1 Eylül: Vira Bismillah
2015-2016 Balıkçılık Av Sezonu 1 Eylül günü başladı. Av sezonu öncesinde kıyılarımızda teknelere bakıldı, ağlar hazırlandı. En çok da balıkçılar ruhen ve bedenen hazırlandı. Tatlı bir karmaşanın güzel ve hevesli günleri ilerledi.Ve deniz ile balıkçılarımız buluşuyor."Vira Bismillah" ile su ürünleri üretim ve tüketimi çoşacak.
Ekmeğini denizden kazananlar ve ekmeğinin yanına denizi koyan bizler balık bekliyoruz. Balıkçılık zor zanaat. Meşakkatli iş. Balıkçılar denizin bereketini bekliyor. Denizin bereketi de "Sürdürülebilir Su Ürünleri Avcılığı" bekliyor. Denizden soframıza olan su ürünü yaşam döngüsünü iyi yönetmek gerek. Deniz gıdadır. Deniz istihdamdır. Deniz ekonomidir. Su ürünleri yenilenir. Lakin sonsuz, bitmeyecek kaynaklar hiç değildir. Bu nedenle balık stokları ve ortamlarının korunması ve geleceğe taşınması gereklidir. Diğer deyişle insan kökenli etkilerle, değişikliklerle balık türlerini yok etmemeliyiz. Giderek kaynakları azaltacak bir şekilde hasatlarını yapmamalıyız. Sürdürülebilir balıkçılığı başarmalıyız. Ancak çoklu etkeni olan, ikilemleri mevcut bu konuda paydaşların görevi ağırdır.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2014 yılı balıkçılık verilerine göre cidden korkmamız gerekiyor. Ülkemiz denizlerinden elde edilen balık miktarı 2005' e göre yüzde otuz azaldı. Hamsi, sardalya ve istavritte son on yılın en kötü sezonu yaşandı. İlgililer pek çok tür için tehlike sınırında olduğumuzu bildiriyor.
Bir süredir et konusuna yoğunlaşmış durumdayız. Tabii ki et konusu da ikinci bir korku konusu. Balık gölgede kaldı. Gerçek şu ki Türkiye et-balık üretimi gidişatı iyi değil. Hayvancılık yem ile tarıma bağlı. Su ve enerji hepsi için mühim. Tarım, hayvancılık ve balıkçılık için "Sürdürülebilir Doğal Kaynak Yönetimi" şart.
Ben korku sözcüğünü kullandım. Kelimenin alt kümesi yurttaş, anne, akademisyen ve sivil aktivist kaygıları ile dolu. Bir yandan iç güvenlik harekâtı, bir yandan sınırlarımız yakınınında bombalamalar varken, siyasi gelişmeler artan belirsizlik ortamında ilerlerken, ekonomi savaşlarını Türkiye göz göre göre kaybederken, üstelik kaynaklarını da yitirirken yeşil-yeşil ses çıkarmak da gerek.
Hamsiye, istavrite, çinekopa ve palamuta hoşgeldiniz diyerek balıkçılarımıza mevzuata uygun avlanacakları muhteşem bir sezon dilerim.Hepimize afiyet-şeker olsun.
Gününüz sürdürülebilir, yaşamınız enerji dolu ve mutlu olsun.
"İTÜ Öğretim Üyesi Prof.Dr.Filiz Karaosmanoğlu tarafından kaleme alınan Sürdürülebilir Yaşam köşesi, SÜT-D işbirliği ile hazırlanmıştır"