2010'da yeni teşvik paketlerini konuşacağız

Murat YÜLEK
Murat YÜLEK KÜRESEL BAKIŞ myulek@aya.yale.edu

Türk ekonomisinin 2010 yılında canlanması için yeterli sebep bulmakta zorlandığımı daha önce yazmıştım. Kasım ayı sanayi üretimi rakamları mevsimsellik ve takvimden arındırılınca 2008'e göre bir miktar yükselme gözüküyor. Ancak 2008 Kasım ayındaki yüzde 13'lük daralmanın ortaya çıkarması gereken kuvvetli baz etkisinin dahi sanayi üretiminde 2009 Kasım ayında ancak yüzde 4,4'lük düşük bir artışı getirmesi 2010'a düşük bir ivmeyle gireceğimizi gösteriyor.

Bu durumda Hükümet, anlaşıldığı  kadarıyla canlanmayı IMF programının getireceği rüzgara dayandırmak istiyor. Ancak iki sebeple bu da gerçekleşmeyebilir. Birinci sebep IMF programının geniş halk kitlerlerinin gelir/harcama davranışını etkilememe ihtimali. Bu kuvvetle muhtemel. İkincisi, kişisel bazda gelir artışı yerine borçlanma artışının getireceği "yerli" ürün yerine "yabancı" ürün tüketimin artma ihtimali. Halkın tüketim davranışı konusunda bir garantimiz yok. İç tüketim artarsa bile talebin öncelikle hangi sektör/ürünlere yöneleceğini bilmiyoruz. Yani, IMF programının büyüme etkisinin kısıtlı buna karşılık ithalat/cari açık etkisinin kuvvetli olması muhtemel.

Benim öngörüm şu:  bu sene IMF ile veya IMF'siz teşvik yeni paketlerini çok konuşacağız.

Tavsiyem ise; teşvik paketlerinin tasarımını daha dikkatli yapalım. Hangi sektörlere hangi şartlarla sağlanacağını iyi düşünelim. Neden mi? Rakamlara bakılırsa 2009'daki otomotiv teşvikleri Türkiye'deki üreticilerden çok yabancılara yaramış da ondan. Sonuçta yurt dışına istihdam yardımı yapmışız.

2009 Otomotiv teşvikleri ithalatçılara yaramış

Krizde Türkiye'de otomotiv sektörü üretimi  yüzde 32 oranında azaldı. Çünkü üretimizin yüzde 70-80 arasındaki bölümü düzenli olarak ihracata gidiyor. Dış pazarlarda, özellikle Avrupa pazarında otomobil talebi düşünce Türkiye'nin üretimi ve ihracatı da haliyle düştü.

Buraya kadar sürpriz yok. Herkesin bildiği şey. Daha derin bir açıklamaya da gerek yok.

Soru otomobil ithalatıyla ilgili. Dünyada bu boyutlarda bir kriz ve Türkiye'de yüzde 5'in üzerinde ekonomik daralma varken ülkenin otomobil ithalatında yükselmesini bekler misiniz?

Hemen hayır demeyin.

Türkiye'de otomotiv sektörü  ithalatı 2009'da 11.571 adet (yüzde 4) artarak 309.432'ye yükseldi!  Aynı dönemde otomobil üretimimiz ve ihracatımız sırasıyla 287.451 ve 282.900  adet azaldı.

Aklınıza, otomotiv sektörü  rakamlarında sadece binek otomobillerinin kapsanmadığı, kamyonetten traktöre ve  otobüse ticari araçların da kapsandığı  gelecektir. Bu araçların geniş ekonomik faydasının binek araçlarına göre daha fazla olduğu kesin. Otomotiv sektörünü otomobil (binek) ve ticari araçlara göre ayırınca ortaya çıkan sonuç  şu: 2009 yılında otomobil ithalatı 36.749 adet (yüzde 18) artarken ticari araç ithalatı 25.178 adet azaldı. Hatta, otomobil ithalatı 2007 seviyesinin de üzerine çıktı.

Yani, 2009 yılında otomobil (binek) ithalatı patladı!  Hatta mart, mayıs, eylül ve aralık aylarında ithalat ihracat rakamına yakındı; Eylül ve Aralık 2009'da Türkiye'nin otomobil ithalatı 2004 Mayıs ve 2005 Aralık ayları hariç son 5 senenin en yüksek rakamlarında ulaştı.

Kısacası, küresel krizin ortasındaki otomobil teşvikleri asıl ithalatçılara yaramış.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Chief Sustainability Officer 06 Ağustos 2018