15-24 yaş arası her 100 gençten 2'si okuma yazma bilmiyor

Alaattin AKTAŞ
Alaattin AKTAŞ EKO ANALİZ [email protected]

Türkiye İstatistik Kurumu son yıllarda istihdamla ilgili ilginç veriler oluşturuyor. Aslında bu veriler bize istihdamın ötesinde Türkiye'nin eğitim sisteminin sonuçlarını da ortaya koyan bir anlamda büyük fotoğrafı gösteriyor.

İşsizlik geçen yıl önceki yıla göre geriledi, bunun nasıl gerçekleştiğine ilişkin bir takım kuşkular da yok değil, ama görünürde bir gerileme var. Tümüyle sağlıklı bir gerileme olsa bile işsizlik hala Türkiye'nin en önemli sorunlarından biri olmaya devam ediyor. İşsizlik oranı, istihdama ilişkin verilerin hep göz önünde bulunan, hep izlenmekte olan yönü.

Bir de biraz önce de belirttiğimiz gibi yeni yeni oluşturulmaya başlanan ve Türkiye'nin içinde bulunduğu çarpıcı gerçekleri suratımıza vuran detaylar var. 2014 yılından itibaren oluşturulan bu yeni veri seti, yaşları 15-24 arasında bulunan genç nüfusun eğitim ve istihdam durumunu ortaya koyuyor.

Türkiye olarak genç nüfusta işsizliğe alıştık ne yazık ki. Üniversite mezunlarındaki yüksek işsizliği de normal karşılar hale geldik.

Ama bu verilerde bir detay var ki, ne alışmak mümkün, ne makul bulmak, ne olağan karşılamak...

Bu devirde bu oran!

TÜİK verilerine göre geçen yılın kasım ayı itibarıyla yaşları 15-24 arasında bulunan toplam nüfus 11 milyon 876 bin. Bu nüfusun 2 milyon 717 bini ne eğitimine devam ediyor ne çalışıyor. Bir başka ifadeyle 15-24 yaş grubundaki her 100 gençten 23'ü eğitimde de değil, istihdamda da... Bu oran yıldan yıla çok büyük farklar göstermiyor.

Asıl üstünde durmak istediğimiz bu 11 milyon 876 bin gencin eğitim durumu ve burada dikkat çeken detay...

İlk öğretim bu topraklarda yüz yılı aşkın süredir zorunlu. 2017'nin kasımındayız ama hala okuma yazma bilmeyen, hem de 15-24 yaş grubunda bilmeyen var.

İşte devletin resmi verileri... Kasım ayında 11 milyon 876 bin olan 15-24 yaş arası nüfusun 221 bini okuma yazma bilmiyor. Oran yaklaşık yüzde 2.

Yaşları 15-24 arasında bulunan her 100 gençten 2'si sokağa çıktığında tabela okuyamıyor; otobüse dolmuşa bineceği zaman gelen aracın nereye gittiğini sağa sola sorarak öğrenebiliyor; doğaldır ki eline bir gazete ya da kitap alamıyor. Ve bu durum, 2017 yılının kasım ayında yaşanıyor.

Okuryazar olmayan 221 bin gencin 95 binini erkekler, 126 binini kadınlar oluşturuyor.

Ama şu gerçeğin de altını çizelim. Bu, yeni ortaya çıkmış bir sorun değil. Hep vardı ama bu konuda istatistik bulunmadığı için sorunun varlığından haberdar değildik. TÜİK, bu verileri 2014 yılı başından itibaren oluşturmaya başladı da biz de bu gerçekle yüzleştik.

Bu arada, 15-24 yaş grubunda okuryazar olmayanların o yaş grubundaki toplam nüfusa oranının 2014 başında yüzde 3'e yakın olduğunu ve zaman içinde azalarak geçen yılın sonu itibarıyla yüzde 2'ye gerilediğini belirtelim.

Mülteci etkisi yok

Bu arada Suriyeli mültecilerin okuma yazma bilmeyenlerin sayısına etkisi neredeyse hiç yok. İstihdamla ilgili veriler derlenirken mülteci kampları kapsanmadığı için buralarda yaşayanlar zaten dikkate alınmıyor.

Konutlarda ikamet eden bir mülteci ailesine gidildiğinde ise orada kalanların Türkçe okuma yazma bilip bilmediklerine değil, kendi dillerinde okuryazar olup olmadıklarına bakılıyor.

Koskoca Türkiye'de anket kapsamında bir mülteci ailesinin kapsanması zaten çok düşük olasılık. Ayrıca bir de bu hanelerde 15-24 yaş grubunda kendi dillerinde okuma yazma bilmeyenlerin sayısı öylesine yüksek olmalı ki toplamda bir etkiden söz edilebilsin. Doğaldır ki bu da çok ama çok küçük bir olasılık.

Dolayısıyla okuryazar olmayan 221 bin gencin neredeyse tümü bizim gençlerimiz.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar