10 yıldır gündemden düşmeyen kanun
Arkadaşımız Mehmet Kaya şöyle yazmıştı: "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Şubat ayında Mardin'de yaptığı konuşmada, 5084 sayılı kanunun sona ermesinin ardından yapılacak düzenlemenin, yatırım teşvikleri için uygulanan bölge sistemi içinde kurgulanacağını belirterek, 'üçüncü bölge 3 yıl, dördüncü bölge 4 yıl, beşinci bölge 5 yıl, altıncı bölgede 6 yıl daha uzatma şeklinde bir adımı attık" açıklamasını yapmıştı.
"DÜNYA'nın edindiği bilgilere göre, bu sistemin getirilmesi halinde özellikle 3. bölgede bulunan ve istihdamın yoğun olduğu illerin gelmesi ve teşvik kapsamındaki il sayısının 49'dan 60'a çıkması nedeniyle maliyet arttı. Bu nedenle düzenlemeye ilişkin çalışmaların yavaşladığı öğrenildi."
Kaya'nın aynı haberde verdiği bir bilgi de şuydu: "Düzenlemede, 3. bölgeden başlayan istihdam teşvikinde 5. Bölge için indirim miktarı 4 veya 5 puan, 4. Bölge için 2, 3. Bölge için 1 puan indirim yapılacak. Genel olarak uygulanan 5 puanlık vergi indirimiyle birlikte, SGK işveren hissesi genel oranı 3. bölge için yüzde 4'e kadar inmiş olacak.(Ö) Çalışma kapsamına alınan il sayısının 60'a yükselmesi ve ilave illerdeki olası yüksek miktarda yeni istihdamın maliyetleri çok yükseltmesinden endişe edildiği kaydedildi." (DÜNYA, 10.5.2013.)
Parça-bütün uyumsuzluğu
Kaya'nın haberi 5084'ün Mayıs 2013 tarihindeki durumunu yansıtıyor. Aslında, 1 Mart 2004 tarihinden beri ekonomi dünyasında bir "5084 vak'ası" yaşanıyor. İlk aşamada sorun yok gibiydi. Bu kanunla, kişi başına GSYİH bin 500 dolar ve altında bulunan illere yatırımları ve özellikle istihdamı artırmak için işveren sigorta primi hissesiyle gelir vergisi stopajı desteği sağlandı ve 2008 yılına kadar uygulandı.
4 yıllık uygulama, kanun kapsamındaki illerin ekonomilerini yatırım ve istihdam bakımından olumlu etkiledi. Bu durum, yürürlüğü 1 Şubat 2008'de sona eren 5084'ün "uzatılmasına" ilişkin talep ve baskıları hareketlendirdi. Ekonomi yönetimi ve hükümet önce "duymazlıktan" gelse de sonunda 5951 sayılı Kanunla süre, 1 Ocak 2010 tarihinden geçerli ve işveren hissesiyle sınırlı olarak, 31 Aralık 2012'ye kadar uzatıldı. Bu arada 2005 yılına kadar 39 ilde uygulanan il sayısı, ara düzenlemeyle, 49'a il artı 2 ilçeye çıkarıldı.
5084'ün Mayıs 2013'teki son durumuyla, Mart 2004'ten itibaren geçirdiği iki aşama, teşvik sistemindeki teknik ve politik sakatlıkları ortaya koyuyor. Şu tespitleri yapabiliriz: (1) Sistemler genel olarak teknik bileşenleri ve kurgusuyla sorunlu. (2) Parça ile bütün arasında ciddi uyumsuzluklar söz konusu. (3) Saha ile bağlantıları yeterince isabetli ve sağlam değil.
Temel sorun
İstihdam teşvikleri, sistemin kendisi değil; sistemin parçası. Önceliğin, istihdam yaratıcı dinamik olarak yatırıma verilmesi normal. Temel sorun da burada: Türkiye, 1980'li yılların bütün çarpıtmalarına rağmen "kalkınan" bir ülke değil; büyüyen bir ülke.
Bu çerçevede, istihdam, sosyo-ekonomik boyutu ve önemiyle yetersiz. 75 milyonluk nüfusun yüzde 20'si yakını, resmi rakamlarla "resmen" yoksul. Bir o kadarı yoksulluk sınırını biraz üstünde zar zor yaşam sürdürüyor. Böyle bir tablo hiçbir siyasi iktidara ve ekonomi yönetimine "böbürlenme hakkı" vermez. Sorun, ancak istihdam-yoğun bir ekonomik yapı "inşa edilerek" çözülebilir.
Dolayısıyla, 5084 sayılı Kanun'un "lâfzı" tartışılabilir; "ruhu" ise Türkiye ekonomisinin yatırım ve istihdam kısırlığına çözüm bulmak isteyen bir yaklaşımı yansıtıyor; ama teşvik sisteminin sakatlıklarından nasibini bolca aldığı; sistemin ve ekonominin bütüncül talep ve ihtiyaçlarıyla uyumlu tasarlanmadığı için, 10 yıldır tartışma gündeminden, istikrarsız uzatmalardan, günlük siyasi tercihlerle yap-boz oyuncağı muamelesi görmekten kurtulamıyor. Bakalım bu defa ne olacak?