2009 dış finansman ihtiyacı
2009 dış finansman ihtiyacı, Deutsche Bank'ın yayınladığı bir rapordan sonra, son dönemde tartışmalara konu oluyor. Deutsche Bank'ın yayınladığı raporda, Türkiye ile ilgili rakamlardaki hatalar hemen göze çarpıyor. Ancak konu önemli olduğu için yine de tartışılması gerekiyor.
Hesaplarımıza göre cari denge 2008'de 41.2 milyar USD olacakken 2009'da 21.9 milyar USD'ye gerileyecek. Bu da, Türkiye'de 2009 yılında 83 milyar USD civarında bir finansman kaynağı ihtiyacı oluşturacak. Bu finansmanın büyük kısmını özel sektörün bulması gerekiyor. Ancak ithalat finansmanındaki artış beklentimiz ışığında (yavaşlayan Avrupa ekonomileri açısından ihracat kredilerinin artmasını bekliyoruz) özel sektörün 53 milyar USD civarındaki finansmanı bulabileceğini düşünüyoruz.
Bu finansman ihtiyacı Türkiye'nin (kamu, özel sektör ve bankalar) dış borçlarını aynı miktarda artırmayacak. Zira finansmanın büyük kısmı borç servisinde kullanılacak.
Politika reçeteleri:
.Fon fazlası olan bölgelerden, özellikle Körfez bölgesinden, yatırım girişlerinin artırılması, borç finansmanı ihtiyacını azaltacak.
.Alternatif borç piyasalarına girilmesi gerekiyor. Uzun süredir uğramadığımız Tokyo gibi.
.Kredibilitenin muhafaza edilmesi önemli.
Ayrıntılar aşağıda.
Cari denge
Önce 2008 ve 2009 için cari denge rakamlarına bakalım.
TÜİK ve TCMB en son eylül rakamlarını yayınladığı için 2008 dış ticaret ve cari denge tahminlerini senenin ilk dokuz ayındaki gerçekleşmelere dayandırabiliriz. Bu dönemde cif ithalat TUİK'e göre 163,5 milyar dolar oldu. TCMB'nin uyumlaştırmaları sonucu fob ithalatı 156.8 milyar dolar olarak alıyoruz. Bunlara ve ağustostan itibaren petrol fiyatlarındaki düşüşleri göz önünde bulundurarak senenin son üç ayındaki ithalatı projekte etmek gerekiyor. Bizim tahminimize göre ortalama petrol fiyatı (burada West Texas temel alındı) son üç ayda 67.8 USD olacak. Geçen senenin aynı döneminde rakam 91.4 USD idi. TUİK sınıflamasındaki "madeni yağlar ve yakıtlar" rakamlarıyla, bu fiyatlar üzerinden ayarlama yapıldığında sene sonu toplam ithalatı (fob; TCMB tanımlı) 202 milyar USD olarak hesapladık.
İhracatta da ilk dokuz aylık rakamları temel aldık. Bu dönemde ihracatta geçen seneye göre nominal artış yüzde 38 oldu. Son çeyrekte dış piyasalarda yavaşlama olacağı varsayılarak (geçen seneye göre yüzde 15 artış) muhafazakar olarak 2008 ihracatı 165 (fob; TCMB tanımlı) olarak hesaplandı.
Diğer cari denge rakamlarında ilk dokuz aydaki trendlerin son üç ya da da devam edeceği varsayımıyla, 2008 cari dengesini 41.2 milyar USD olarak hesaplıyoruz.
Benzer yaklaşımla, petrol fiyatlarının ortalama 60 USD olacağı varsayımıyla cari dengenin 2009 yılında, 22 milyar dolara kadar ineceğini hesaplıyoruz. Bu hesapta büyümenin yüzde 2, ithalat ve ihracat miktar artışlarının GSYİH büyümesine esnekliğinin bir olduğu, ithalat ve ihracat fiyatlarının yüzde 5 yükseleceği ve ticaret dışı kalemlerin net olarak 2008 seviyesinde kalacağı varsayıldı. Bu hesaplara göre, cari açığın 22 milyar USD seviyesine gerilemesi ihracatın nominal olarak yüzde 10 artarken ithalatın yüzde 2 azalmasıyla oluşacak.
Cari denge hesapları
Finansman açığı
Yukarıdaki cari denge hesaplarını temel alırsak Türkiye'nin dış finansman ihtiyacı 2009 yılında ne olur?
Borç servis rakamlarını Hazine Müsteşarlığı'ndan aldık. Hazine Müsteşarlığı borç rakamlarını TCMB'den alıyor. Şu sırada Türkiye'nin borç servis projeksiyonları ortalıkta uçuşuyor. Bizce piyasadaki en güvenilir borç servis rakamları Hazine/TCMB rakamları.
Cari açık ve kamu/özel borç servisi rakamlarının toplamı, "normal şartlardaki" (beklenmeyen çıkışların olmadığı) dış finansman kullanımı ihtiyacını gösteriyor. Bizim hesabımıza göre bu rakam 83 milyar USD.
Kaynaklar tarafına baktığımızda yaptığımız yatırım girişi, kamu ve banka borçlanması varsayımları altında özel kesimin 53 milyar dolar civarında dış finansman bulması gerektiğini hesaplıyoruz. Bu rakam TCMB ve banka rezervlerinin ve IMF kaynaklarının hiç kullanılmadığı senaryosu altında hesaplandı.
Özel kesim bu finansmanı sağlayabilir mi? Bizce sağlayabilir. Hesapladığımız senaryoda özel kesimin net borçlanması 6 milyar dolar seviyesinde. Dahası, ithalat finansmanının artmasını bekliyoruz. Özellikle Avrupa ülkeleri ihracata çok muhtaçlar. Artan rekabet, soğuyan iç piyasalar Avrupa menşeli ihracat kredisi arzını artıracak. Bu da ithalatta, finansman arzını genişletecek.