100 bin TL ile “kültür” alınır mı!?
100 bin lira alan genç, köye döner mi?
Üretim ve verimlilik kültürü kazanabilir mi?
* * *
Yeniden keşfetmeye gerek yok…
Gerçekten istiyorsak, üretim ekonomisine dönmeyi…
1930’lu yıllarda yaptıklarımıza baksak, yeter…
* * *
Örnek mi?
* * *
1930’lu yıllardan, 1990’lı yıllara kadar…
Sümerbank fabrikalarında, “çalışan” olmak ayrıcalıkmış...
* * *
Neden?
Fabrika kampüsünde:
Lojman,
Kreş,
Sinema,
Havuz,
Kütüphane,
Kafeteryalar gibi sosyal alanlar varmış…
* * *
90’lı yıllardı…
Adıyaman’da da Sümerbank’ın tekstil ürünleri fabrikası vardı...
Şahidim…
O sosyal donatılar nedeniyle, o fabrikada çalışan işçiler ve aileleri Adıyaman halkı arasında ayrıcalıklıydı...
* * *
Beykoz Kundura, Deri ve Ayakkabı Fabrikası’da öyleymiş…
Diğerleri gibi, nüfusu üç bini bulan bir yaşam alanıymış…
Beykoz’un sosyal, entellektüel ve ekonomik yapısında önemli rol oynamış…
Çalışanın nelere sahip olabileceğini göstererek, halka “üretim kültürü” aşılamış...
O fabrikaların çalışanı olabilmek için insanlar can atarmış…
* * *
Kayseri Bez Fabrikası’nda da durum aynıymış…
İlk çağdaş tekstil yapılanması olan fabrika; aynı zamanda, demir-çelik tesisleri, çimento fabrikaları, kağıt ve selüloz üretim sanayilerinin doğmasına da vesile olmuş…
* * *
Dün Tarım Yazarımız Ali Ekber Abi ile sohbet ederken, gençlere verilecek 100 bin liralık hibe desteğe ilişkin endişesini dile getirdi:
“Bu projenin de, üretim için değil de, para dağıtma aracı olarak kullanılmasından korkuyorum!”
* * *
Para dağıtarak olmadığı/olmayacağı biliniyor…
Verimlilik, büyük ölçek, karlılık ve herkesin refahı için, öncelikle, başarısı kanıtlanmış “Sümerbank” gibi ekosistemlerle, yeniden “çalışma/üretim kültürü” kazanmamız gerekiyor…