan vazgeçenler ve yarı zamanlı çalışanların değerlendirmesine dayalı geniş tabanlı işsizlik yüzde 14.2, genç işsizlik oranı ise yüzde 17.3. İşsizliği aşağıya çeken turizm ve inşaat sektörlerinin canlı olmadığı bu yılın son ayları ile 2012 yılının ilk aylarında işsizlik oranı yeniden yüzde 10'un üzerinde seyredecektir. 2012 büyümesi 2011'in gerisinde olacağı için 2012 işsizlik oranı da bana göre yüzde 10'un biraz üzerinde kriz öncesi yıllar paralelinde gerçekleşecektir.
CARİAÇIK: Özellikle yabancılar yorumlarında Türkiye'nin en büyük sorununun cari açık olduğunu dile getiriyorlar. Bu yılın cari açığının 75-80 milyar dolar olarak gerçekleşmesi bekleniyor. Gelecek yıl daralma nedeniyle Prof. Taner Berksoy 2012 cari açığının 65-70 milyar dolara gerileyeceği tahminini yaptı. Bana göre biraz pahalanma ile karşılaşılsa da 2012 cari açığı kapatılabilecek seviyededir. Doğrudan yabancı yatırım gelecek yıl bu yılki seviyede 10 milyar dolar olabilir. Orta Vadeli Programda yer alan 26 milyar dolarlık turizm geliri de gerçekçi görülüyor. Çünkü bu yılki 25.5 milyarın biraz üzerinde. Türkiye kriz dönemlerinde de turizm gelirini artırmayı son dönemde başardı. Bankacılık sektörü bu yıl 17 milyar dolar sendikasyon gerçekleştirdi. Gelecek yıl biraz pahalı da olsa 13 milyar dolarlık sendikasyon yapabilecekleri tahmin ediliyor. Özel sektör dış borçlanmasında kendi yurt dışı birikimleri önemli yer aldığı için bu yılki kadar 17 milyarlık özel sektör borçlanması gelecek yıl da sağlanabilir. Net hata noksan bu yıl Arap Baharının etkisiyle 13 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. 2012'de bunun 5 milyar dolara gerileyebileceğini düşünürsek, yine de toplamda 2012'de beklenen cari açığı karşılayacak bir döviz girişi olabilecektir.
Son dönemde 2012 beklentileri üzerine yapılan değerlendirmeleri sizlerle paylaştık. Gelecek yıl sonunda beklentilerimizde tutanları ve sapmaları yeniden ele almak dileğiyle…