1929 öncesi ve bugün: Mitchell, Roubini, Volcker ve Soros

Gündüz FINDIKÇIOĞLU
Gündüz FINDIKÇIOĞLU GLOKAL BAKIŞ [email protected]

1929 depresyonu öncesinde Sovyet ekonomistlerinin çoğunun, Hilferding'e dayanarak, mali kesimin derinleştiğini ve monopolcü kapitalizme evrilen bir reel kesimle beraber "finans kapitalin" yönettiği yeni bir dünyada yaşadığımızı düşündüklerini biliyor muydunuz? Yani Marx'ın bahsettiği dünyadan, "saf kapitalizmden" (Evgeny Varga) bahsedilmiyordu. Aynı şekilde, kapitalizmin Marx'ın bahsettiği nedenlerle ve onun bahsettiği bir tür "derin krize" girmesinin zor olduğunu da öne sürüyorlardı. Rosa Luxembourg'un  entelektüel mirası ve Hilferding'in bıraktığı yapıt arasında Sovyet ekonomistleri Rudolf Hilferding'e meylediyorlardı. Hatta, ABD'li ekonomist ve tanınmış iş çevrimi uzmanı Wesley Clair Mitchell'in güncel durum üzerine saptamaları tam da 1929 öncesinde çoğu Sovyet ekonomistinin beklentileriyle örtüşüyordu. Buna göre ABD ekonomisi 1921, 1924, 1927 ve 1930'da dört iş çevrimi geçirmiş, fakat her seferinde daha kısa sürede toparlanmış veya toparlanmaktaydı. İş çevrimleri sert esen rüzgarlar olmaktan çıkmış, hafif esintilere dönüşmüştü. İddianın devamına göre 1929'da Wall Street'te olanlar reel ekonomiye etki yapmayacaktı. Aslında, hem 1995-2000 arasındaki Nasdaq balonu hakkındaki tartışmalar, hem de aynı dönemdeki "yeni ekonomi" tartışmaları 1929 öncesi söylenenlere önemli ölçüde benziyor. Bolşevik partisinin önde gelen ekonomi kuramcısı ve parti içi sağ kanadın lideri, Lenin'in "partinin sevgilisi" dediği Buharin 1929 Mayıs-Haziran aylarında iki makale yayınlayarak kapitalizmin artık "düzenlenmiş", organize olduğunu ve geçmişteki krizler boyutunda büyük depresyonlar beklememek gerektiğini ima etmişti. 1930 yılında özeleştiri yaparak iki makaleyi de reddedecekti. Elbette, 1929 öncesi ve sonrası çeşitli türden Sovyet ekonomistlerinin kapitalizmin o zamanki eğilimlerini karakterize etmeye çalışmalarının hikayesi burada anlatılamaz. Konuyu bilenler buradaki benzetmemin sadece kısa bir dönem için ve sadece 1929'un dar dönemiyle ilgili olduğunu saptayacaklardır.   

2003 sonunda Ken Rogoff'un "bu iş böyle gitmez" uyarılarında bulunduğu dönemden bakarsak, ABD ekonomisinde, 26 Kasım 2001'de ilan edilen ve tarihi Mart 2001 olarak verilen cari resesyon hariç, son 21 yılda sadece bir resesyon yaşanmıştı. Mart 1991'de başlayan genişleme aralıksız 10 yıl sürdü. Reagan genişlemesi 7.5 yıl, 1960'ların büyük genişlemesi 9 yıl sürmüştü. Makroekonomik zaman serilerinin incelenmesi sonucunda ortaya atılan önemli bir iddia 1984 yılının birinci üç aylık döneminin bir kırılma, yapısal kopuş noktası olduğu şeklindeydi. Daha net olarak, çok sayıda nispeten yeni -1999 ve 2000 tarihli- ekonometrik çalışma GSMH serisinde 1984Q1 bir kopuş noktası olmak üzere volatilitenin azaldığını ortaya koyuyordu. Volatilitenin azalması gelecekte resesyon yaşanması olasılığının zayıf olduğuna işaret eder. Volatilite sadece GSMH serisinde değil, alt kollarında da azalıyordu. İddiaya göre imalat sanayiinde üretimin volatilitesi 1984 sonrası 1984 öncesinin yaklaşık 1/3'üne gerilemiş durumdaydı. Bu gelişme tabii ki ileride büyümenin hiç yavaşlamayacağı anlamına gelmiyordu: sadece negatif büyüme hızına geçiş ihtimalinin zaman serilerinin son 21 yıldaki -2007'den bakarsak 25 yıl- eğilimi çerçevesinde artık daha düşük bir olasılığa sahip olduğunu söylüyordu. Söz konusu çalışmalara göre düşük olan bu olasılık şu anda gerçekleşmiş durumda. 1990-91 resesyonunda sanayi üretimi %4.5 ve istihdam %2 azalmıştı. Bu tanıma bağlı kalırsak 2000 sonuna kadar var olan verilere göre 2001 yılında resesyon ihtimali %5 civarındaydı. Aynı şekilde, yeni bir resesyonu 1'e yakın olasılıkla -yani neredeyse kesinlikle- ancak 19.5 yıl sonra bekleyebilirdik. 1929 öncesi söylenenlere, hatta o zamanlar Sovyetler Birliği'nde de yankı bulan iddialara benzer şekilde, 2000'ler başlarken olası resesyon tarihi istatistiksel olarak 2020 gibi görülüyordu.

1929 Bunalımı sonrası Sovyetler'de konuyu gecikmeli biçimde de olsa teorize ederek kavrayan ekonomist macar asıllı meşhur Evgeny Varga olmuştu: Varga'nın 1930 aralık tarihli müdahalesinde kendi ideolojik ve ekonomik anlayışı içinde dengeye gelmeye başladığı söylenebilir. 2007 öncesinde de olacakları en çabuk öngören isim Nouriel Roubini -yine bir göçmen- oldu. Roubini şu sıralar -bizce en az 7 öncü göstergede beliren- olumlu işaretlerin hızlı bir toparlanma manasına gelmeyeceğini söylüyor. Geçenlerde Pekin'de konuşan Paul Volcker da benzer noktalara temas etti. Volcker normal resesyonlardan sonra görülen hızlı toparlanmaya pek güvenmemek gerektiğini, ancak krizin hızla dibe doğru gittiği dönemin sona erdiğini söylüyor. Ayrıca doların kamu malı olma niteliğine dikkat çekerek, uluslararası rezerv para olarak devamıyla ilgili kaygılara da kısmen hak veriyor. Soros'un CDS (credit default swap) satan açısından riskli, alan açısından avantajlıdır demesi basit bir noktaysa da, CDSleri vadelerinin opsiyonlara göre uzunluğu ve her an alınıp satılabilirlikleri (piyasasının olması) açılarından "warrant" isimli enstrümana benzetmesi de anlaşılabilir. Aslında finansal enstrümanların ve türevlerin az gelişmişliği/yokluğuna rağmen 1929 sonrasında da tam buna benzer tartışmalar yapılıyordu. Temel ekonomi politik dilinden yoksun hale gelmiş olmamız -ki bu dil klasik olduğu kadar neoklasik bir ekonomi politik dili de olabilir- gerçekte ve uzun dönem açısından neyi tartıştığımızın iyiden iyiye gözden kaçmasına neden oluyor. 

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar
Risk ve yavaşlama 01 Ekim 2019
Fed, resesyon, Türkiye 24 Eylül 2019
Coğrafya ve imparatorluk 17 Eylül 2019
Fed ve dolarizasyon 25 Haziran 2019