15 yıldır çıkmayan çıkarılamayan yasa
Türkiye son yıllarda ağırlıklı olarak büyük kentlerde olmak üzere hızlı bir AVM artışı yaşadı. 54 ilde 399 AVM yer alırken bu yıl içersinde bunlara 25 yeni AVM'nin eklenmesi bekleniyor. Bu AVM'ler bir yandan esnafların sistem dışına çıkmasına neden oluyor. Bir yandan da kendi içersinde yer alan firmalar ve tedarikçilerle sorunlar yaşanmasına neden oluyor. O yüzden 15 yıldan beri yasalaşamayan AVM yasasının çıkarılarak sistemin kurallarının belirlenmesi gerekiyor.
Berthold Breht'in bir oyununun adı "Kuralla Kural dışıdır". Bir işin kurallı olabilmesi için onunla ilgili bir yasal düzenlemenin olması gerekir. Bu açıdan baktığımızda AVM'lerle ilgili 15 yıldır çıkarılması beklenen yasanın bir türlü çıkmaması/çıkarılamaması küçük esnaf açısından büyük olumsuzluk olarak görülüyor.
TESK'in 2005 yılından bu sicil sildirip sistem dışına çıkanların sayısıyla ilgili yaptığı açıklama, 1 milyon 137 bin 698 bin esnafın bu 8 yıllık dönemde işini terk ettiğini gösteriyor. TESK işini terk eden esnaf gruplarının başında bakkallık, bayilik, büfecilik, kahvecilik, kuaförlük, lokantacılık gibi esnaf gruplarının yer aldığını belirtiyor.
Bugün sicile kayıtlı esnaf sayısının 1 milyon 997 bin 326 olduğu düşünüldüğünde 2005'ten bu yana işini terk eden esnaf toplamının bugünkünün yüzde 57.9'zuna ulaştığını görüyoruz. Doğaldır ki 2005'ten bu yana işini terk eden kayıt sildiren esnafın yanında yeniden kayda giren esnaflarda bulunuyor. Ancak, yeni kayıtlar kayıt sildirenlere göre çok daha küçük sayıdalar.
Ülkemizde özellikle büyük kentlerde son yıllarda AVM'lerin sayılarında büyük artışlar gözleniyor. Buna karşılık 81 ilden 54'ünde AVM bulunuyor. Toplam 399 AVM'nin bulunduğu ülkemizde bu AVM'lerin yüzde 22'sine tekabül eden 91 tanesi İstanbuul'da yer alıyor. Bu açıdan İstanbul bir doymuşluk yaşarken, her açılan yeni AVM, bazı AVM'lerin iş hacimlerinde ve karlılıklarında önemli düşüşlere neden oluyor. Bu nedenle bazı AVM'lerin yönetimleri yapı değiştirmek ve binalarına yeni fonksiyon yüklemek için çalışmalar yapıyorlar.
AVM'lerdeki bu doymuşluk ve kira yüksekliği nedeniyle bazı firmalar AVM'leri terk ederek "Cadde"ye geri dönme çabasını yürütüyorlar. Buna karşılık, bugüne kadar 40 milyar dolarlık yatırımla 8.3 milyon metrekarelik kiralanabilir alanı bulunan AVM'lerin bu yıl açılma kararı olan 25 yeni AVM'nin 1.1 milyon metrekarelik alanının eklenmesiyle AVM'lerde kiralanabilir alan 9.4 milyon metrekareye yükselirken, AVM sayısı da 420 seviyesine yükselmiş olacak.
Burada başa dönerek kendi içinde sorunlar yaşayan AVM sistemi ve onun sorunlar yaşattığı sistem dışına ittiği küçük esnaflar açısından yarattığı olumsuzlukları ele alarak, en kısa zamanda 15 yıldır sonuçlanamayan ve kural getirecek olan AVM yasasının bir an önce ele alınarak çıkarılmasının zorunluluğu ortaya çıkıyor. Yıllık toplam 50-60 milyar lira ciroya sahip AVM'lerin hem tedarikçilerinden ürün almalarında, hem kiracılarıyla ilişkilerinde çok yönlü bir kurallar zincirine sahip olmaları gerekir. Dünyanın birçok ülkesinde AVM'lerin hem yer alacakları, kurulabilecekleri alanlar, hem AVM'lerde yer alacak mağazalarla ilişkileri, hem tedarikçi firmalarla ilişkileri yasal olarak kurala bağlanmış durumdadır. Ülkemizde böyle bir yasal yapı söz konusu olmadığı için, sorunlar devam etmektedir. Hem AVM'lerde yer alan üretici firmaların mağazalarıyla sorunlar yaşanmaktadır. Hem tedarikçilere getirilen, raf ödemeleri, promosyon ödemeleri kuralsızlık nedeniyle sorunlara neden olmaktadır. Ayrıca AVM'lerin tedarikçilere yapılması gereken ödemeleri geciktirmesi ve ertelemesi de ayrı bir soruna yol açmaktadır.
Bütün bunların bir sisteme oturtulması ancak, yaşanan bu çok yönlü sorunlara cevap verecek olan 15 yıldır çıkarılamayan yasanın Meclis'te bir an evvel ele alınarak sisteme kural getirilmesiyle mümkün olacaktır.