12 bin TL için ölünür mü ?

Can KANTAR
Can KANTAR SEKTÖRÜN İÇİNDEN cankantar@gmail.com

Geçtiğimiz hafta sigortacılık ile ilgili iki olaya tanık oldum. Bir tarafta "gerçekten özel sigortalar çok önemli ve sigorta şirketleri büyük bir görevi yerine getiriyorlar. Herkesin bundan haberi olmalı" diye düşündüm. İkinci olayda ise "Ben TRT'de program yapıyorum, örnek sigortalıları ekrana çıkartıp özel sigortalara güveni pekiştirmeye çalışıyorum. Diğer taraftan bazı şirketler önce kendi ayaklarına sonra da sektörün temellerine ateş ediyorlar. Bizler burada boşuna mı uğraşıyoruz, televizyonlarda onca reklam için boşuna mı paralar harcanıyor?" diye düşündüm.

İlk örnek Antalya'nın Gölova ilçesinden. Bir çiftçimiz Tarım Kredi Kooperatifleri'nden kredi almış bunun karşılığında hayat sigortasının da yaptırılması gerekiyor. Vatandaşımız hayat sigortasını yaptırmış. Diğer taraftan çiftçilere yönelik ucuz bir ferdi kaza poliçesi de önerilmiş kendisine "Bakın her an her şey olabilir başına bir kaza gelebilir" denmiş. Çiftçi vatandaşımız 89 TL karşılığı ferdi kaza poliçesi de satın almış. Birkaç ay sonra 3 kardeşiyle birlikte Antalya'dan gelirken trafik kazasında hayatlarını kaybetmişler. Geride bir kardeş ve anne kalmış. Yaptırmış olduğu hayat sigortası ile Tarım Kredi Kooperatifleri'ne olan borçları ödenmiş. Ferdi kaza poliçesi kapsamında da annesine 100 bin TL'lik çek verildi tazminat olarak. Belki oğlunu geri getiremeyecek ama o para anne için bundan sonrası için ne kadar önemli olacağını anlatmama gerek yok sanırım. Bu olayı geçtiğimiz hafta TRT ekranlarında milyonlarca kişi izledi. İnanılmaz bir geri dönüş oldu. Olayın gerçek olduğuna inanmakta zorlanmış herkes. Diğer taraftan o sırada olaya tanık olan ve hayatını kaybeden vatandaşın arkadaşları hemen ferdi kaza sigortası yaptırmışlar.

Gelelim diğer örneğe; oturduğum sitenin fitness salonunda görevli spor hocası bir arkadaşım salonda açık plazmalarda pazar akşamı benim programa denk gelmiş. Bakmış ki sigortacılık ile ilgili program yapıyorum. Hemen beni buldu ve derdini anlattı. Babası bir bankanın kredi kartını almış ve kendisine teklif edilen "Kredi Kartı Kredi Sigortası"nı da yaptırmış. Üç-beş ay sonra kalp krizinden vefat etmiş. Hocam hayat sigortalı olduğunu öğrenince babasının bu kadar acının yanında hiç olmazsa kredi kartı borcunu ödemeyeceğini düşünürken. Ölüm nedeninin kapsam dışı olduğunu öğrenerek şok olmuş. Ben şirketten bir yetkili ile görüştüm. Bana söylenen şu: "Vefat eden şahıs daha önce kalp rahatsızlığı ile ilgili tedavi gördüğünü öğrendik, Bu nedenle poliçe şartlarımızda böyle bir madde var. Bu nedenle tazminatı ödemeyi reddettik."

Vefat eden şahsa rahatsızlığının olup olmadığını sordunuz mu?

"Bankalardan yapılan sigortalarda beyan sorulmaz"

Peki, vatandaşa bu konuda bilgileri içeren poliçeyi verdiniz mi?

"Biz bankalardan yapılan sigortalarda kişilere poliçe düzenlemeyiz"

Vatandaşın hiçbir şeyden haberi yok…

O zaman şöyle düşündüm bir taraftan yaparken diğer taraftan neden bozmaya çalışırız. "Sigortacılar sigorta yaptırırken iyi, iş tazminat ödemeye gelince ödememek için on takla atarlar" lafı aklıma geldi sokak röportajlarımda bana söylenen. Adam ölmüş daha ötesi var mı? Ödenmesi gereken tazminatı söyleyim "12 bin TL" yani sigortalı 12 bin TL için plan kurmuş ve kendi kendine kalp krizi geçirtmiş. Biz sigortanın beklenmeyen haller için gerekli olduğunu söylerken ortada kalp krizi ve ölüm varken başka ne diyeyim. Fitness salonunda hocam herkes ile bu konuyu paylaşıyordur. Hocam mağdur, onun için 12 bin TL önemli bir para. Babasının ölümüne mi üzülsün, sigorta yaptırdığı halde ödenmeyen 12 bin TL'yi ödemek zorunda kalacağına mı üzülsün. Ve broşürde "Türkiye'de ilk kez kredi kartınızla birlikte sağlık raporu almadan kredi kartı borcunuz sigortalanıyor" diye yazıyor. Ben de diyorum ki keşke rapor isteseydiniz. Gitti çevrede yeni onlarca potansiyel sigortalı. Bir tarafta sigortalı çiftçi 100 TL tazminat ve onlarca yeni sigortalı diğer tarafta bu örnek "Game Over."

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar