2008 yılında Türk bankacılık sektörü

Serhat GÜRLEYEN
Serhat GÜRLEYEN GENİŞ AÇI sgurleyen@isyatirim.com.tr

2008 yılı bankacılık sektörü için dünya genelinde zorlu bir yıl oldu. Konut sektöründen başlayarak genele yayılan kriz ABD ve Avrupa'nın dev bankalarını vurdu. Bankacılık sektöründeki kan kaybının ekonominin genelini tehdit eder bir hal alması üzerine ABD ve Avrupa ülkeleri müdahale etmek zorunda kaldı.

Krizi iyi yönetemediği için mali gücü zayıflayan ve ilave sermaye koyamayan bankaların görece güçlü bankalarla birleşmesi "teşvik edildi". Her biri Türkiye bankacılık sisteminin tamamından daha büyük olan dünya devlerini yüzdürmek için devasa boyutlu kamu kaynağı harcandı. Buna rağmen ayakta kalamayacağına inanılan kurumların ise batmasına izin verildi.

Türk bankacılık sistemi 2008 yılında dünya mali sisteminde yaşanan depremden yüzünün akıyla çıkmayı başardı. 2001 yılı mali krizi sonrası bilançosunu güçlendiren, kârlılığını artıran ve risk yönetimini geliştiren bankalarımız küresel fırtınadan asgari hasarla çıkmayı başardı.

Güçlü sermaye yapıları, mevduata dayalı finansman yapıları, yurtdışı borçlanmanın toplam kaynaklar içindeki payının düşük olması ve kur riski taşımamaları Türk bankalarını dünya bankacılık sektöründe yaşanan depreme karşı korudu.

Küresel ekonomide yaşanan dalgalanmalara, ekonomideki yavaşlamaya, enflasyondaki artışa, para politikasındaki sıkılaşmaya ve içerideki siyasal gerginliğe rağmen bankalar 2008 yılı genelinde kredi hacimlerini artırmaya devam etti.

BDDK tarafından yayınlanan haftalık verilere göre Türk bankaları 2008 yılında da hızlı büyüme temposunu korudu. Ekonomik büyümede yılın son üç ayında görülen sert yavaşlamaya rağmen 2008 yılı genelinde Türk Lirası krediler yüzde 22, yabancı para krediler dolar bazında yüzde 20 oranında büyüdü. Döviz kurlarında görülen yükseliş nedeniyle toplam krediler Türk lirası bazında yüzde 30 arttı.

Finansman tarafına baktığımızda mevduatın bankaların finansmanında yüzde 61 ile aslan payını koruduğunu görüyoruz. Döviz kurunda yaşanan sert yükselişe rağmen hanehalkı Türk Lirası mevduat tercihini koruyor. 2008 yılı genelinde Türk Lirası mevduatlar yüzde 27 büyürken, döviz tevdiat hesapları dolar bazında yüzde 0.3 küçülüyor. Döviz kurlarında görülen yükseliş nedeniyle toplam mevduat Türk Lirası bazında yüzde 27 büyüyor.

Küresel finans sisteminde yaşanan daralmaya rağmen Türk bankaları uluslararası bankalardan yaptıkları borçlanmayı yüzde 6 oranında artırmayı başardı. Yurtdışından yapılan borçlanmalar Türk bankacılık sektörünün kaynak yapısı içinde yüzde 12 düzeyinde sınırlı bir paya sahip olmaya devam etti.

Yaşanan bu hızlı büyüme temposuna rağmen bankalar 2008 yılında kârlılıklarını artırmayı başaramadı. Son açıklanan BDDK verilerine göre 2008 yılı ilk 11 ayında bankaların net kârları geçen seneye göre yüzde 9 küçülerek 13 milyar TL düzeyine geriledi. Bankaların kârlılığındaki azalmada hızlı şubeleşme nedeniyle faaliyet giderlerinde görünen artış ve takipteki alacaklarda yılın son çeyreğinde görülen bozulmanın yanı sıra 2007 yılı kârının varlık satışı ve maliyeye karşı kazanılan davalar sayesinde olağanüstü yüksek olması etkili oldu.

Bize ayrılan yerin sonuna geldiğimiz için ekonomik durgunluk ve düşük faiz ortamının Türk bankacılık sektörüne etkisi başka bir yazıya kaldı. 9 Şubat tarihinde ayrıntılı bir bankacılık raporu ile devam etmek üzere hoşça kalın.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Petrol şoku sonrası… 23 Eylül 2019
Ağlatma beni Arjantin… 02 Eylül 2019
Emin liman aranıyor… 26 Ağustos 2019