15-24 yaş arası üniversite mezunu her 100 kadından 38'i işsiz
Bu köşede dün 15-29 yaş arası gençlerin kaçta kaçının eğitimini sürdürdüğünü, ne kadarının yalnızca çalıştığını, kaçta kaçının hem eğitim görüp hem çalışmakta olduğunu detaylı olarak ortaya koyduk. Önemli bir kesim vardı ki bu gençler ne eğitim görmekteydiler, ne de çalışmaktaydılar. Ne okuyan, ne çalışan 15-29 yaş grubundaki gençlerin, o yaş grubunu oluşturan toplam nüfusa oranı yüzde 28 düzeyindeydi. Söz konusu oran erkeklerde yüzde 15, kadınlarda ise yüzde 40 olarak hesaplanıyordu.
Bu kez de ne çalışan ne okuyan 15-24 yaş arası nüfusu eğitim düzeyleri itibariyle ele almak istiyoruz. Vurgulamadan geçmeyelim; bu veriler bir özel şirketin ya da araştırma kuruluşunun elde ettiği veriler değil. Bunlar, Türkiye İstatistik Kurumu'nun hesapladığı ve açıkladığı resmi veriler.
Dört gençten biri...
Yaşları 15-24 arasında olan 11.9 milyon gencin 2.8 milyonu ne eğitim görüyor ne çalışıyor. Yani kabaca her dört gençten biri boşta geziyor. Oran yıldan yıla pek değişmemiş. Geçen yılların şubat aylarında da yakın oranlar görüyoruz.
Lise ve üstü eğitimlilerde dikkat çeken bir eğilim var. Eğitim düzeyi arttıkça ne eğitimde ne istihdamda olanların oranı da artıyor. Ancak bir bakış açısıyla bu durum normal. Çünkü zaten yüksek öğretimini tamamlayanların artık eğitim süreci bitmiş oluyor. Bu kesimdekiler iş de bulamıyorlarsa haliyle "okumayan ve çalışmayan" kategorisine girmiş oluyorlar.
Üniversiteli 100 kadından 38'i...
TÜİK ne çalışan ne okuyan gençlerin eğitim düzeylerini açıkladığı için yüksek öğretim mezunu gençlerin işsizlik yönünden nasıl bir sıkıntı içinde oldukları görme olanağı buluyoruz.
Şubat itibariyle 1.1 milyon olan yüksek öğretim mezunu ve bir anlamda eğitimini tamamlamış gencin 362 bini çalışmıyor. İşsiz gezen 362 bin gencin toplama oranı yüzde 32 düzeyinde. Bir başka ifadeyle yaşları 15-24 arasında olan üniversite mezunu her üç gençten neredeyse biri işsiz geziyor.
Yüksek öğretimli gençlerdeki işsizlik oranı erkeklerde yüzde 24 düzeyinde bulunuyor. Oran, kadınlarda ise yüzde 38'e ulaşmış durumda.
Üstelik üniversite mezunu gençlerdeki işsizlik bu yıl belirgin bir artış gösteriyor. Oran, 2015 ve 2016 şubatındaki düzeyin çok üstünde.
227 bin okuryazar olmayan var
Bu yılın şubat ayı itibariyle 15-24 yaş grubundaki nüfusun 11.9 milyon kişi olduğunu belirttik. Bu yaş grubundaki 227 bin kişi, yani her 100 kişiden 2 kişi okuma yazma bilmiyor. Bu 227 bin kişinin 177 bini de ne okuyor, ne çalışıyor.
Okuma yazma bilmeyen 227 bin gencin 80 bini erkek, 147 bini ise kadın.
Okuryazar olmayan gençlerin yüzde 78'i çalışmıyor. Oran, erkeklerde yüzde 69, kadınlarda yüzde 83 düzeyinde.
Görünüm pek parlak değil
Genç nüfusumuzla övünüyoruz. Bugünkü nüfus projeksiyonları da nüfusumuzun 2050 yılında 93.5 milyona ulaştıktan sonra gerilemeye başlayacağını gösteriyor. Zaten doğum hızının artırılmasına dönük tüm çabalar nüfusumuzun bir süre sonra Avrupa gibi "yaşlı nüfus" olacağı kaygısından kaynaklanıyor.
Ama bizim başka bir sıkıntımız var. İşte resmi veriler ortada... Genç nüfusumuzun toplamda dörtte biri, kadınlarda ise üçte biri ne çalışıyor, ne eğitim görüyor.
Öyle bir genç nüfus ki, her dört gençten birinin ekonomiye katkısı yok.
Genç nüfusu bu yapı içinde daha da artırmak ekonomiye bir katkı mı, yoksa yük mü?
Nüfus artışını yavaşlatmaya dönük politikalar uygulamaya koymayacağımıza göre genç nüfusu eğitmek ve onlara iş bulmak adına bir şeyler yapmamızın gerekliliği ortada...