2009'da "yüzde 3" büyürüz…
Türkiye'nin en büyük sanayicilerinden Mustafa Boydak'ın öngörüsü bu:
"Türkiye, 2009'da yüzde 3 büyür."
* * *
Yaşadığımız süreçte "dört yapraklı yonca" muamelesi gören iyimser tahminlerin dahi çok çok üstünde olan ve "süper iyimser" diye nitelenebilecek bu öngörüsünün gerçekleşeceğine inanıyor Boydak.
Gerçekleşmeyi ise ekonomiden sorumlu bakanların eşgüdümle hareket etmesi erdemine bağlıyor.
* * *
Peki, ekonomiden sorumlu bakanlar eşgüdümle hareket ediyor mu?
Duyduklarım böyle bir hareketin olmadığının, hatta tam tersi yönde bir hareketin varlığının sinyalini veriyor.
Bakanlar Kurulu toplantılarının "proje yarışı" şeklinde geçtiği, her bakanlığın farklı bir projeye endekslendiği, proje enflasyonunun hedef belirlemede kafa karışıklığına neden olduğu ve gerekli uygulamaları geciktirdiği bürokratlar tarafından kapalı kapılar ardında dillendiriliyor.
* * *
Boydak parçalı, bölünmüş, günü kurtarmaya yönelik anlık uygulamalardan ziyade bütün karar alıcıların tek hedefe odaklanması gerekliliğine dikkat çekiyor aslında.
Şelaleden kovalarla su taşıma yerine, şelaleyi yangın yerine taşımanın önemine vurgu yapıyor.
* * *
Doğru ya, üretimin ve ihracatın finansmanı için:
Sanayi Bakanlığı ayrı bir proje yürütüyor;
Kamu Bankalarından Sorumlu Devlet Bakanlığı ayrı bir proje üzerinde yoğunlaşıyor;
Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanlığı buna alternatif bir proje üzerinde çalışıyor;
Maliye Bakanlığı bunlardan farklı sayılacak bir programın üzerinde duruyor; Başbakanlık yeni projeler bekliyor…
Bu böyle uzayıp gideceğe benziyor.
* * *
Dün, üretim ve ihracatın finansmanına yönelik farklı bir modelin uygulaması için çalışmaların son aşamaya getirildiğini öğrendim.
Bu model sayesinde Hazine'den aktarılacak 5 milyar liralık kaynakla, KOBİ'lerin yaklaşık 30 milyar liralık kredi borcu, vade uzatımı yoluyla yeniden yapılandırılacak.
23 Ocak tarihinde çıkarılan BDDK Yönetmeliği'nde sorunlu kredilerin yeniden yapılandırılması ve yine bu sorunlulara yeni kaynak aktarılması da öngörülüyordu.
Düşünülen yeni düzenleme ise bankaların kredileri yeniden yapılandırmaktan çekinmesinin engellenmesini içeriyor.
Bu uygulamada kredi garanti fonlarına görev düşecek. Fonlar kredinin yeniden yapılandırılması konusunda kefalet üstlenecek ve olası riski bankalarla paylaşmış olacak.
Bu sicil affı düzenlemesini dikkate almayan bankaların da sisteme dahil olmasını sağlayacak.
* * *
Türkiye'de maalesef:
Çalışmaların son aşamaya gelmesi önemli değil.
Çalışmaların tamamlanması da.
Önemli olan uygulama…
* * *
Boydak, "Türkiye'yi büyütecek tüm politikaların arkasındayız. Türkiye'yi küçültecek tüm politikaların ise karşısındayız. Ancak Türkiye'yi büyütecek politikalar sadece açıklanıyor, uygulanmıyor" diyor.
İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük ise "Söylüyoruz yapılmıyor psikolojisindeyiz. Bu, eli taşın altında olanları yıpratıyor" diyor.
Eli taşın altındakiler böyle düşünüyor.
Başka söze gerek var mı?