'Yunanistan eurodan çıkarsa borç ödemesini beklemeyin'
Ekonomi profesörü Daniel Cohen, Yunanistan'ın euro bölgesinden çıkması ihtimalinin gümdemde olmasını "mantığın sonu" olarak değerlendiriyor. Prof. Cohen'in euro bölgesindeki krize yönelik iki çözüm önerisi var. Peki Yunanistan Arjantin örneğinden yararlanabilir mi?
Ekonomik araştırma ve kamu idaresi arasında bir arayüz görevi üstlenen Paris merkezli CEPREMAP (Ekonomik Araştırmalar ve Uygulamalar Merkezi) Direktörü Prof. Daniel Cohen, Fransız Les Echos gazetesinde yer alan makalesinde, Yunanistan'ın eurodan çıkışının, euro bölgesi için felaket olacağını söylüyor.
"Bu karar, euro bölgesinin istenildiğinde girilip, istenildiğinde çıkılabilen bir yer olduğu gerçeğine yol açar. Euro bölgesinin GSYİH'sının sadece yüzde 2'sine denk gelen bir sorunu çözememek, çok daha pahalıya patlayacak yeni bir sorunun oluşmasına yol açar" diyen Cohen, "Yunanistan eurodan çıkarsa, borcunu ödemek yapacağı son şey olur" yorumunu yapıyor.
Cohen'in euro bölgesini kurtarmaya yönelik iki önerisi var. Bunlardan birincisi konjonktürel etkiler dikkate alınmaksızın, yapısal kamu borcu doğrultusunda hareket etmek. İkincisi ise finans krizlerinin çözümü için federal bir mekanizma yaratmak. Bu mekanizmanın belli kaynaklara sahip olması ve hükümetlere yol göstermesi gerekiyor. Yunanistan'ın euro bölgesinden çıkması ihtimalinin gümdemde olmasını ise "mantığın sonu" olarak değerlendiriyor Prof. Cohen.
Cohen'in açıklamalarında bazı satır aralarına bakacak olursak:
- "Eğer Yunanistan halkına eurodan çıkmak isteyip istemediklerini sorarsanız, cevapları hayır olur. Buna rağmen, euroda kalma kararı alacak bir hükümet mi seçecekler? Şu an için cevap hayır gibi görünüyor. 17 haziranda yapılacak seçim sonuçlarını beklemekte fayda var. Eğer Yunan halkı kendi kendine eurodan çıkma kararı alırsa, harekete geçmek gerekir. Bence gerçek sorun, bu seçime kadar geçecek zamanı ilgilendiriyor. Eğer 'bankalara hücum' durumu, otoriteleri banka hesaplarını dondurmaya ve sermaye kontrolüne zorlarsa, bu Yunanistan'ın eurodan çıkmasına yol açar. En kötüsü ise kararı hükümetler yerine piyasaların alması olacaktır. Ve gidişat da bunu gösteriyor."
- "Peki Avrupa bu senaryoyu engellemek için hiçbirşey yapamaz mı? Olumlu sinyaller göndermek gerekiyor. Her sabah, Yunanistan'ın eurodan çıkmasına gerek olmadığını tekrarlamamız lazım. Bence Yunanistan'ın eurodan çıkması ciddi bir hata olacaktır. Yunan halkının alımgücü eurodan çıkar çıkmaz yüzde 50 azalır; enflasyon hızla artar; finans sektörü ise çılgın bir panik sürecine girer. Bu zorlu sürecin ardından, Yunanistan yeniden rekabet gücü kazanacaktır. Fakat eurodan çıkışın artı ve eksilerini değerlendirecek olursak, eksilerin ağır bastığını söylemek gerekir. Tabii ki Yunanistan son derece güçlü bir büyüme planı belirlemesi gerekir. Öte yandan eğer Yunanistan eurodan çıkarsa, yapacağı son şey borcunu ödemek olacaktır."
- "Yunanistan'ın eurodan çıkması, euro bölgesi için felaket olur. Bu karar, euro bölgesinin istenildiğinde girilip, istenildiğinde çıkılabilen bir yer olduğu gerçeğine yol açar. Euro bölgesinin GSYİH'sının sadece yüzde 2'sine denk gelen bir sorunu çözememek, çok daha pahalıya patlayacak yeni bir sorunun oluşmasına yol açar."
- "Avrupalı liderlerin Yunanistan'ın euro bölgesinden çıkması olasılığını gündeme getirebilmeleri, mantığın tamamen tükendiğini gösteriyor. Umarım Almanya hükümeti sonunda tüm kararın piyasalar tarafından verilmesini kabul etmez. Euro bölgesinin kaderini belirlemek yönünde iki önerim var: Birincisini uygulamak oldukça kolay. Bugünden itibaren, konjonktürel etkiler olmaksızın, yapısal kamu borcu açısından düşünmek gerekiyor. İkinci önerim ise finans krizlerinin çözümü için federal bir mekanizma yaratmak. Bu mekanizmanın belli kaynaklara sahip olması ve hükümetlere yol göstermesi gerekiyor. Bir para birliği yarattık, fakat hükümetler kendi bankalarını yönetmeye devam ettiler. Oysa İngilizlerin dediği gibi, tek pazarın yol açtığı zorluklara karşı geçici bir mekanizma oluşturmayı gerektiriyor."
Arjantin örneği işe yarar mı?
Yine aynı gazetede yer alan Eric Le Bouclier imzalı başka bir makalede, Yunanistan bundan on yıl önceki Arjantin'le karşılaştırılıyor. Arjantin on yıl önce yaşadığı kriz sonunda peso ve dolar paritesinden vazgeçmeye zorlanmış ve pesonun değer kaybetmesini kabul etmişti. İki ülke arasında benzerliklere gönderme yapan Le Bouclier, her iki ülkenin tarihte çok kez iflasa yaklaştığını, her iki devletin ve siyasi sınıflarının zayıf olduğunu söylüyor. Arjantin 1990'lı yıllarda kendi imkanlarının üzerinde yaşarken, 2000'li yıllarda da Yunanistan'ın kendi imkanları üzerinde yaşadığını ifade eden Le Bouclier, şu sonuca varıyor: "Eğer bir ülke resesyondaysa, alınan önlemler, sıkı para politikaları işe yaramaz. Bu önlemler durumu daha da ciddileştirir. Yunaistan, ekonomik büyüme olmadan bu durumdan kurtulamaz. Ama Yunanistan ekonomik büyümeyi nasıl gerçekleştirecek? Atina, Buenos Aires'ten daha kötü bir durumda. GSYİH'ya kıyasla borç oranı Arjantin'den üç kat daha fazla.
Devalüasyonun işe yaraması için, ülkenin üretmesi gerekir. Arjantin büyük bir tarım ülkesi, önemli bir sanayisi var, fakat Yunanistan ne üretebilir? Hangi ekonomi ile yoluna devam edebilir? Sonuçta, eğer Yunan halkı eurodan çıkma kararı alırsa, gelirleri çok büyük bir düşüş yaşar ve hiç bir şey üretmediği için bu düşüş uzun sürer. Borçlarını ise Avrupa'nın hesabından öderler. Öte yandan eğer euroda kalırlarsa, Avrupa, bu borcu ödemeye devam etse de, öyle ya da böyle, ülkede ekonomik büyümenin bir yolunu bulur."