2009 bütçesi; hedefler fazla iyimser

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

2009 bütçesi Maliye Bakanı Kemal Unakıtan tarafından dün Meclis Plan ve Bütçe Komisyonu'na sunuldu. Rakamlar zaten birkaç gün önceden belli olmuştu, dün biraz daha detay öğrenme fırsatı elde ettik. Doğrusu, hayretler içinde izlediğimiz bir bütçe ve program var karşımızda.

Tüm dünya krizde mi, krizde. Maliye Bakanı Unakıtan da Türkiye'nin bu krizden etkileneceğini dün üstüne basa basa söyledi mi, söyledi. Ama krizden etkilenmekten Maliye ne anlıyor, işte biz bunu anlayamıyoruz.

Büyümeden başlayalım. Türkiye bu yılın ilk çeyreğinde yüzde 6.7, ikinci çeyreğinde yüzde 1.9 büyüdü; altı aylık büyüme yüzde 4.2 oldu. Haydi üçüncü çeyreği de şöyle böyle atlattık diyelim, son çeyrek oranı nasıl gelecek sizce? Unutmayalım, ağustos ayında da sanayi üretimi yüzde 4 azalmıştı; yani üçüncü çeyrek de pek umut vermiyor ya. Şimdi bu tabloda 2008'in büyüme hızı hedefi yüzde 4. Diyelim 2008 tuttu; 2009'da yine yüzde 4'lük bir büyüme öngörülüyor, bu nasıl tutacak? Tüm dünyanın hızla durgunluğa girdiği bir dönemde ve bu durgunluk giderek derinleşiyorken, biz yüzde 4 büyüyebileceğiz, nasıl?

Türkiye'de bir dönem yüzde 30-70 olan dolaylı-dolaysız vergi dengesi giderek bozuldu ve yüzde 70 paya dolaylı vergiler ulaştı. Bu denge, yıllar sonra iyileşti, dolaylı vergilerin payı bu yıl yüzde 65'e indi. Ama bu iyileşme dolaysız vergilerin hızla artmasından değil, durgunluk yüzünden dolaylı vergilerdeki artışın yavaşlamasından kaynaklandı. Dolaylı vergilerin en önemli kalemi olan mal ve hizmet üzerinden alınan vergiler dokuz aylık dönemler itibariyle 52 milyar YTL'den 51 milyar YTL'ye düştü.

Bu yılın tümünde dolaylı vergilerin 117 milyar YTL olmasını bekliyoruz. 2009 hedefi ise 135 milyar YTL ya da artık paradaki yeni ifadesini atacağımız için TL. Artış oranı yüzde 15'in üstünde. Vergi gelirlerindeki toplam artış da hemen hemen aynı oranda öngörülüyor. Toplam vergi gelirinin 179 milyardan 207 milyara çıkması bekleniyor. Ekonomideki durgunluk çok açık bir şekilde yaşanıyorken, biz nasıl olacak da toplam vergi gelirlerini de, dolaylı vergiyi de yüzde 15 artırabileceğiz. Ayrıca diyoruz ki, deflatör hedefimiz yüzde 7.5, büyüme hedefimiz yüzde 4; yani cari olarak yüzde 12'ye yakın büyüyeceğiz. Bunun anlamı, cari büyümemizin üstünde bir vergi artışı sağlayacağız; nasıl?

Özelleştirmeden bütçeye 2006 ve 2007 yıllarında yaklaşık 12 milyar YTL kaynak sağlandı. Bu yılki tutarın 11 milyarda kalacağı bekleniyor. Dünyada herkesin para diye kıvrandığı, elindeki varlıkları nakde döndürebilmek için çaba gösterdiği bugünkü konjonktürde biz ne gibi önlemler alarak özelleştirmeyi hızlandıracak ve bu yolla bütçeye 2009'da 15.5 milyar lira kaynak aktarabileceğiz? Bunun formülü ne acaba?

Bütçenin gelir yönü çok genel hatlarıyla böyle. Ya gider yönü?

Faiz harcamasına ilişkin hedefler dikkat çekiyor. Bu yıl dokuz ayda 41 milyar YTL olan faiz giderinin, yılın tümünde 54.5 milyarda kalacağını öngörüyoruz. Peki ya 2009'daki faiz ödemesi hangi araçlar devreye sokularak yalnızca yüzde 5.5 artarak 57.5 milyarda kalacak? Faiz oranları mı düşecek, çok daha az mı borçlanacağız? Faizlerin değil düşmesi, bu düzeylerde kalması bile zorken, faiz ödememizi enflasyondan bile daha düşük oranda artırmayı nasıl gerçekleştireceğiz ki?

Cari transferlerin ise yüzde 29 artarak 88 milyar aşacağı öngörülüyor. Bu gider kaleminden en büyük payı yine sosyal güvenlik kuruluşları ve yerel yönetimlere yönelik transferlerin alacağı açık.

Bazen insan, yıllık program ve bütçenin "yazalım da, dengeleri sağlayalım da" gibi düşüncelerle kaleme alındığını düşünüyor. Geçenlerde değindik, 2009'un ortalama kur hedefi de dolar için 1.41 örneğin. Bu yılın sonuna kadarki dönemin hedefi de 1.28 örneğin. Gerçeklerin böylesine uzağında hedefler belirleyenler özel sektörde olsa, acaba bir sonraki yıl plan yapabilme konumunda kalabilirler miydi? 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar