100 günde devr-i âlem

Dr. Hakan ÇINAR
Dr. Hakan ÇINAR SIRADIŞI [email protected]

Jules Verne 1872 yılında kaleme aldı Seksen Günde Devr-i lem’i ve Phileas Fogg'un macera dolu yolculuğunu anlattı.

Eser bir klasik halini aldı ve bugünlere kadar geldi. Bir durup düşündüm, acaba Fogg’mu daha çok macera yaşadı, görevdeki 100 gününü dolduran ekonomi yönetimi mi. Herhalde kendilerine sorsak yaşanan macera ve zorluklar açısından çok daha zor bir dönem geçirdiklerini itiraf ederlerdi.

Belki fiziki bir devr-i âlem değil ama, zor bir geminin dümenine oturdukları ve daha çok uzun bir yolculuğun hem onları hem de hepimizi beklediği söylenebilir. Herhangi bir durum ya da olayın gidişatından nasıl son bulacağını kestirmek bazen mümkün. Hepimiz biliriz, Atalarımız böyle durumlar için perşembenin gelişi çarşambadan bellidir demiş.

Acaba bu 100 gün bize önümüzdeki 4,5 yılın nasıl geçeceğinin sinyallerini veriyor mu? Bunu anlamak için olan bitene bir göz atalım; ama farklı bir şey yapıp sonuçlarla başlayalım, sonra da icraatlara bir göz atalım. Mehmet Şimşek’in göreve gelmesinden hemen sonra Merkez Bankası Başkanlığı görevine, eski bir Wall Street bankacısı, Hafize Gaye Erkan atandı ve TCMB’nin ilk kadın başkanı olarak tarihe geçti.

Bu ikili uyum içinde çalışacakları mesajını kamuoyuna hissettirerek ekonominin dümenine geçtiler. Sert para politikaları ile evvela ekonomide iki yıldır uygulanan düşük faiz politikasına son verip, ortodoks politikalara doğru bir U dönüşü ile göreve başladılar. Erkan’ın başkanlık ettiği ilk Para Politikası Kurulu toplantısında faizler 650 baz puan artırıldı ve politika faizi yüzde 8,5’tan 15’e yükseltildi. Böylece TCMB Haziran ayında yaptığı toplantıda 27 ay sonra ilk kez faiz arttırmış oldu.

Faizler temmuzdaki toplantıda 250 baz puan artışla yüzde 17,5’e yükseltilirken ağustosta çok daha radikal bir şekilde 750 baz puanlık artışla yüzde 25’e yükseltildi. TL ticari kredi faizleri yüzde 14,95’den 37,94’e, ihtiyaç kredisi faizleri ise yüzde 40,14’den 52,97’ye yükseldi. Seçim öncesinde 20 seviyesinin hemen altında olan Dolar/TL kuru, Şimşek’in göreve geldiği gün olan 4 Haziran’da 20,88 seviyesindeydi. Sert faiz artışlarına rağmen kurdaki yükseliş devam etti ve 20,88 seviyesinden 26,86 seviyesine ulaştı.

İhracatçılar enflasyon karşısında yükselen maliyetlerin bir kısmını bu kur artışı ile kompanse ederken, Ağustos’da kur biraz geriye geldi. Enflasyon ise yıllık bazda yüzde 39,59 seviyesinden Haziran ayında 38,21 seviyesine geriledi. Temmuzda yüzde 47,8’e, Ağustos’ta ise yüzde 58,94’e yükseldi. Öte yandan önceki hafta açıklanan Orta Vadeli Program’da ise 2023 enflasyon tahmini yüzde 65, 2024 için ise yüzde 33’e yükseldi. Net rezervler 2 Haziran’da -5.7 milyar dolar iken olumlu bir seyirle 16,2 milyar dolara ulaştı.

Şimşek göreve geldiğinde 2 trilyon 576 milyar lira olan KKM büyüklüğü geçen hafta 3 trilyon 348 milyar liraya ulaştı. Bu 100 gün içerisinde ekonomi kurmayları devr-i alem yapmadılar dersek yalan olur. 6 Şubat depremi için 482,8 milyar liralık bir ek bütçe oluşturulurken, en düşük memur maaşı 22 bin 17 liraya yükseltildi. Emekli aylıklarına yüzde 25 zam kararı çıktı. Kayıt dışı ekonomiyle mücadele sıklaştırıldı, vergi kayıp ve kaçağının takibine ilişkin adımlar atıldı.

Asgari ücret net 11 bin 402 lira olarak belirlendi. Kaynak arayan bu ekip önce Birleşik Arap Emirlikleri'ne (BAE) ardından da Katar'a giderek Körfez turu gerçekleştirildi ve işbirliği anlaşmalarına imza attı. Şimşek ve Erkan birlikte Suudi Arabistan'a gitti. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ile 11 banka arasında imzalanan kredi protokolüyle ihracatçılara finansman imkanı sağlandı. Kredi garanti sistemi kapsamında KOBİ başına kullanılabilecek azami kredi garanti limitleri artırıldı.

İşlenmemiş altın ithalatının cari açık üzerindeki olumsuz etkilerinin azaltılması için altın ithalatına kota getirildi. Bankacılık sektörünün varlık ve yükümlülüklerinde TL tasarrufların ağırlıklarının artırılmasına yönelik uygulamalar ile, sadeleşme süreci ve kur korumalı mevduatın TL mevduata dönüşmesi için bazı adımlar atıldı.

Konut kredilerinde ve konut teminatlı kredilerde uygulanacak kredi değer oranlarında değişikliğe gidildi. Özetle sıkı para politikasına daha yeni başlandığını söylemek mümkün. Kanaatimce uzun bir süre daha öngörülen büyümeye rağmen, piyasada daralmanın süreceği, borçlanmanın zor olacağını ve enflasyon ile ancak azalan tüketimle mücadele edileceğini söylemek mümkün.

Enflasyon ise beklendiği kadar hızla olmasa da düşüş gösterecektir. Rasyonel ekonomiye müdahale gelmez, kamuda da tasarrufa gidilirse yabancı sermaye gücünü de arkamıza alarak daha iyi rakamlara ulaşmak mümkün olabilecektir. Türk halkı sabretmeye alışkındır. Unutmamak gerekir ki sabır, başarısızlığın düşmanıdır.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar