'Altı yılda altı yatırımcı az' diyen Fransa'dan Türk yatı
Türkiye'nin Fransa'ya en yakın 'büyüyen ekonomi' olduğunu söyleyen IFA Genel Müdürü Boscher, Fransa'ya yatırım yapacak Türk yatırımcılarının büyük bir pazar, kalifiye işgücü, önemli Ar-Ge teşviklerinden yararlanacaklarını söylüyor ve "Katma değer yaratmak isteyenler, Fransa'yı radarlarına alsınlar" diyor.
Fransız hükümetinin, Fransa'da iş kurmak isteyen yabancı girişimcileri teşvik etme stratejisi çerçevesindeki tüm tanıtım ve koordinasyon faaliyetleri, Fransız Yatırım Ajansı IFA (Invest in France Agency) tarafından yürütülüyor.
IFA'nın dünya genelinde 23 ofisi bulunuyor. Ajansın son açtığı üç yeni ofis ise Türkiye, Brezilya ve Rusya oldu. IFA, Türkiye ofisini 2010 Haziran tarihinde açtı.
Hızla yükselen Türkiye ekonomisinde, yatırımcı potansiyelinin de hızla yükseldiğini söyleyen Invest in France Agency (IFA) Genel Müdürü Serge Boscher, Fransa'nın Türkiye'den daha fazla yatırım alması gerektiğini dile getiriyor.
Türkiye, Fransa'daki en önemli 20. yatırımcı konumunda. Fransa'da şu anda 30 civarında Türk şirket faaliyet gösteriyor. Bu şirketlerin sağladığı toplam istihdam binin biraz üzerinde. Son altı yıldır Türkiye'den Fransa'ya giden yatırımcı sayısı ise sadece altı.
"Türkiye'de 350 büyük Fransız grubu; 200 civarında da Fransız yatırımcı varken, Fransa'daki Türk yatırımcıların sayısı son derece yetersiz" diyor Serge Boscher.
Türkiye'den Fransa'ya gelen yatırımcıların büyük bir bölümü beyaz eşya, plastik, otomobil sanayi ve ekipman sektöründe faaliyet gösteriyor. Bunlar holdingler ve büyük şirketler. Örneğin Orhan Holding, 2007 yılında Fransız Nobel Plastique'i satın alarak sektörde önemli bir konuma gelmiş.
Boscher, "Katma değer yaratan sektörlerde büyümek isteyen şirketler, Fransa'yı radarlarına almalılar" derken, sanayiden, teknolojiye, yenilikçi tekstilden, makineye kadar her sektörde Türk yatırımcı beklediklerini söylüyor.
Türkiye, Fransa'ya en yakın "yükselen ekonomi"
Fransa'nın Çin ve Brezilya gibi yükselen ekonomilerden yatırımcı almaya başladığını, Türkiye'nin ise Fransa'ya en yakın 'büyüyen ekonomi' olduğunu söyleyen Boscher, "Yakınlık çok önemli bir fırsat" diyor. Ajans da, bu fırsatı değerlendirmek için 28 Mart 2011 tarihinde Strasbourg'da Türkiye bölümü açma kararı almış. Boscher, Türkiye bölümünü açma nedenlerini şöyle anlatıyor: "25 yabancı yatırımcının bir araya geldiği bir konsey oluşturuldu. Konseyde Türkiye'den Sabancı Grubu bulunuyor. Konseyin amacı Fransa'nın çekiciliğini artırmak olarak belirlendi. Strasbourg, Türk yatırımcıların en yoğun bulunduğu şehir. Konseyin aldığı karar doğrultusunda, 2013 yılından itibaren Fransa'daki Türklerin çocukları okulda hem Türkçe hem de Fransızca eğitim almaya başlayacaklar."
Türk işadamlarına vize kolaylığı da sağlandığını kaydeden Boscher'in, altını çizdiği bir diğer konu da Türkiye'nin dış yatırımlarını büyük pazarlara kaydırmasının, küresel anlamda bir oyuncu olmak açısından çok büyük katkı sağlayacağı.
Siyasiler geçici, kurumlar kalıcı
Bu arada, Fransız-Türk Ticaret Odası da, ekonomik bir baskı grubu oluşturup, Fransa'daki Türk yatırımlarını artırmayı hedefliyor. Odanın şu anda 100 üyesi var. 70'i Türk, 30'u Fransız şirketlerden oluşan üyeler arasında, THY, İşbank, Vestel, Omsan, Boltaş, Schenker, Toprak, Mazars, Arkas, Beytours gibi şirketler yer alıyor. Oda'nın Başkanı Selçuk Önder, "Fransa çok büyük bir pazar. Hedefimiz ticarete yönelik önyargıları kırmak. Fransa hem büyüyen Türkiye ekonomisinin, hem de Türk yöneticilerin uluslararası arenadaki başarılarının farkında. Siyasi açıdan Fransa ve Türkiye arasında bazı gerilimler yaşansa da, siyasilerin geçici, kurumların kalıcı olduğunu unutmamak gerekir" yorumlarında bulunuyor.
Fransa'da yatırım yapmanın avantajları
Peki bir Türk yatırımcı neden Fransa'da yatırım yapmayı tercih etsin? İşte Boscher'in bu soruya verdiği yanıtlar:
. Fransa büyük bir pazar
"Fransa'da iş yapmak hem çok kolay hem de birçok açıdan çok avantajlı. Bir yatırımcı için en önemli unsur, piyasanın boyutudur. Bu açıdan bakıldığında, Fransa hem iç pazar olarak, hem de çevresindeki pazarlara sağladığı ulaşım fırsatları açısından çok büyük bir pazar. Fransa bugün dünya genelinde en fazla yabancı yatırım alan üçüncü ülke konumunda. Aynı zamanda aile başına iki çocukla, Avrupa genelinde doğurganlık oranı en yüksek olan ülke. Bu da, pazarın önümüzdeki yıllarda daha da büyüyeceği anlamına geliyor."
. Yüksek Ar-Ge teşvikleri
"Fransa, Avrupa genelinde Ar-Ge yatırımlarına en fazla vergi indirimi sağlayan ülke konumunda. Ar-Ge için harcanan ilk 100 milyon euronun yüzde 30'u vergiden düşülebiliyor. Araştırma Vergi İndirimi, Avrupa'daki en iyi Ar-Ge vergi teşviki olarak değerlendiriliyor. Fransa'nın aynı zamanda çok önemli bir Ar-Ge altyapısı var. Şirketler bu ekosistemden büyük bir kazanç sağlıyorlar. Fransa 2010 yılında Avrupa genelinde en çok sanayi yatırımı çeken ülke oldu. Otomotiv, havacılık, ilaç ve telekom endüstrileri yeniliklerin patentlere dönüştürülmesinde en aktif iş kolları arasında."
. Kalifiye işgücü
"Toplam Fransız işgücünün yüzde 31'i bilim ve teknoloji alanında istihdam ediliyor. Her bin pozisyonun, 7,7'si araştırmacı niteliğine sahip. Bu da Fransa'yı Ar-Ge yoğunluğu bakımından en önemli ülkelerden biri konumuna getiriyor. Fransa, saat başına işgücü verimliliği açısından, Amerika ve Norveç'in ardından dünya üçüncüsü konumunda."
. Gelişmiş altyapı
"Fransa, son derece gelişmiş ulaşım ve iletişim ağlarına sahip. Hızlı tren, ülke genelinde 65 havaalanı, altı uluslar arası liman sayesinde sadece Avrupa değil, dünyanın her ülkesine kolay ulaşım yatırımcılara önemli avantajlar sağlıyor. Sabit ve mobil geniş bant ağları, ülke nüfusunun tümünü kapsıyor ve Fransa'da iş yapan kuruluşlar en güncel ve güvenli telekom hizmetlerinden yararlanabiliyorlar."
Vestel Fransa CEO'su Onur Tabak: Türkiye, artık Avrupa'nın 'Uzakdoğu'su değil
15 yıldır Fransa'da faaliyet gösteren Vestel Fransa'nın 30 çalışanı var. Şirket, Fransa'da yüzde 18'lik pazar payına sahip. Ortadoğu ve Rusya dışında, Avrupa'da da tanınmış markalara fason üretim yaptıklarını kaydeden Vestel Fransa CEO'su Onur Tabak, "Türkiye, Fransa pazarında katma değerli ürünler üretebiliyor. Eskiden Avrupa'nın 'uzakdoğu'su olarak biliniyorduk, ama artık bu durum değişti. 'Made in Turkey' bir artı olarak görülmeye başladı" diyor.
Vestel'in Fransa'da "Techwood", "Linetech" gibi tescilli 20 markası var. Bu markalar Leclerc, Carrefour büyük zincirlerde satılıyor.
Bugün Vestel'in Manisa fabrikası, Avrupa'nın en yüksek üretim kapasitesine sahip fabrika konumunda. Tabak, bu fabrikadaki üretimin yüzde 80'inin Avrupa'ya gittiğini, en büyük pazarlarının ise Fransa olduğunu söylüyor. Tabak, "Kendi markamızla piyasaya çıkma planlarımız da var, ama bu doğru bir strateji gerektiriyor" diye ekliyor.
Koreli şirket üretim için Fransa'yı seçti
Fransa'nın Eure&Loire bölgesi özellikle kozmetik ve ilaç sektörlerinde öne çıkan bir bölge. En önemli özelliği Paris'e yakın olması. Bölgedeki kozmetik kümelenmesi 15; ilaç kümelenmesi ise 10 yıla dayanıyor. Bir çok önemli marka, üretimlerini bu bölgede gerçekleştirirken, pazarlama ve yönetim ise Paris'te gerçekleştiriliyor.
Bölgede yaratılacak istihdam doğrultusunda, hem AB'den, hem Fransa'dan teşvik almak, hem de bölgeye ve departmana özel yardımlardan yararlanmak mümkün. Aynı zamanda, üretim ve Ar-Ge yatırımlarına da destek sağlanıyor.
Her ne kadar küresel anlamda genel eğilim, batılı şirketlerin maliyetlerini düşürmek için üretimlerini doğuya kaydırmaları doğrultusunda olsa da, Eure&Loire, bu eğilimi tersine çevirmeyi başarmış bir bölge. Parfüm ve kozmetik şirketi olan Koreli Pacific Creation 25 yıldır üretimini bu bölgede gerçekleştiriyor. Şirketin Fransa'yı tercih etmesinin nedeni ise, hem "Made in France" markasından; hem de Fransa'nın sunduğu piyasa, Ar-Ge altyapısı, kalifiye işgücü ve know-how'dan faydalanmak. 70 milyon cirosu olan şirket, 100 ülkeye Eure&Loire'dan ihracat yapıyor.
Şirketler de IFA'ya destek veriyor, yabancı yatırımcıya kolaylık sağlıyor
90 ülkede bin 200 ofisi bulunan Regus, iş merkezi kiralama konusunda dünyanın lider isimlerinden birisi. Türk yatırımcılarına profesyonel ve güvenli bir çevre sunmak ve iş fırsatları oluşturmayı hedefleyen Regus'un, Charles de Gaulle havaalanı yanında bulunan merkezi, bir yandan şehir merkezine oranla önemli bir fiyat avantajı sağlarken, diğer yandan dünyanın farklı ülkelerinden gelen yatırımcılarla bir araya gelme fırsatı da sağlıyor. "Türk yatırımcılara kolaylık sağlanması açısından Türkçe konuşan bir personel istihdam ediyoruz" diyen Regus EMEA Direktörü Jean-Marc Foulard, "Toplamda 26 ofis; 2 toplantı odasının bulunduğu merkezde, aylık bir kişilik ofis ücreti 570 Euro'dan başlıyor. Sanal ofis kiralamanın fiyatı ise 80 euro. Bu ücretler Paris'te ofis tutmaktan çok daha avantajlı" bilgilerini veriyor.