2012, altın ihracatında beş yıla bedel oldu!

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

2012 ihracatı öngörülerin üstünde gerçekleşecek, artık bu kesin. İlk on bir ay sonunda gelinen düzey de, kasım sonu itibariyle oluşan yıllık düzey de 2012 için öngörülen rakamın aşılacağını ortaya koyuyor.

İhracatın böyle "sapma" göstermesi sevinilecek bir durum kuşkusuz. Ama biraz da detaya inmekte yarar var değil mi... İhracat, ne oldu da öngördüğümüz düzeyin üstüne doğru gitmeye başladı?

2012'ye damgasını vuran ihraç ürünü altın oldu. Kim tahmin edebilirdi ki Türkiye böylesine yüklü miktarda altın ihraç edecek. Şöyle veya böyle, doğalgaz bedeli karşılığı ya da değil, biz bir şekilde altın sattık mı, satmadık mı... Sattık! Hem de, şimdiye kadar hiçbir yılda ulaşılmadık düzeyde...
 
Beş yıla eşit

Türkiye, 2012'den önceki beş yılın toplamında 12.8 milyar dolarlık altın ihraç etti. Altın ihracatı 2007'de 1 milyar, 2008'de 3.6 milyar, 2009'da 4.6 milyar, 2010'da 2.1 milyar ve 2011'de 1.5 milyar dolar oldu.

Geçen yılın ilk on bir ayındaki ihracat da 12.8 milyar dolara ulaştı. Aralık ayı da dikkate alınırsa, önceki beş yıl geride bırakılmış olacak.

2007-2011 dönemini kapsayan beş yılda 12.8 milyar dolarlık ihracat yapılırken, ithalat 20.5 milyar dolar olarak gerçekleşti. Türkiye 2007'de 5.3, 2008'de 5, 2009'da 1.6, 2010'da 2.5, 2011'de ise 6.1 milyar dolarlık altın ithal etti.

Geçen yılın ilk on bir ayındaki altın ithalatı ise 7.3 milyar dolar olarak gerçekleşti.
2007-2011 döneminde yıllık ortalama altın ihracatı 2.6 milyar dolar oldu, ithalat ise 4.1 milyar dolar düzeyinde oluştu. Yani Türkiye bu dönemde net altın ithalatçısı konumundaydı.

2012'de ise durum tersine döndü. Daha önce de vurguladığımız gibi, Ocak-kasım döneminde 12.8 milyar dolarlık ihracata karşılık 7.3 milyar dolarlık ithalat gerçekleştirildi.

Yarısı İran'a

Türkiye, on bir aydaki 12.8 milyar dolarlık altın ihracatının neredeyse yarısını, 6.5 milyar dolarını İran'a yaptı. İran'a dönük altın ihracatı yıl ortasında zirveye çıktı, sonra azalmaya başladı; son aylarda yapılan ihracat ise önemsenmeyecek düzeye indi.
İran'a altın ihracatı dururken, Birleşik Arap Emirlikleri ön plana çıktı. Geçen yıl on bir ayda bu ülkeye 4.2 milyar dolarlık altın satıldı. Üçüncü sırayı 1.1 milyar dolarla İsviçre, dördüncü sırayı ise 569 milyon dolarla İngiltere aldı.

AB'nin payı ve altın

Başta da vurguladık, ihracatın artması, hatta öngörülene göre olumlu yönde sapma göstermesi memnun olunması gereken bir durum. Ayrıca, ihracatta AB'nin payının azalıyor olması da yeni yeni pazarlar bulunduğunu göstermesi açısından olumlu. Ama, ah şu altının yol açtığı sapmalar olmasaydı!

Türkiye yıllık ortalama 2.6 milyar dolarlık altın ihraç ederken, geçen yıl on bir ayda 12.8 milyar dolara ulaşıldı, yıllık rakam belki 14 milyara yaklaşacak. Yani, yıllık ortalamadan en az 10-11 milyar dolar daha fazla bir ihracat yapmışız. Dolayısıyla geçen yılın gerçekleşmesini bir anlamda reele getirmek için bu miktarı düşmemiz gerekiyor. Böyle bakınca yıllık ihracat öngörüleni aşmak bir yana bir miktar aşağıda bile kalıyor.

Bir başka gerçek, AB'nin payıyla ilgili. On bir aylık ihracatta 2011'de yüzde 46.7 olan AB ülkelerinin payı geçen yıl yüzde 38.8'e indi. Altın ihracatının hemen hemen tümü AB dışındaki ülkelere yönelik olduğuna göre, AB dışındaki ihracattan altını düşerek bir hesap yaptığımızda karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor dersiniz...

AB'nin ihracatımızda 2012'nin ilk on bir ayında "görünürde" yüzde 38.8 olan payı, diğer ülkelerden 10 milyarlık altın düşülerek hesaplama yapılırsa yüzde 41'ye çıkıyor. 2011'deki payın yine de altında bir oran, ancak makas daha dar.
Kaldı ki, AB'nin yaşamakta olduğu sorunlar dikkate alınırsa böylesine bir gerilemeye de çok şaşmamak gerek.

Dolayısıyla 2013'te ne geçen yılki kadar altın ihraç edebilecek, ne altın dopingiyle toplam rakama ivme kazandırabileceğiz. Umalım, Avrupa'da işler biraz düzelir de dış ticaret dengemizde kasımda beliren bozulma, belirgin bir eğilime dönüşmez.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar