20 yılda rekor dış kaynak
Türkiye tarihinin en radikal gelişmelerine ve değişimlere sahne olan, ekonomiye ilişkin olumlu ve olumsuz göstergelerde zirvelerin yaşandığı dönem olan son 20 yılda Türkiye’ye yatırım ve borç olarak 827 milyar dolarla rekor düzeyde bir dış kaynak girişi yaşandığı belirlendi.
Merkez Bankası ödemeler dengesi verilerine göre Türkiye ekonomisi, bu dönemin özellikle ilk yarısında doğrudan yatırımlar yoluyla önemli miktarlarda dış sermaye çekti. Sıcak para olarak adlandırılan portföy yatırımlarında da patlama yaşanırken, kamu ve özel sektör tarafından dışarıdan borç kullanımına da yoğun şekilde başvuruldu. Yabancıların aktardıkları bu kaynaklarla Türkiye ekonomisinde önemli bir yer ve ağırlığa sahip olduğu anılan yılın ilk yarısındakinin aksine, son yıllarda ise doğrudan yatırımlar cephesinde tıkanma, portföy yatırımlarında çıkışlar ve kredi notundaki sert düşüş, CDS’teki aşırı yükselmenin de etkisiyle borçlanma imkanlarında daralma, maliyetlerinde aşırı yükselme yaşandı.
Uzun dönemde gelen rekor dış kaynağın ne oranda üretken yatırımlara yöneltildiği ekonomi çevrelerinde tartışılırken, uluslararası yatırımcılar, borç verenler ve özellikle sıcak para fonlarına rekor düzeylerde getiri sağlayan Türkiye’nin, küresel yatırımcılar ve finans kurumları açısından en kazançlı ülkeler arasında yer aldığı belirtiliyor.
20 yılda 827 milyar dolar
2003 başından bu yılın mart sonuna kadar olan 20 yıl 3 aylık dönemde Türkiye ekonomisine doğrudan yatırım, sıcak para ve mevduat, kredi, ticari kredi (borç) olarak giren toplam dış kaynak 826 milyar 954 milyon dolar olarak hesaplandı. Öte yandan yabancılar Türkiye’deki yatırımları yoluyla kazandıkları karlar ve borç olarak kullandırdıkları kaynaklardan elde ettikleri faiz gelirlerinden toplam 270 milyar 919 milyon dolarlık bir getiriyi aynı dönemde dışarı transfer ettiler.
Önceki 20 yıldakini 13’e katladı
2003 başından bu yılın mart ayı sonuna kadar olan 20 yıl 3 aylık dönemde Türkiye ekonomisine yatırım ve borç olarak giren dış kaynak miktarı, önceki 20 yılı kapsayan 1983- 2002 dönemindeki kümülatif girişi yaklaşık 13’e katladı. Türkiye’nin serbest piyasa ekonomisine geçerek dışa açıldığı 1983 yılının başından 2002 sonuna kadar olan söz konusu dönemde toplam 14,6 milyar dolarlık doğrudan yatırım, 16,7 milyar dolarlık portföy yatırımı ve net 33,6 milyar dolarlık diğer yatırım olmak üzere toplam kaynak girişinin yaklaşık 65 milyar dolar olduğu belirlendi.
Anılan dönemde Türkiye ekonomisine giren dış kaynağın en büyük bölümü borçlanma yoluyla gerçekleşti. Yabancıların Türk bankalarındaki efektif ve mevduatları, Merkez Bankası, bankalar ve genel hükümetin kullandığı krediler ile özel sektörün aldığı ticari krediler yoluyla toplam giriş 397,1 milyar dolara ulaştı. Bunun da 183,3 milyar dolarını bankalar, 182,2 milyar dolarını özel sektör firmaları, 27 milyar dolarını Merkez Bankası, 4,7 milyar dolarını da genel hükümet kullandı.
253,8 milyar dolarlık doğrudan yatırım
Aynı dönemde büyük bölümü özelleştirilen kuruluşları satın alma ve şirket evlilikleri yoluyla olmak üzere yabancıların doğrudan yatırım için getirdikleri toplam net sermaye girişi ise 253,8 milyar dolar oldu. Yabancılar en fazla bankacılık/finans ve sigorta, imalat sanayii, enerji, ticaret ve bilgi-iletişim sektörlerine yatırım yaptı. Özellikle AB ile müzakerelerin başladığı 2005’ten itibaren hızlanan doğrudan yabancı sermaye yatırım girişleri, Türk ekonomisine canlanma ve hızlı büyüme ivmesi getirdi. 2006’da 20 milyar doları aşan doğrudan yatırım girişleri, 2007’de 22 milyar dolarla tüm yılların rekorunu kırdı. Ancak son yıllarda düşüşe geçen doğrudan yatırım girişleri bir daha bu düzeyleri yakınsayamadı.
Son yıllarda ise küresel yatırımcıların üretim tesisleri kurarak, şube açarak veya var olan bir şirketi tamamen veya kısmen satın alarak yaptıkları, teknoloji getiren, ihracatı artıran doğrudan sermaye yatırımları azalırken, bir defalık kaynak getirme şeklindeki gayrimenkul yatırımlarında ise karşılığında vatandaşlık verilmesinin de etkisiyle hızlı bir artış yaşanıyor.
Anılan 20 yılda portföy yatırımı (sıcak para) girişleri ise 176 milyar dolara ulaştı. Bunun net 20,8 milyar doları Borsa’ya gelirken, Türk kamu menkul kıymetleri alımı yoluyla giren net kaynak ise 155,2 milyar dolara ulaştı. 2012 yılında 38,4 milyar dolarla tüm yılların rekorunu kıran sıcak para girişlerinde, izleyen dönemde ise düşüş yaşandı. Pandemi yılı olan 2020’de net 6,7 milyar dolarlık yaşanan portföy yatırımlarında, 2021’deki 3 milyar dolarlık net girişin ardından, 2022 yılında da 9 milyar liralık bir çıkış yaşandı. Bu yıl ilk çeyrekte ise 1 milyar dolar dolayında bir net giriş oldu.
Borç verenler ve sıcak paracılar kazandı
Anılan dönemde kaynak getiren yabancılar içinde en yüksek getiriyi, Türkiye’ye borç verenler elde etti. Ödemeler dengesi veri setinde “diğer yatırımlar” başlığında yer alan, yabancıların Türk bankalarında tuttuğu efektif ve mevduatlar ile Merkez Bankası, genel hükümet ve bankalara açtıkları krediler ve özel sektöre kullandırdıkları ticari kredilere Türkiye’nin ödediği toplam faiz 20 yılda 122,2 milyar dolara ulaştı.
Türkiye’ye doğrudan yatırım yapan küresel yatırımcıların anılan dönemde dışarıya yaptıkları kar transferleri 53,7 milyar dolar olurken, portföy yatırımcılarının aynı dönemdeki kar transferi de 86,2 milyar dolar olarak gerçekleşti. Buna göre parayla para kazanmak için Borsa ve tahvil, bono gibi araçlara yatırım yapan sıcak para fonlar, Türkiye’de, katma değer ve istihdam yaratan, cari açığa sağlıklı finansman sunan uluslararası doğrudan yatırımcılardan daha fazla kazandı.
Bu arada; aynı dönemde Türkiye’de çalışmakta olan yurt dışı yerleşiklere ödenen ücretler de yaklaşık 9 milyar dolar düzeyinde gerçekleşti.