1F şimdilik idare etmemizi sağlıyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

EKO ANALİZ / Alattin AKTAŞ [email protected] 1F, yani futbol son dönemde tüm dertlerimizi unutturmuşa benziyor. Franko'yu kutlamak gerek; "futbol, faşing ve fiesta"dan oluşan 3F ile İspanya'yı neredeyse yarım yüzyıla yakın idare etmişti. Tabii ki, 3F yetmezdi, baskı ve şiddet rejimiyle idare edilmişti İspanya; 3F de görünürdeki yüzdü aslında. Şimdi bizde de dertler sanki biraz unutuldu. Varsa yoksa futbol. Normaldir; ama kısa sürede gerçekle yeniden yüzleşmek kaçınılmaz olacak. Aslında, şimdi de gerçeklere tümüyle sırtımızı döndüğümüz söylenemez; olsa olsa mezarlıktan geçerken ıslık çalarcasına dikkatimizi başka yöne verdiğimiz dile getirilebilir. Sanki biraz soluklandık, sorunlardan biraz uzaklaştık; hepsi bu. Türkiye İstatistik Kurumu geçtiğimiz günlerde tüketici güven endeksinin mayıs sonuçlarını açıkladı. Endeksteki düşüş, hız kesmiş görünmekle birlikte sürüyor. Tüketicinin ekonomiye duyduğu güveni gösteren bu endeks, mayıs itibariyle son bir yılda yüzde 21, bu yılın ilk beş ayında ise yüzde 20 gerilemiş durumda. Ekonomiye tüketici güven duymuyor, işadamının güveni her geçen gün zayıflıyor, küçük esnaf kan ağlıyor, giderek daha fazla kepenk açılmamak üzere kapanıyor; işsizlik yüzde 11'lerin altına indirilemiyor ve o düzeylerde kemikleşmiş bir yapı sergiliyor. Peki iyiye giden ne var; ya da var mı iyi yönde gelişen bir şey? Yoksa, bugünler iyi günlerimiz mi? Hazine'yi önümüzdeki iki ayda 35-40 milyar YTL'lik bir borç ödemesi beklediğini düşününce, "iyi günlerdeyiz" demek geliyor insanın içinden. Tüm dünyada artan enerji fiyatları gelir düzeyi bizden çok yüksek, üstelik akaryakıtı bizden daha ucuza kullanan ülkelerde bile insanları sokaklara döküyor; kamyoncular, taşımacılar ayaklanıyor. Biz ise otomobillerimizin arka camına "bu araç dünyanın en pahalı benzinini kullanıyor" yazısı asma noktasındayız, kim bilir bu da bir aşama belki. Prof. Dr. Şükrü Kızılot Hocam köşesinde iki gündür yazıyor, bizdeki akaryakıt fiyatlarının ne kadar insafsız vergi yükü barındırdığını. Türkiye, vergi öncesi litre fiyatı 0.837 dolar olan benzine, 1,408 dolar da vergi ekliyor ve fiyat 2.25 doları buluyor. Bu rakamlar şimdi biraz daha arttı. Norveç, Hollanda, İtalya, İngiltere gibi dünyanın en zengin ülkeleri, pahalı benzinde bizi izliyorlar, yani bizden gerideler. Kızılot Hocam, dün de köşesinde Türkiye'de verginin üçte birinin taşıt sahiplerinden alındığını yazdı. Ne muhteşem bir başarı sergiliyoruz değil mi şu vergi adaleti konusunda. Sorunlarımız yalnızca ekonomik de değil ki. Ülkenin başkentinde, trajikomik bir durum yaşanıyor günlerdir. Vatandaş, gözü ekranda maç seyrederken susadığında musluğundan akan suyu gönül rahatlığıyla içemiyor. Zehirli mi, değil mi, kanser yapar mı; her kafadan bir sesin çıktığı Kızılırmak suyu tartışılıyor. Ankara Büyükşehir, kendi sorununu unutuyor, unutturmaya çalışıyor ve kafayı İzmir'in suyuna takıyor. Niye başka bir şehir değil de İzmir; hem dikkati Ankara'dan başka yere çekmek, hem bir türlü zaptedilemeyen kale gibi görülen İzmir'i kazanmak, amaç bu olabilir mi? Kim bilir, ama şimdi ekranda futbol var, 1F ile idare ediyoruz, gerisi pek önemli değil. 1F bitince ne mi yapacağız; buluruz bir konu; buluruz, buluruz...

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar