2011 yılında para ve kur politikası

Tevfik GÜNGÖR
Tevfik GÜNGÖR OLAYLARIN İÇİNDEN [email protected]

Merkez Bankası Başkanı dün 2011 yılında bankanın uygulayacağı para ve kur politikasının ana hatlarını açıkladı.

2011 yılında enflasyonu aşağıya çekme arayışının süreceği fakat bunun yanında finansal istikrar konusuna önem verileceği vurgulandı.

Finansal istikrar arayışında ise üzerinde durulan:

İçeride bankaların TL ve döviz kaynaklarının vadelerinin uzatılması ve cari açığı kapatan sermaye hareketlerinde, giren dövizin vadesinin uzatılmasıdır.

Merkez Bankası uzun süredir kanuni karşılık oranlarını ayarlayarak bankalardaki mevduatı vadeli hale getirme arayışına girdi. Önümüzdeki yıl TL mevduat dışında döviz tevdiat hesaplarında da aynı tedbirlerin uygulanacağı belirtiliyor.

Türk halkı vadeli mevduattan hoşlanmaz. Bunun değişik nedenleri vardır:

Vadeye göre faiz farklılığı, vadeli hesabı teşvik edecek ölçüde değildir.

Halkımızın tasarrufu bireysel tasarruftur. Çoğu ihtiyaçta kullanım amaçlıdır. Halkımız tasarrufunu uzun dönemli bağlamaktan çekinir.

Genelde faiz oranları oynatır. Halkın faiz oranına ve döviz fiyatına güveni yoktur. Bu nedenle kısa vadede kalmayı tercih eder.

Başka ülkelerde banka mevduatının genelde vadeli olmasının arkasında, vadeli emekli tasarruf hesaplarına tanınan faiz ve vergi avantajı ile kurumsal tasarrufların ağırlıklı olmasının etkisi vardır.

Merkez Bankası açıklamalarında genelde faizin önümüzdeki yıl düşük tutulacağının işaretini verirken, kredileri sınırlamak için kredi maliyetlerini artırmak zorunluluğunu dile getirdi.

Merkez Bankası'nın bir yanda bankalarda kanuni karşılıkları artırarak banka kaynaklarının bir bölümüne faizsiz olarak el koyması, öte yanda kredi maliyetini artırıcı başka tedbirlerden söz edilmesi, ekonomide talebi ve üretimi sınırlayacaktır. Bunun sonucu beklenen büyüme gerçekleşemez.

Merkez Bankası açıklamasında bir başka önemli bölüm iç tüketime ve cari açığa dayalı büyüme sorununun öne çıkarıldığı bölümdür.

Gerçek şudur ki, krizden sonraki ekonomik toparlanmada iç tüketime ve cari açığa dayalı büyümenin rolü vardır. Bunun tersi, döviz kurundaki düzeltmeye dayalı olarak ithalatın sınırlandırılması ve üretimde hızlı artış sonucu büyümeye geçiştir.

Bugünkü sistemde buna imkan olmadığına göre ya büyümeden fedakarlık edilecek ya da tüketine ve cari açığa dayalı büyüme sürdürülecektir.

Özet ile Merkez Bankası'nın açıklamaları göstermektedir ki, netice versin vermesin, 2011 yılında mevduatta ve sermaye hareketlerinde vade uzatmaya dönük tedbirlere ağırlık verilecektir. Bankaların kaynaklarının belli bölümüne el konulacak, kredi maliyetinin artırılması sağlanacaktır. Bu uygulamaların döviz fiyatını nasıl etkileyeceğini bugünden tahmin etmek imkansızdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
40 yılda ne değişti? 03 Ağustos 2018
Vizyon sahibi olmak 30 Temmuz 2018