2007’den 2017’ye neler değişti?
Şimdi 2017 yılının Ocak ayındayız. Son 10 yılda, 2007’den 2017’ye dünyamız değişti. 2007 öncesinde, her hadisede, izleyiciler olayı yalnızca gözleriyle izlerlerdi. Hadisenin içinde yaşarlardı. Öyle olup biteni videoyu kaydetmek için elleri havada olmazdı. Çevrelerinde neler olup bittiğini, ne yaşadıklarını, ne hissettiklerini, dünyaya, bir de, kendi gözlerinden yaymak için Periscope’a bağlanmayı hayal bile edemezlerdi. Ama artık öyle değil. Artık dünyanın her yerinde -Kuzey Kore hariç sanırım- her olay, en azından, tek el havada izleniyor artık. 2007’den önce biz selfie nedir de bilmezdik. “Şimdi buna ne denir, özçekim midir?” diye bir tartışma konumuz da yoktu.
2007 yılının Ocak ayında Steve Jobs daha sağdı. Tam olarak, 9 Ocak 2007’de dünyaya Apple şirketinin yeni cep telefonu modelini tanıtıyordu. İphone, kafalarımızdaki cep telefonu kavramını bütünüyle değiştirdi. İphone çıktığından beri, hepimiz tarihin daha aktif bir öznesi haline geldik. İz bırakma imkanlarımız inanılmaz genişledi. Hadiselere müdahale kabiliyetimiz, her an her konuda ne düşündüğümüzü söyleme imkanımız arttı. Bitmedi. 2007 yılında, Facebook, üniversite kampüslerine sıkışmış bir “kim kiminle çıkıyor” paylaşımı sitesiyken birden elektronik postalar vasıtasıyla dünyaya açıldı ve kullanıcı sayısı birden patladı. Şimdilerde neredeyse 1,8 milyar insan “feys” te artık. Twitter’ın küresel yayılma süreci de 2007 yılında başladı. Kindle’ın elektronik kitap devrimi de aynı yıl, yine 2007’de başladı. Google, Android teknolojisini hepimize o yıl ilk kez tanıttı. Dijital rekabet hızlandı, teknoloji ucuzladı, teknolojiye erişim daha bir kolaylaştı. Dijital dönüşüm, günlük hayatımızın ta içine sızmaya 2007 yılında başladı. Dünyanın bir daha eskisi gibi olmasının mümkün olmadığı bir dönüm noktası oldu 2007 yılı. Ne zaman? Bundan daha 10 yıl öncesi. Hiçbiri geçen yüzyılda olmadı. Hepsi bu yüzyılda cereyan etti. Teknolojik dönüşüm 21’inci yüzyılda gündelik hayatımızı doğrudan etkilemeye başladı.