15 yıl 3600 günle kıdem hakkı
Okurumuz Hakan Demirci, "15 yıl 3600 günü doldurarak 21.12.2009 da işten ayrıldım. İşveren SGK yazısı ve çalışma bakanlığı yazılarını dikkate almadı. Şu an işsizim, dava ne kadar sürer? Bu durum beni sıkıntıya sokuyor. Ne yapmam gerekiyor?" diye soruyor.
1999 yılında 1475 sayılı İş Kanunu'nda yapılan değişiklikle emeklilik için gereken sigortalılık süresi ile prim gün sayısını doldurup yaşını doldurmayı bekleyen sigortalılara kıdem tazminatı verilmesi gerekmektedir.
Buna ilişkin düzenlemede "506 sayılı Kanun'un 60' ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaşlar dışında kalan diğer şartları veya aynı kanunun geçici 81'inci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlanması için öngörülen sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayarak kendi istekleri ile işten ayrılmaları nedeniyle feshedilmesi halinde işçilere kıdem tazminatı ödenir" hükmü getirilmiştir.
Önceleri SGK tarafından 15 yıl ve 3600 gün sayısını doldurup yaşını bekleyen işçilerin kıdem tazminatı alabileceklerine ilişkin yazı verilmemekteydi.
Ancak, SGK Başkanlığının açılan davaları kaybetmesi nedeniyle yeni bir düzenleme yaparak 10 / 07 / 2008 tarihli SGK yazısı ile duyurmuştur. Buna göre; 08 / 09 / 1999 tarihinden önce çalışmaya başlayanlar için aylığa hak kazanma koşullarından yaş dışında en az 15 yıllık sigortalılık süresi ve 3600 prim ödeme gün sayısı koşullarını, 08 / 09 / 1999 tarihinden sonra çalışmaya başlayanlar için ise 60'ıncı maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (a) ve (b) alt bentlerinde öngörülen yaş koşulu dışında kalan sigortalılık süresi ile prim ödeme gün sayısı koşullarını en erken yerine getirdikleri tarihte, kıdem tazminatına ilişkin yazının verilmesi yönünde uygulamanın değiştirilmesi uygun görülmüştür.
15 yıl ve 3600 gün sayısını doldurup yaşını bekleyen sigortalılara 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14. maddesine göre "Kıdem Tazminatı Alabilir" yazısı verilmektedir.
Kıdem tazminatının işveren tarafından ödenmemesi halinde, işçinin iş mahkemesinde dava açması gerekmektedir. İş mahkemesinde, açacağınız dava kısa sürede karara bağlanacağı gibi, ayrıca fesih tarihinden itibaren kıdem tazminatının gecikme süresi için mevduata uygulanan en yüksek faizle birlikte ödenmesine karar verilmektedir.
SGK'da işyeri naklinde yaşanan sorunlar
5510 sayılı Kanun'a göre "İşyerinin faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki adrese nakledilmesi, sigortalı çalıştırılan bir işin veya işyerinin başka bir işverene devredilmesi veya intikal etmesi halinde, işyerinin nakledildiği, yeni işverenin işi veya işyerini devraldığı tarihi takip eden on gün içinde, işyerinin miras yoluyla intikali halinde ise mirasçıları, ölüm tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, işyeri bildirgesini kuruma vermekle yükümlüdür. İşyerinin aynı il sınırları içinde kurumun diğer bir ünitesinin görev alanına giren başka bir adrese nakledilmesi halinde, adres değişikliğinin yazı ile bildirilmesi yeterlidir. Bu işlerde çalışan sigortalıların, sigorta hak ve yükümlülükleri devam eder."
Ve Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği'ne göre de, "İşyerinin aynı il içinde başka bir sosyal güvenlik müdürlüğünün görev bölgesine nakledilmesi halinde işyeri bildirgesi verilmez, ancak, nakil tarihini takip eden 10 gün içinde durum, işverence eski ve yeni üniteye bir yazı ile bildirilir. Yeni ünite, nakil bilgilerine dayanarak yeni bir işyeri sicil numarası verir. Eski ünitedeki işyeri dosyasındaki tescile esas bilgi ve belgelerin birer örneği yeni ünitede açılan dosyaya konulur."
Yani, işyerinin aynı il sınırları içinde kurumun diğer bir ünitesinin görev alanına giren başka bir adrese nakledilmesi halinde, adres değişikliğinin 10 gün içinde eski ve yeni adreslerin bağlı olduğu sosyal güvenlik müdürlüğüne yazı ile bildirilmesi yeterlidir. Yani yönetmeliğe göre işveren işyeri bildirgesi vermeden sadece bir yazı yazacak ve adres değişikliğini eski-yeni SGK müdürlüğüne bildirecek, burada işyeri bildirgesi, işten ayrılış ve işe giriş bildirgesi gibi hususlar talep edilmemelidir.
Ancak burada özellikle işyeri nakillerinde yaşanan bazı sorunlar var. Bu işlerde çalışan sigortalıların, işyeri nakillerinde sigorta hak ve yükümlülükleri devam eder. İşyerinin aynı il içinde farklı müdürlük alanına taşınması halinde yasaya göre adres değişikliğinin bildirimi yeterli olmakla birlikte bazı SGK müdürlükleri tarafından işçilerin nakil olan eski işyerinden çıkış yapmaları (işten çıkış bildirgesi verilmesi) ve nakil yapılan yeni işyerine işe giriş yapmaları talep edilmektedir.
Bu da hem sigortalıların çıkış-giriş işleminden dolayı kafasını bulandırmakta hem de kanuna açıkça aykırı işlem yapılmaktadır. Bu nedenle mutlaka bir düzenleme yapılması ve nakilden dolayı işten ayrılış bildirgesi ile yeni müdürlükten verilecek işyeri numarasından yeniden işe giriş bildirimi yapılmasına gerek olmadığı açıklığa kavuşturulmalıdır. İşyeri numarasının değişmesine gerek yoktur, sadece eski ve yeni ünite kodları ile ilçe kodunun değiştirilmesi yeterli olacaktır.
Aksi halde bir çok işveren 10 gün içinde işten ayrılış bildirgesini vermediğinden dolayı sigortalı başına bir asgari ücret idari para cezası ödemek zorunda kalacak. Amaç bürokrasiyi azaltmak olmalı, yoksa her şey baştan yapmak gerekecekse kanun koyucu neden "İşyerinin aynı il sınırları içinde kurumun diğer bir ünitesinin görev alanına giren başka bir adrese nakledilmesi halinde, adres değişikliğinin yazı ile bildirilmesi yeterlidir. Bu işlerde çalışan sigortalıların, sigorta hak ve yükümlülükleri devam eder" şeklinde bir yasa düzenlemesi yapsın ki?