2010 yılı programlarının "IMF'siz senaryoyla" hazırlanmas

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz'ın 2010 yılı para ve kur politikasını açıkladığı basın toplantısı… Başkan Yılmaz konuşmasını tamamlıyor ve soruları yanıtlamaya başlıyor. En çok merak ettiğimiz, IMF anlaşmasının olup olmayacağı ya, acaba 2010 yılı para ve kur politikası oluşturulurken IMF konusunda Merkez Bankası nasıl bir varsayımla hareket etti. Yılmaz'a bu soru yöneltiliyor. Başkan Yılmaz da bu soruyu yanıtlarken, 2010 yılı temel senaryosunu IMF ile anlaşma olmayacağı varsayımına göre oluşturduklarını belirtiyor.

Merkez Bankası Başkanı Yılmaz'ın para ve kur politikasını açıkladığı saatlerde Hazine Müsteşarlığı da 2010 yılının finansman programını ilan ediyor. Aslında 10 Aralık, veri akışı açısından olağandışı günlerden biri. Aynı gün üçüncü çeyreğin GSYH verileri, kasım ayının kapasite kullanımına ilişkin veriler ve akşamüstü de ekim ayının ödemeler dengesi verileri ilan ediliyor. Ekonomi basını nereye bakacağını, neyi daha çok öne çıkaracağını şaşırmış halde.

Finansman programının, açıklamanın yapıldığı 10 Aralık günü yeterince değerlendirilememiş olabileceğini ve anlaşılamayan bazı yönleri bulunabileceğini düşünen Hazine yetkilileri, zihinlerde oluşan soru işaretlerini giderme yoluna gidiyorlar. Hazine yetkililerinin ilk karşılaştıkları sorulardan biri yine IMF oluyor. Acaba 2010 yılı finansman programı hazırlanırken IMF ile anlaşma yapılacağı varsayımıyla mı hareket edilmişti, yoksa IMF senaryolar arasında yer almıyor muydu? Hazine yetkilileri de, finansman programının, IMF anlaşması olmayacak varsayımıyla hazırlandığını söylüyorlar.

Yani Merkez Bankası ve Hazine'nin söylemi aynı. Merkez Bankası para ve kur politikasını, Hazine de finansman programını 2010 yılında IMF ile bir anlaşma olmayacağı varsayımıyla hazırlamıştı.

Varsaymak ya da varsaymamak!

Türkiye'nin IMF ile anlaşma yapması ya da yapmaması her ne kadar ekonomik koşulların gereği olarak ortaya çıkan bir durum gibi görünse de, herkes biliyor ki nihai karar siyasi. Nitekim şimdiye kadar anlaşma yapılmamış olması da hükümetin tercihi. Aksini hiçbir zaman ifade etmemiş ve etmeyecek olsalar da, bürokratik kademeler belki anlaşma yapılmasından yanalar. Önümüzdeki süreçte ne yapılacağını ve kararın ne yönde oluşacağını ise değil bürokrasi, hükümet bile bilebilmek durumunda değil. Oluşacak koşullara göre IMF ile anlaşma yapılacak ya da yapılmayacak.

Bu durumda, Merkez Bankası'nın ve Hazine'nin 2010 yılına ilişkin programlarını IMF ile anlaşma yapılacağı varsayımına göre oluşturmaları beklenebilir mi? Anlaşılan, Merkez Bankası Başkanı'na ve Hazine yetkililerine üstüne basa basa "hedeflerin IMF anlaşması varsayılarak mı hazırlandığı" sorulduğuna göre, demek ki bu beklenmiş.

Skandal olurdu

Ufukta bir anlaşma görünmüyor. Hükümetin anlaşmaya yanaşmayacağı ve bundan olabildiğince uzak duracağı çok açık. Artık görevde olmayan ve defalarca IMF ile müzakere yürütmüş olan eski Hazine yetkilileri, "Böyle uzun süre müzakere yürütülmesi söz konusu olamaz" diyerek anlaşma yapılmayacağı tahminini dile getiriyorlar. Tablo böyleyken, 2010 yılında IMF ile anlaşma yapılacağı ve buradan ciddi bir kaynak geleceği varsayılarak planlama yapılması bir ileri görüşlülük değil, tam tersine olsa olsa çok büyük bir sorumsuzluk örneği ve skandal olurdu. Doğal olarak da ne Merkez Bankası bu hataya düştü, ne Hazine Müsteşarlığı.

Ama ilginçtir, çok normal olan bu durum, hem para ve kur politikası, hem de finansman programıyla ilgili haberlerde neredeyse istisnasız bir şekilde başlıklarda yer aldı; "Hedeflerde IMF yok" manşetleri atıldı.

Enflasyonda hedef ve tahmin

Bu arada, enflasyonla ilgili oranlar konusunda kafalar biraz karıştı. Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz da bu karışıklığı gidermeye çalıştı. Yılmaz, enflasyonla ilgili olarak hedef ve tahmin kavramlarındaki farka özellikle dikkat çekti. Başkan Yılmaz, 2008 yılında hükümetle varılan görüş birliği çerçevesinde enflasyonun 2010 ve 2011 yılları için yüzde 6.5 ve yüzde 5.5 olarak belirlendiğini hatırlattı, 2012 hedefini ise yine hükümetle birlikte yüzde 5 düzeyinde öngördüklerini vurguladı.

2010 yılının enflasyon hedefi yüzde 6.5 olmakla birlikte Merkez Bankası'nın gerçekleşme tahmini yüzde 5.4 ve bu yüzden sanki bir çelişki varmış gibi görünüyor.

Kavramlara dikkat etmek gerekiyor; yüzde 6.5 hedef, yüzde 5.4 ise gerçekleşme tahmini. Başkan Yılmaz, 2009'un son enflasyon raporunu açıklarken, 2010 yılı enflasyonunu orta noktası yüzde 5.4 olmak üzere yüzde 3.9 ile yüzde 6.9 arasında tahmin ettiklerini belirtmişti.

Merkez Bankası Başkanı, para ve kur politikasını açıkladığı toplantıda da "hedef" ve "tahmin" kavramlarına bir kez daha dikkat çekerek şunları söyledi:

"Hedef, enflasyonun orta vadede (yaklaşık iki yıl içinde) nereye gideceği bilgisini içerirken; tahmin, enflasyonun hedefe doğru ilerlerken izlemesi öngörülen seyri ifade etmektedir. Dolayısıyla, iktisadi birimlerin orta vadede enflasyon hedefini, daha kısa vadelerde ise Merkez Bankası'nın enflasyon tahminlerini referans alması uygun olacaktır."

2010 yılı için enflasyon tahmini, yıllık programa da yüzde 5.3 olarak konulmuştu.

Borç ödemesi artacak

Hazine'nin finansman programında dikkat çeken en önemli yön, borç ödemesinde bu yıla göre yüzde 35'e ulaşacak artış. İç borç ödemesinde yüzde 36, dış borç ödemesinde yüzde 20'lik bir artış söz konusu. Borç ödemesindeki bu hızlı artışın nedeni iç borç anapara ödemesinde yaşanacak yüzde 57'lik büyüme. 2008 yılında 86 milyar lira tutarında iç borç anapara ödemesi yapan Hazine'nin, bu yıl 88 milyar olarak beklenen ödeme tutarı, gelecek yıl için 138 milyar düzeyinde tahmin ediliyor.

HAZİNE FİNANSMAN PROGRAMI (Milyar TL)
    201020092008Değişim (Yüzde
    HedefTahminGerçek.2010/20092009/2008
TOPLAM BORÇ ÖDEMESİ   200.3148.9146.534.51.6
     Anapara   149.696.496.955.2-0.5
     Faiz   50.752.549.5-3.46.1
İç Borç (A)   182.6134.3129.636.03.6
     Anapara   138.488.186.057.12.4
     Faiz   44.246.143.6-4.15.7
Dış Borç   17.714.716.920.4-13.0
     Anapara   11.28.311.034.9-24.5
     Faiz   6.56.45.91.68.5
      
BORÇLANMA VE DİĞER KAYNAKLAR   200.3148.9146.534.51.6
İç Borçlanma (B)   181.6138.996.330.744.2
Dış Borçlanma   13.711.210.922.32.8
Diğer Kaynaklar   5.0-1.239.3  
      
NET BORÇLANMA (Borçlanma-Anapara)   45.753.710.2-14.9426.5
İç Borçlanma   43.250.810.3-15.0393.2
Dış Borçlanma   2.42.9-0.1-17.2 
      
İÇ BORÇ ÇEVİRME ORANI (%) (B/A)   99.5103.474.3  
Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar