“1 milyar dolar cirolu mobilite markası olmayı hedefliyoruz”
TEMSA, 2020 sonunda 771,5 milyon TL seviyesinde olan gelirlerini 2024 sonunda yaklaşık 20 katlık artışla 15,2 milyar TL’ye yükseltti. “Son 4 yılda toplam 657 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdik” diyen TEMSA CEO’su Evren Güzel, mobilite şirketine dönüşümü hızlandıracaklarını ifade etti.
2020 yılı sonunda Sabancı Holding-PPF Group ortaklığı çatısı altına giren ve konkordatodan çıkan TEMSA, son 4 yılda büyümede rekorlar kırdı. 2020-2024 arasını kapsayan 4 yıllık dönemde, TL bazında cirosunu 20 katına çıkartan şirket, aynı dönemde dolar bazlı cirosunu yüzde 320, ihracatını ise yüzde 655 artırdı.
2024 yılında otobüs satışlarında son 10 yılın en yüksek satış hacmini gerçekleştirdi. Şirket, aynı dönemde Amerika, Fransa ve Batı Avrupa gibi öncelikli pazarlarında tüm zamanların en yüksek satış rakamlarına ulaştı. Bu yıl için büyümeye odaklanan şirketin hedefi; 1 milyar dolar ciroya ulaşmak ve en tercih edilen mobilite markası olmak.
“Şirket tarihinin en yüksek cirosuna ulaştık"
Bir grup gazeteci ile biraraya gelen TEMSA CEO’su Evren Güzel, pazarın daraldığı, talebin ötelendiği bir konjonktürde TEMSA’nın toplam satışlarını geçtiğimiz yıl ile aynı seviyede tutmayı başardığının altını çizdi. Güzel, “Şehirler arası taşımacılık segmentinde ise yurt içi trafik kayıtlarında geçtiğimiz yıla göre yüzde 15’lik bir büyüme ortaya koyduk.
Rekabetin yoğun olduğu, küresel oyuncuların aktif olduğu şehirler arası segmentinde, bir önceki yıla göre büyüyen tek markayız. Yurt içinde olduğu gibi küresel ölçekte de son derece başarılı bir yıl geçirdik. 2024 yılında, Amerika pazarında yüzde 49, Fransa pazarında yüzde 32 ve Batı Avrupa pazarında yüzde 54 büyüyerek bu pazarlarda tüm zamanların en yüksek satış rakamlarını gerçekleştirdik. Fransa’da 6.000’inci aracımızı teslim ettik. Kuzey Amerika’da tek Türk oyuncuyuz ve yüzde 15’e varan bir pazar payına ulaştık” dedi.
Tüm bunların finansal sonuçlara da büyük katkısı olduğunu ifade eden Güzel, “Ciromuzu TL bazında 15,2 milyar TL’ye, dolar bazında ise 462,1 milyona taşıdık. Böylece döviz bazında şirket tarihinin en yüksek cirosuna ulaştık. Bu dönemde gelirlerimizin yüzde 68’ini yurt dışından sağlarken, yüzde 32’sini ise Türkiye’deki operasyonlarımızdan elde ettik” diye konuştu.
139 bin araç üretimi, 70 ülkeye ihracat
TEMSA’nın bugüne kadar yaklaşık 139 bin araç üretimi yaptığını, bunun da yaklaşık 17 bin adedinin dünyanın 70 ülkesine ihraç edildiğinin altını çizen Evren Güzel, “2024 yılında 296 milyon dolar ihracat ile şirket tarihimizin en yüksek ihracatını gerçekleştirdik. 2024 yılında net ihracatçı pozisyonumuz da diğer rasyolarımıza benzer şekilde yine rekor seviyede gerçekleşti. Net ihracat katkımız 148 milyon dolar ile bir önceki yılı 5’e katlarken, önceki yıllardaki rekorumuzun da 3,5 katına ulaştı. Kilogram başı ihracatımız 19,26 dolar. Diğer bir ifadeyle, Türkiye ortalamasından 13,6 kat daha katma değerli bir ihracat yapıyoruz. Elektrikli araçlarda ise kilogram başı ihracatımız 31,15 dolar” ifadelerini kullandı.
TEMSA’nın 2024 yılında imza attığı kulüp kredisinin de şirketin geleceği açısından tarihi bir öneme sahip olduğunu hatırlatan Evren Güzel, şunları söyledi: “Geçtiğimiz aylarda, 5 bankanın katılımıyla imzaladığımız yaklaşık 90 milyon Euro karşılığı TL tutarında kulüp kredisi ile 2020 yılında imzaladığımız yeniden yapılandırma anlaşmasından çıktık. Önümüzdeki dönemde, bu sözleşmenin de katkısıyla, uluslararası pazarlarda çok daha hızlı büyüyen, sıfır emisyonlu araçlardaki öncülüğünü pekiştiren, mobilite şirketine dönüşümünü hızlandıran bir TEMSA göreceğiz.”
"Hedef bir mobilite markası olarak konumlanmak"
“Bizim hedefimiz, TEMSA’yı bir otobüs, midibüs, hafif kamyon üreticisinin ötesinde bir mobilite markası olarak konumlamak” diyen Evren Güzel, bu konudaki yol haritasını anlattı: “TEMSA’nın küresel ölçekte güçlü ve tercih edilen bir mobilite markası olarak konumlanması için stratejimizi dört temel sütun üzerine inşa ettik.
Bu dört sütun; ‘Odak pazarlarda Coach ve Intercity segmentlerinde tercih edilen marka olmak’, ‘Pazar ihtiyaçlarına uygun özgün ve yenilikçi ürünlerle niş segmentlerde fark yaratmak’, ‘Şehir içi segmentinde iş birlikleri kurmak ve ekosistem oyuncusu olmak’, ‘Üretim merkezi ve geleceğin mobilite çözümleri sağlayıcısı olmak’.
Stratejimizin merkezine ise ‘Müşterimizi’ konumlandırarak her zaman ve her yolda müşterimizle birlikte olduğumuzu vurguluyoruz. Bu strateji ile birlikte vizyonumuz, sadece bir otobüs üreticisi olmak değil; müşterisinin her zaman ve her yolda yanında olan, ‘tercih edilen bir mobilite markası haline gelmek’; küresel ayak izini kuvvetlendirmiş, sürdürülebilirlikte güçlü bir oyuncu olarak 1 milyar dolarlık ciro seviyesine ulaşmak.”
Elektrikli araçlar şehir içinde avantaj ama..
Bugün dünyada Çin dışında, toplu taşımanın elektrifikasyonunda ciddi mesafe kat etmiş bir ülke bulmanın çok kolay olmadığını söyleyen Evren Güzel, elektrifikasyon konusundaki şu başlıklara dikkat çekti: ”Şu bir gerçek, elektrikli araçların satın alma maliyeti konvansiyonel araçlara göre çok daha yüksek. Ama sahip olma maliyeti olarak baktığımızda, çevresel etkileri bununla birlikte düşündüğümüzde, elektrikli araçlar özellikle şehir içinde çok büyük avantaj yaratıyor.
Ama burada belediyelerimiz, satın alma maliyetini önceliklendirdikleri için çevreci konvansiyonel araçları tercih ediyor. Burada kamunun liderlik ettiği bir finansman stratejisi çok önemli. Bu aslında yerel yönetimlerin bu konudaki tutumunu da baştan aşağı değiştirebilecek bir öneme sahip.”
Güzel, elektrikli araçların regülasyon ve altyapısıyla ilgili olarak, “Sadece elektrikli araçlar olarak bakmayalım. Hidrojenli araçlar mesela… Bir depoyla 1.000 KM gidebiliriz otobüsle. Ama bunun için altyapı çok önemli. Hidrojen dokum tesisleri, bu konu için gerekli yasal düzenlemeler. BU sadece Türkiye’de değil tüm dünyada önemli bir sorun. Eskiden de böyleydi. Yani teknoloji yolu açar, regülasyon ve altyapı onu takip ederdi. Ama artık teknoloji o kadar hızlandı ki, regülasyon da altyapı da onun hızına yetişemiyor. Bu aslında tüm dünyada ciddi bir sosyo-ekonomik problem” dedi.