2011 için son ay 30 Haziran!
Son üç yılda fındıkta rekoltenin az olması ile hem üretici hem de ihracatçı görünürde iyi bir süreç yaşadı. Ancak maalesef fındıktaki bütün kesimler çok büyük huzursuzluk içindeler.
Fındık stratejisinin uygulandığı bu son üç yılda piyasada çeşitli dalgalanmalar meydana geldi. Bu dalgalanmalar ortaya yeni aktörler çıkarmaya devam ediyor. Bugün yabancı firmalar fındık sanayi üzerine sıfırdan tesisi kuruyor ya da mevcut tesisleri satın alıyorlar.
İlk olarak DÜNYA Gazetesi'nin duyurduğu bir haberi hatırlayalım. Dünyanın önde gelen uluslararası entegre tedarik zinciri yönetimi, zirai ürünler ve yemek katkılı maddeleri işleyicisi Singapurlu Olam 38 milyon dolara Giresun Merkezli fındık devi Progıda'yı satın almıştı. Dünyanın en büyük fındık alıcısı Ferrero ise Manisa'da devasa bir yatırıma imza attı. Bilen bilir, Türkiye'nin fındık denilince en büyük firması Başkan Gıda'ydı. Başkan Gıda'yı yıllarca rahmetli Ahmet Başkan ile birlikte idare eden ve fındıkta bu yıl 61'inci sezonunu yaşayacak Cevat Başkan bir Amerikan firmasının Türkiye Temsilcisi olacak. Cevat Bey, Melih Başkan ile birlikte attığı bu adım sayesinde fındık sektörüne tekrar merhaba diyecek.
Aktörlerdeki gelişmeler bunlar, peki sektörde neler oluyor?
Bir taraf 2011 yılı fındık rekoltesinin fındık ihracatına yetmediğini söyleyerek, düşen fındık fiyatlarının altında büyük oyunlar yattığını söylüyor.
Diğer taraf - ki onlar da yine sektörün temsilcileri - fındıkta 2012 sezonu öncesi daldaki fındığın son 3 yılın üzerinde bir fındık olduğunu söylüyor, Avrupalı sanayicinin stoksuz ve günü birlik siparişlerle alım yaptığını ve fiyatların bu yüzden gevşediğini savunuyorlar.
Bütün bunlar bir yana, bir bakıyoruz iki sektörün temsilcilerine 'büyükler' uyarıda bulunuyor: 30 Haziran'a kadar elinizdeki fındığı satın, eski fındıklar alınmayacak, elinizde patlamasın.
Bu 'uyarı' adeta bir panik havası yaratıyorÖ Şu anda yaşananların adını koyamasak da fındık sektöründe işlerin Arapsaçına döndüğünü açık.
Bugün dünyanın 130'dan fazla ülkesine fındık ihracatçı yapan fındık ihracatçısının ve üretim için canla başla çalışan 50 bin ailenin rahat etmesini istiyoruz.
Evet; strateji önemli bir adımdı. Hükümet 3 yıldır rekoltenin az olmasının da büyük etkisi ve üreticiye ödenen primlerle beraber son 3 yılı başarıyla idare etti. Ancak anlayamadığım şu bu 3 yıl neden boşa geçirildi. Yani lisanslı depoculuk ve ürün borsası, vadeli işlem borsası konusunda neden bir arpa boyu yol alınamadı.
Sektöre badem ve Amerika örneği veriliyor. Ama Amerika'da vadeli işlem borsasının, lisanslı depoculuğun yani serbest piyasa ekonomisinin şartlarının yerine getirildiğini unutmamalıyız.
Fındığın yeni sezonu öncesinde üreticinin primleri ödenmelidir.
Fındık ihracatı kesimi de bir karar vermelidir: Fındık da ürün borsasını ve lisanslı depoculuğu Cevap 'evet' ise bu işler bir takvime bağlanmalı, gereği yapılma ve kamuouyu ile paylaşılmalı.
Fındıkta tüm yüzlerin gülmesi, herkesin kendi penceresinden değil ortak pencereden bakması dileğiyle 2012 sezonuna şimdiden hoş geldin diyoruz.