1994’ten 21 yıl sonra

Şant MANUKYAN
Şant MANUKYAN Ekofobi [email protected]

İmalat verilerinde veya Çin, Euro Bölgesi gibi kritik bir bölgede önemli bir kırılma yaşanmaz ise Aralık ayında FED faizleri uzun süre sonra ilk kez artırmış olacak. Ancak konu FED’in faiz artırmasından ziyade diğer ana ekonomilerin gevşeme politikaları izlemesi nedeni ile oluşacak çelişki. Benzer bir çelişki en son 1994 yılında FED’in faiz artırdığı ve fakat Bundensbank’ın faiz indirildiği bir dönemde yaşanmıştı.   Bu tarihte ABD S&L krizinden yeni yeni çıkmış, Almanya birleşme sorunu ile uğraşırken dönemin kur mekanizması ERM çökmüş ve bir kur krizi yaşanmış ve o döneme göre (1980lerde yüksek enflasyon yaşanması nedeni ile) düşük bir FED faizinde karar kılınmıştı. 

Şubat 1994 toplantısında ise FED piyasaları terste bırakacak bir hareket yaptı ve faizleri 25 baz puan arttırdı. Bonocuların veya Soros severlerin yakından tanıdığı Druckenmiller iki günde 650 milyon dolar (Soros’un Sterlinde yaptığı karın yarısı) zarar yazdı. Avrupa ve Asya’da sabit getirili piyasalar sarsılırken sigorta şirketleri ciddi zararlar kaydetti. Dönemin ünlü hedge fonlarından Steinhardt Partners carry trade pozisyonundan (herkes kısa vadeli borçlanıp uzun vadeye yatırmıştı) 900 milyon dolar zarar etti. 

22 Mart toplantısında "Maestro"dan yani dönemin başkanı Greenspan’dan ikinci 25 baz puanlık artış geldi ve bu kez hisse , FX demeden tüm piyasalar darbe yedi. 

Bugün bu dinamiklerin bazılarından çok uzağız. Faiz artırımı söz konusu olsa da her toplantıda artacak şekilde bir seri mümkün görünmüyor . Olası bir panik FED'in çok daha temkinli olmasına neden olacaktır.  1994'ten FED’in adımları tamamen sürpriz niteliği taşırken bugün FED her türlü şeffaflığı göstermeye çalışıyor. O dönemde enflasyon ciddi bir sorun olarak görülürken bugün , şimdilik olmak kaydı ile, FED'i ürkütecek seviyelerden uzakta. Ancak yine de bireysel yatırımcılar dahil global olarak ciddi bir  dolar short pozisyon taşındığı ve bonoların aşırı düşük seviyelerde dolaştığı  inkar edilemez. Enerji sektörü başta olmak üzere bazı sektörlerde iflaslar kaçınılmaz. Gelişmekte olan ülke tahvillerinde ise iflaslar söz konusu olmasa da daha yüksekten borçlanmaları gerekecek. FED'in getirilerin aşırı yükselmesini istemediğini biliyoruz ancak önce en büyük alıcı olan FED aradan çekildi, ardından da faiz artışına başladı. Şayet bilançosunu da küçültme kararı alırsa net bir yükseliş kaçınılmaz olacaktır. Volatilite halen  düşük, Merkez Bankalarına güven çok yüksek, spreadler ise genel olarak düşük seviyelerde. Yani iddia edildiği gibi her şey fiyatlanmış değil. 

Piyasalar açısından ise iki nokta önemli. Birincisi o dönemde faiz yükselişi hisse rallysini durduruyor ancak bitirmiyor. Orta vadede bu görüntünün yine geçerli olacağını düşünüyorum. İkincisi o dönemde bonolar genel bir boğa piyasası içindeydi. Bugün ise 2012 son çeyreğinde tarihi dibini yaptı ve ayı piyasasının henüz başında. Bu nedenle para kamudan özele doğru hareketini sürdürecek.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Dijital Paraya Geçiş 27 Eylül 2019
ECB’nin alternatifleri 26 Temmuz 2019