2009 karamsar başladı ama ...

UZMAN GÖRÜŞÜ
UZMAN GÖRÜŞÜ dunyaweb@dunya.com

Yeşim İpek / Yatırım Finansman

2008 Eylül ayında piyasalarda başlayan  büyük  sarsıntı nedeniyle 2009 yılı başlarken piyasalar açısından son derece karamsardık. 2009 Mart'a kadar olan süreçte merkez bankaları piyasalara büyük miktarda likidite aktardı.  Likiditenin sisteme olan etkisinin görülmeye başlamasıyla dipten dönüldü. Gelişen piyasalara ciddi para girişleri oldu.

Gelişen piyasalarda yer alan İMKB risk iştahındaki artıştan en çok faydalanan piyasalardan biri oldu. Yıl boyunca iyi performans gösteren İMKB'nin Aralık ayı başındaki hızlı yükselişinde ise Ekonomi Bakanı Babacan'ın IMF ile görüşmelerde genel konularda mutabakatın sağlandığını açıklaması ve Fitch'in Türkiye'nin uluslararası notunu iki basamak birden arttırması etkili oldu. Bazı uluslararası yatırım bankalarının portföy tavsiyelerinde  Türk hisse senetlerinin ağırlığını arttırmaları da yükselişe destek oldu. Piyasalardaki bu bayram havasının etkisiyle 2009 yılında yatırımcıların yüzünü güldüren İMKB 100 endeksinde yılbaşından bu yana getiri % 84 'e ulaştı. Yükselişin lokomotifi ise % 96 ile mali sektör ve bankacılık sektörü hisseleriydi.

Faiz cephesine baktığımızda; TCMB'nin geçen ay borçlanma faiz oranını yüzde 6,75'ten yüzde 6,50'ye, borç verme faiz oranı ise yüzde 9,25'ten yüzde 9'a indirmesi ile Kasım 2008'den bu yana faiz indirimi 10,25 puana ulaştı. Böylece Türkiye kriz süresince en fazla faiz indirimine giden ülke oldu. 19 Kasım tarihli Para Politikası Kurulu kararlarında, bundan sonraki faiz kararlarının verilere ve gelismelere bağlı olacağını belirtilmiştir. Bu nedenle 17 Aralıktaki toplantıda genel beklenti Kurulun faiz indirimine gitmeyeceği yönündedir.

2009'da Altın yılbaşından bu yana % 38 değer kazanarak dikkatleri çekmeyi başardı. Dünyada para arzının artması tüm para ayarlarını bozdu. Dolar dışında para birimlerine yöneliş başladı. ABD'de düşük faiz ortamının süreceği beklentisi nedeniyle başta euro olmak üzere önemli paralar karşısında doların değer kaybı, parlayan yıldız altının alternatif yatırım olarak çekiciliğini arttırdı ve altın fiyatlarını tarihi zirvelere taşıdı. Hindistan, Çin başta olmak üzere dünya genelindeki Merkez Bankalarının rezervlerini çeşitlendirmek için altına yönelmesi de hızlı yükselişe katkı sağladı.

Önümüzdeki dönemde ise piyasalardaki tüm iyimserliğe rağmen  IMF ile ilişkiler , durgunluk , işsizlik , siyaset, yavaşlayan büyüme hızı önemli risk faktörleri olmaya devam edecektir. 2010 yılında ekonomik görünümün 2009 yılından daha iyi olması beklense de, bu beklentinin gerçekleşme boyutu kriz öncesi dönemdeki gibi olmayacaktır.

2010 'da sürpriz bir gelişme yaşanmadığı takdirde halka arzların yeniden artması beklenmektedir. İMKB'de ise enerji ve sanayi  sektörü hisseleri ön plana çıkabilir. 2011 genel seçimleri öncesinde kamu harcamalarında  yaşanacak artışın enflasyon riskini artırması, Merkez Bankası'nın faiz indirimlerinde sona gelinmesi sinyalleri vermesi nedeniyle kısa vadeli TL yatırımları ve fonlar revaçta olmaya devam edecektir.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Euro nereye koşuyor? 03 Ağustos 2017