2008 bitti
Bu hafta piyasaları yakından takip edenler, herhalde hiç bu kadar sıkılmamışlardır. Son 4-5 yılın en dar işlem hacminin oluşmasının yanı sıra ne kadar yurtdışı piyasalara bağımlı olduğumuzu gördük, tüm bunların yanında da övündüğümüz yüzde 70 yabancı payının sadece düşüşlerde değil onların tatil zamanlarında da can sıkabileceğini öğrendik. İşin bir diğer boyutu ise halen eser miktarda kalmış yerli yatırımcının yurtdışına bakmadan hareket edememesi.
Bono piyasasının da pek farklı hareketler yapmadığının altını çizmekte de yarar var, hisse senetlerinde piyasa yapıcıların yabancılar olduğunu piyasadan aldıkları paydan biliyorduk ama bono piyasasında her ne kadar belli bir söz sahibi olsalar da bu kadarını herhalde kimse tahmin etmiyordu. Gösterge tahvilin işlem hacmi de bütün hafta içler acısı oldu, fazla bir hareket olmadığı için en rahat edenler döviz ile ilgili işleri olanlardı herhalde.
2008 yılını geride bırakırken yurtdışı piyasalarda da bu yılın depresif etkilerini görüyoruz; gerek traderlar gerekse portföy yöneticileri psikolojik olarak yeni pozisyonlar açmıyor ve yeni sene yeni umut 2009 yılını bekliyor. Ocak ayında 2008'in baskısından kurtulan piyasalarda yatay bir hareket beklemek makul gibi gözüküyor. 2008 diplerinin altına gitmeyen ama çok yukarıları da hedefleyemeyen belki hafif pozitif ama yatay bir piyasa, böyle bir hareketin şubat ayına da uzaması olası ama mart ayında yine takke düşüp kel görünebilir, ne de olsa ilk çeyrek sonu, otomotiv şirketlerine verilen sürenin dolma vakti, 3 aylık bilanço zamanı vb.
Bu yıl bitti diye sevinmek mi lazım yoksa 2009'da mumla bu seneyi mi arayacağız? Ekonomistler, uzmanlar pek umutlu değil bu yıldan ama hiçbir trendin sonsuza kadar gitmeyeceğini de unutmamak gerekiyor. Halen kötümser tarafta olmama rağmen ve bu gidişatın bir süre daha süreceğini düşünsem bile, önümüzdeki yılın yaz aylarında artık tüm dünya olarak bir dip seviye bulup oradan tekrar bir yükselişe başlamamız yüksek olasılık. Bu kadar alınan ve alınacak önlemden sonra ekonomiler 3. çeyrekten itibaren bir platoya oturabilirler ve ekonomilerin barometleri borsalarda da ilk sinyalleri yine ağustos-eylül ayları gibi görmemiz olası.
Seneyi bitirirken herkese sağ duyulu ve mutlu bir yıl diliyorum, önümüzü görene kadar riskten uzak durun, yatay piyasalara ve saman alevi gibi parlayan ve sönen yukarı hareketlere inanmayın çünkü henüz trend yaratacak birşey yok.
Mutlu yıllar...