17 Eylül FOMC’ye günler kala…

Yeşim Sarışen / Yapı Kredi Yatırım 

Geçen hafta güvercin mesajların öne çıktığı ECB açıklamalarına rağmen, Cuma günü açıklanan ABD tarım dışı istihdam verisi ile birlikte risk iştahının olumsuz etkilendiğini gördük. Ağustos ayında aylık istihdam artışı 173.000 kişi ile ortalama piyasa beklentisinin altında kalsa da Temmuz rakamındaki yukarı revizyon, beklenenden iyi gerçekleşen işsizlik oranı ve ortalama kazançlar gibi detaylar güçlü sinyaller üretti. Şahin içerikli mesajların öne çıktığı Jackson Hole sempozyumu ardından gelen bu istihdam rakamları da Eylül ayı faiz artışı olasılığının hala masada olduğunu hatırlattı.

Bu doğrultuda da global hisse senedi piyasalarında aşırı satım bölgelerinden etkili olan tepki yükselişleri yerini satış baskısına bıraktı. MSCI Dünya Endeksi haftalık bazda yüzde 3,76 gerilerken, bazı uzun vadeli göstergelerin satım yönlü sinyaller ürettiği S&P 500 Endeksi ise haftayı yüzde 3,40 değer kaybıyla tamamladı.

Boğa piyasasının etkili olduğu 2008-2011 dönemindeki 2011 diplerini test eden MSCI Gelişmekte olan Piyasalar endeksi ise dolar bazında yüzde 3,86 değer kaybetti. MSCI Gelişmekte olan Piyasalar endeksindeki kayıp yılbaşından bu yana yüzde 17,5 oldu. Gelişmekte olan ülkelerin para birimleri de değer kaybetmeye devam etti. Politik ve jeopolitik risklerin öne çıktığı yurtiçi piyasalarda ise TL’deki değer kaybı ve TL faizlerdeki yükseliş ön plandaydı. TL döviz sepeti yüzde 2,76 yükseldi.  TL döviz sepetindeki artış böylece yılbaşından bu yana yüzde 23’ü buldu. Haftaya 2,92 TL’den başlayan dolar 3.00 TL’yi gördü. 73.000 desteğini koruma çabası devam eden BIST-100 Endeksi ise haftalık bazda yüzde 2,27 değer kaybetti.

16-17 Eylül FOMC toplantısı kısa vadede global piyasaları şekillendiren ana makro risk olmaya devam edecek. Bizim beklentimiz, FED’in Eylül toplantısında sınırlı bir faiz artışı yaparak, ilerleyen süreçte ek artırıma gitmeyeceği sinyalini vermesi. Bu durumda risk iştahının olumlu etkileneceğini tahmin ediyoruz. 

Bu hafta makro tarafta ABD’de ÜFE ve JOLTS istihdam verileri, Avrupa’da ikinci çeyrek revize büyüme rakamı, sanayi üretimi, İngiltere Merkez Bankası toplantısı ve ayrıca Çin’de açıklanacak dış ticaret ve enflasyon rakamları takip edilecek bazı önemli makro gündem maddeleri olarak sıralanabilir. Yurtiçinde ise ikinci çeyrek büyüme ve cari açık verileri bekleniyor.