13 yılda yarım milyar dolarlık ticaret köprüsü kurdu

Geçtiğimiz günlerde editörlüğünü ekonomi gazetecisi Özbey Men’in yaptığı “İyi ki Battım” kitabını okudum. Dosso Dossi’nin Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Erarslan, kitabında iş ve hayat öyküsünü anlatıyor. Bir iş insanı “İyi ki Battım” der mi? Ancak Dosso Dossi’nin hikayesi bir batışın değil, aslında bir çıkışın öyküsü... Erarslan’la randevulaşıp biraz batışın ve çıkışın hikayesini dinlemek istedim.

Geçtiğimiz yıl 26’ncısı düzenlenen Dosso Dossi Fashion Show, dünyanın önde gelen popüler isimlerinin de buluşma noktası. Erarslan’ın verdiği bilgilere göre kimler gelmemiş ki organizasyona... Paris Hilton, Adriana Lima, Kendall Jenner ve uzayan bir liste... “Her biri sosyal medyadan yaptığı bir paylaşımla milyonlarca insana ulaşıyor. Antalya’daki organizasyonu bir anlamda milyonlarca kişi takip edebiliyor” diye giriyor konuya Erarslan. Adını Rönesans’ın mimarlarından İtalyan ressam Giovanni di Niccolo de Luteri’nin sanat lakabından alan Dosso Dossi için Erarslan, “Business Holiday” tanımı yapıyor. Dünyanın değişik coğrafyalarından 40’a yakın ülkedeki hazır giyim sektöründen şirket sahipleri ve yöneticileri bu etkinliğe katılıyor, yeni iş bağlantıları kuruyor, eğleniyor, tatilini yapıyor hatta ve çekilişlere de katılıp ödül sahibi olabiliyor. Dünyada ilk olan bu fuarcılık sisteminin bir haftalık süresince yaklaşık 100 milyon dolarlık ticarete ulaştığını dile getiren Erarslan, “İlk organizasyonumuza 11 firma katılmış, 2 milyon dolarlık bir iş bağlantısı kurulmasını sağlamıştık. Şu anda 100 milyon dolara yaklaştı. 13 yılda yaptığımız 26 etkinlikte yarım milyar dolarlık bir ticaret köprüsü kurduk. Giderek de büyüyen ve talep edilen bir etkinlik olduk” diyor.

Ukraynalıyı Rus ile, Azeri’yi Ermeni ile buluşturuyoruz

Dosso Dossi’nin özellikle eski Sovyet Bloku ülkelerinde oldukça tanınan bir model olduğunu kaydeden Erarslan, “Sadece ticari bir iş değil bizimki. Azerbaycanlı ve Ermenistanlı iş insanları yanyana eğleniyor. Ukraynalı ile Rus beraber hem iş hem tatil yapıyor. Düşmanlıkları, sınırları Antalya’daki fuarda kaldırıyoruz. Hepsinin ortak dilinde konserler vererek eğlenmelerini, bütünleşmelerini de sağlıyoruz” diye konuşuyor. Dosso Dossi’de sadece çocuk giyimde 25-30 bin parça ürün vitrine giriyor. Kadın ve erkek giyimle birlikte bu rakam yüzbinleri aşıyor. Dosso Dossi’nin geçen yıl Azerbaycan’da ilk kez yurt dışında yapıldığını kaydeden Erarslan, “Yakın zamanda Lübnan, Kazakistan gibi ülkelerde de bu etkinliği yapacağız. İş modeli ihracatı ile Türkiye’nin daha fazla dış satım yapmasını sağlayacağız. Yargıtay tarafından onaylanmış ilk iş modeli olan Dosso Dossi’nin projesinin şu ana kadar herhangi bir devlet desteği almadığını da dile getiriyor Erarslan. Turquality programlarıyla desteklenen ancak küresel bir marka yaratma konusunda henüz bir adım atılmadığını görüyoruz. Oysa sosyal medyanın gücü son dönemde giderek kuvvetleniyor. Ünlülerin bir paylaşımı yüzbinler hatta milyonlar tarafından beğeniliyor. Türkiye’nin nicelikli değil, nitelikli turist kazanması adına önemli bir adım olan Dosso Dossi gibi etkinliklerin daha çok desteklenmesi gerekmez mi?

Erarslan: “Dünyaya yön verenler, batarak büyüdüler”

Çocukluğu, eğitim yılları ve hayat mücadelesine kitapta yer veren işadamı Eraslan, babasının kurduğu Meteor Şirketler Grubu'nun 2000'li yılların başında battığını ve zor günler geçirdiğini dile getiriyor. Eraslan, iflas sürecinin ardından 2004 yılında İstanbul Laleli'de şu anda 9 katlı olarak hizmet veren Dosso Dossi'nin ilk temellerini attığını belirterek, “Dünyadaki en başarılı insanlar, başarısızlıklarından aldıkları derslerden hep söz eder. Global başarının simgesi olarak bilinen Steve Jobs, Donald Trump ve Bill Gates bu alanda büyük örneklerdir. Çoğumuz elimizdekinin kıymetini onu kaybettiğimizde anlarız. Ben de böyle bir tecrübe edindim ve şükürler olsun ki üretim yaptığım dönemde başarısız oldum. Çünkü bugün üretici arkadaşlarımı daha iyi anlıyorum, empati kurabiliyorum. Ders alınan başarısızlıklar büyük kazançtır. Aslında bu kitap bir başarı hikayesinden çok başarının ilk adımları niteliğindedir” diyor.