1 $ = 2.5 TL; olmayacak duaya amin mi, kuyuya atılan taş mı?
Dünyanın önde gelen yatırım bankalarından Goldman Sachs, hazırladığı bir raporda Türk Lirası'nın olması gereken değerinin çok altında bulunduğuna dikkat çekmiş. Tam olarak ne esas alınmış, hesaplama neye göre yapılmış pek belli değil ama Türk parasının dolar karşısında 3.50 dolayında değil, 2.50 olması gerektiği belirtilmiş. Gerçi "ucuz faizli para birimiyle borçlanıp, yüksek getirili para birimiyle yatırım yapmak"tan söz ediliyor ama bu zaten yeni bir durum değil ki...
Raporun başlığını "TL'yi deneme zamanı mı" diye atan banka, Türk parasının son dönemlerdeki düşüşe rağmen gelişen ülke para birimleri arasında hala gerçek değerinin altında olduğunu savunuyor. Yani kur yüksek ve bu yüksek kurdan "TL denenebilir" demeye getiriliyor.
Sahi "TL'yi denemek" ne demek ki, kastedilen ne ki? Galiba şu:
"Doları 3.50'lerden TL'ye döndürmek, bunu Türk menkul kıymetlerine yatırıp yıllık yüzde 10 kadar faiz kazanmak, bir süre sonra da 2.50'lerden çıkmak..."
"Kaymaklı kazanç" yani... Bu senaryo gerçekleşse, 1000 dolar 3.50'den 3500 lira, yüzde 10 faizle ele geçen para 3850 lira, 3850 lira da 2.50 liralık kurdan 1540 dolar. Yani dolar bazında yüzde 50'den fazla kazanç...
Ah keşke Goldman Sachs, TL'nin böylesine hızlı değer kazanmasının neler sayesinde gerçekleşeceğini de söyleseydi. Bu da raporun "ufak" bir eksiği işte...
Yoksa acaba "Biz bu tahminde bulunalım, herkes Türkiye'ye akın eder ve kur da düşer" diye mi tahmin ediliyor? Ama akla şu soru da gelmiyor değil: "Böylesine iddialı bir tahminde bulunup yanılmayı göze almanın bir getirisi mi var?"
Bir sabah 2.50'ye uyanmak!
Ayrıntıları ve ufak eksiklikleri bir yana koyalım ve içimizi ısıtan şu 2.50'lik dolara dönelim . Düşünebiliyor musunuz, bir sabah kalkıyorsunuz 3.50'lerden, 3.60'lardan söz etmiyoruz; dolar 2.50 liraya inivermiş. TL yalnızca dolara karşı değer kazanacak değil ya, euro da 2.75-2.80 dolayında...
Bu durum ilk olarak akaryakıt fiyatlarına yansımış, benzin ve motorin fiyatlarında bir anda 4 liranın altı görülmüş.
Kulağa ne kadar da hoş geliyor değil mi... İyi de bir eksik var sanki... Ve bu durum gerçekleşse bile lehimize değil, aleyhimize olur gibi sanki...
Ekonomi ne olur ekonomi!
İş adamı en çok dalgalanmadan korkar. Kurun dalgalanmasından, faizin inip çıkmasından, vergi oranının sık sık değişmesinden... Hesap yapamaz, önünü göremez çünkü...
Dolar bir anda 2.50'ye inse ihracatçı ne yapacak? 3.50 liralık dolar kurunda örneğin 90 dolara, yani 315 liraya mal ettiği ve 100 dolara, yani 350 liraya satmak üzere bağlantı gerçekleştirdiği bir malı ihraç ettiğinde eline geçecek 100 doların karşılığı 250 lira etmeyecek mi?
Türkiye'de ihracat diye bir şey kalır mı? Bağlantılarını yapmış şirketler sonbahar yaprakları gibi sağa sola savrulmaz mı?
Buna karşılık Türkiye'de üretim yapmak yerine ithalat çok daha cazip hale gelmez mi?
İhracat dibe otururken, ithalat fırlayıp gitmez mi? Öyle bir durumda 2.50 liralık dolar kuru dengesi sürdürülebilir mi? Döviz geliri adeta sıfırlanırken, tırmanışa geçecek dolar kuru yüzünden kur bir anda yeniden çok yukarılara, belki de şimdinin 3.50'lerinin çok çok üstüne tırmanmaz mı?
İhracatın yapılamadığı, üretimin adeta cezalandırıldığı bir Türkiye mi istiyoruz; yoksa gerçekçi kurla üreten, ihracat yapan; ihracatı ile ithalatı arasındaki makası giderek daraltan bir Türkiye mi?
Oyuna gelmemek gerek
Gerek yurt içinde, gerekse uluslararası alanda "Şimdi Türkiye'de yatırım yapmak çok karlı" diye bir hava yaratılabilir. Bu akıma kendini kaptıranlar gerçekten yoğun bir döviz akışı sağlayabilir. Kur da 2.50'lere kadar değilse de bir miktar gerileyebilir.
Yönetime düşen dalga boyunun büyük olmasını önleyecek şekilde adım atmaktır.
3.60 - 3.70 diyen de var
Bir yanda Goldman Sachs dolar için 2.50 lira tahmini veriyor ama diğer yanda doların şimdiki düzeyin üstüne çıkacağını tahmin edenler de var. Standard Chartered Bank, dolar için tahminlerinin 3.60-3.70 bandı olduğunu dile getiriyor.
Yapılan değerlendirmede, Türk Lirası'nın 3.50-3.60 bandında sıkıştığına dikkat çekilerek dolardaki güçlenmenin sona erdiği belirtiliyor, ancak Türkiye'deki siyasi istikrarsızlığın henüz sona ermediği görüşünden hareketle bunun da TL'nin değer kaybına yol açacağı ifade ediliyor.