'Servet eşitsizliğini önlemek için eğitim ve yeteneğe yatırım şart&

DİDEM ERYAR ÜNLÜ
DİDEM ERYAR ÜNLÜ YAKIN PLAN didem.eryar@dunya.com

Fransız ekonomist Thomas Piketty’nin “21. Yüzyılda Kapital” isimli kitabı, dünya genelinde best-seller oldu. Fransa’da 150 bin, ABD’de 450 bin adet sattı. IMF, Piketty’yi dünyanın en iyi 25 genç ekonomisti arasında sıraladı. Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Paul Krugman, “Piketty, ekonomik söylemi değiştirdi” dedi. Sağcılar kitabı yoğun bir şekilde eleştirdiler. Piketty ise kitapta bahsettiklerinin sağ veya sol siyasetin çok ötesinde olduğunu söyledi. Yapılan Karl Marx benzetmelerini kabul etmedi. “1989 yılında Berlin duvarı yıkıldığında 18 yaşındaydım. Hiçbir zaman komünizme ilgi duymadım. Piyasa ekonomisine ve özel mülkiyete inanırım; çünkü bu kişisel özgürlüğümüzün bir parçasıdır. İşte bu yüzden benim neslim için zenginliklerin dağılımı konusunu yeniden masaya yatırmak son derece kolay. Bu konulardaki tartışmaların artık ideolojik olmamasının zamanı geldi” dedi. 

Kapitalizmin gelir eşitsizliği yaratma makinesi olduğunu, sanayileşme ve küreselleşmenin zenginleşmede demokratikleşme yaratamadığı ve en zengin yüzde 1’in elindeki servetin yükselmeye devam ettiğini söyleyen Fransız ekonomistin teorisi, Atlantik’in iki yanında tartışma konusu olmaya devam ediyor. 

Piketty, gelir eşitsizliklerinin son 30 yıldır patlama gösterdiğini; 19. yüzyılda olduğu gibi, mirasın çalışmaktan daha fazla para getirdiğini ve tek çözümün sermayeye vergi uygulamak olduğunu söylüyor. 

Piketty’nin teorisi kısaca özetlemek gerekirse: İktisadi büyüme (r), yani kişi başına milli gelirdeki artış, bir ülkenin ne kadar zenginleştiğini gösteriyor. Sermayenin getirisi (g) ise sermaye sahiplerinin ne kadar zenginleştiğinin göstergesi. Dolayısıyla r > g olduğunda sermaye sahipleri, nüfusun geri kalanından daha hızlı zenginleşiyor anlamına geliyor. Bu da eşitsizliğin artığını gösteriyor. 

Piketty’nin kitabı Türkiye’de İş Kültür tarafından yayımlandı. Kitabının tanıtımı için Türkiye’ye gelen Fransız ekonomist, Galatasaray Üniversitesi’inde bir konferans verdi. Piketty’nin konuşmasında öne çıkan noktalar şöyle: 
• “Gelir eşitsizliğini anlamak sadece ekonomik değişkenlere bakmak yeterli değil; aynı zamanda paranın insan hayatındaki yerinin nasıl algılandığına, nasıl ifade edildiğine de dikkat etmek lazım. Kitabın amacı, dikkati artan gelir eşitsizliğinden artan servet eşitsizliğine çekmek. Eşitsizliği sadece küreselleşme ile anlatamayız, çünkü küreselleşme heryerde var. Eğitime erişimin yetersiz olması önemli nedenlerden birisi. Tüm ülkelerin eşitsizliği ortadan kaldırmak için eğitime ve yeteneklere yatırım yapmaya ihtiyacı var.” 
• “Geleceğe dair öngörüde bulunmak zor. Ama bugün 100 milyon, 500 milyon ya da 1 milyar euro üzerindeki servetlerin yıllık büyüme oranı yüzde 6 ila 8 arasında değişiyor. Öte yandan ortalama bir gelir artışı ise 1987 yılından bu yana yüzde 1.4 oranında. Bu sistemin hasta olduğunu kabul etmek zorundayız. Eğer mevcut sistemi sürdürmeye devam edersek, 2040-2050 yıllarında eşitsizlikler dayanılmaz boyutlara ulaşır. Serbest piyasanın en sadık savunucuları bile sistemden endişe duymaya başlar. Dolayısıyla bu şekilde devam edemez.” 
• “Çalışmamı gelişmekte olan ülkelere genişletmek istiyorum. Bu süreçte Arjantin, Hindistan, Çingibi ülkeleri eklemeye gayret ettim. Ama bunun için finansal veriye ulaşabilmek gerekiyor. Veri kalitesi tabi ki çok önemli. Bazı ülkeler gelir vergisi konusunda veri paylaşımı yapmak istemiyor; ama sistemin iyi bir şekilde işlemesi, balonların ve kırılganlıkların engellenmesi için, şeff alık ve veri paylaşımı büyük önem taşıyor.” 
• “1987 ile 2013 yılları arasında dünyadaki milyarderler değişti. Önümüzdeki dönemde yeni milyarderler olacak. Bunların hepsini girişimciler oluşturmayacak. Türkiye’de de çok sayıda milyarder var. Bu insanların servetinin ekonomi ile aynı oranda büyümesi gekirdi. Ama böyle olmadı. Türkiye olduğu gibi çok sayıda ülkenin gelir ve servet konusunda daha çok şeffaflığa ihtiyacı var. Vergiler farklı servet grupları hakkında kamuoyuna daha fazla şeffaflık ve bilgi sağlayacak.” 
• “Eşitsizliği ortadan kaldırmanın çözümü, servet vergisi. Herkes sahip olduğu servet miktarı doğrultusunda vergi ödesin. Servet vergisi enfl asyonun medeni modeli olarak değerlendirilebilir. Vergi tarihine bakacak olursak, oranlar ne kadar yüksek olursa olsun, bu kapitalizmi engellemedi.” 

Sonuç olarak, Piketty’ye göre servet vergisi, zenginlerden intikam almak anlamına gelmiyor, sadece büyük servetlerin ekonomiden üç dört kat daha fazla büyümesini engellemek anlamına geliyor.

Yazara Ait Diğer Yazılar Tüm Yazılar