'Adalet dağıtımında istediğimiz düzeye erişemedik'
Bu hafta konuğumuz bir zamanlar başarılı bir futbol hakemi, spordan dış ticarete kadar birçok konuda genç yaşında sözü dinlenen bir hukuk insanı olmuş olan Umut Metin. Almanya ve İngiltere’de eğitimini pekiştirirken, 300’e yakın maç yönetmiş olan Umut Bey, İzmir’in efsane kulübü Göztepe’yi amatör liglerden PTT 1. Lig’e çıkaran ekibin içinde yer almış. Hukukçu olarak hem de. Bugün MTN Hukuk Bürosu ile derdi olana derman oluyor. Paylaşmasak olmazdı.
- Hukukçu olmak hayaliniz miydi?
Hukukçu olmak idealimdi desem daha doğru olur. Hayal, sadece arzu etmek anlamına da gelebilir. İyi bir avukat olmak için küçük yaştan beri sürekli kendimi geliştirdim diyebilirim.
- Anne ve babanızın, ailenizin seçimlerinizde etkisi oldu mu?
Babam, asker emeklisidir. Astlarına bağırdığını, onlara kabalık yaptığını hiç görmedim. Hak ve adalet kavramları açısından babamın insani duruşunun, mesleki seçimlerinde etkisi olduğundan eminim. Annem, babam ve ailemden ahlaklı bir yaşam sürmek üzerine bir kültür aldım. Bu anlamda ailemin mesleki seçimimde dolaylı da olsa olumlu etkisi oldu diyebilirim.
- "Arabuluculuk" nedir? Arabulucu olmaya ne zaman karar verdiniz?
Arabuluculuk sorun yaşayanların sorunlarının mahkemelere, hakemlere ihtiyaç duyulmadan hızla çözülmesini sağlayan, sorunun taraflarının arabulucu nezaretinde diyaloglarıyla şekillenen uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Türkiye’de arabuluculuk kanunu 2012 yılında yürürlüğe girdi. Ben de Adalet Bakanlığı lisanslı ilk arabuluculardanım. Bu haliyle yasa henüz taslak halindeyken arabulucu olma kararımı vermiştim.
- Türkiye'de hukuk ne durumda?
Türkiye’de hukukun sorunsuz işlediğini ifade etmeyi çok isterdim. Ancak eksiklerimiz, sorunlarımız var. Son 15 yıl içinde inşa edilen çokça adliye binamız olmasına rağmen, adalet dağıtımında istediğimiz düzeye erişemedik. Hukuk fakültelerindeki eğitim anlayışımız mutlaka yenilenmeli, akademisyenlerimiz daha çok üretmeli. Hukukçular ve adli hizmetlerdeki tüm personel de kendisini geliştirmeli. Arabuluculuk gibi mahkeme dışı uyuşmazlık çözüm yolları da daha çok tanıtılmalı ve mahkemelerce de taraflar bu yola teşvik edilmeli.
- Futbol hakemliği mi zor, avukatlık mı, arabuluculuk mu?
Aslında her üçünde de önemli benzerlikler var. Futbol hakemliği geçmişim arabuluculukta fayda sağlıyor. Hakemlik, galibiyete odaklanmış iki tarafı, tarafları rahatsız etmeyecek bir yaklaşımla idare eden, bilgi, bedensel güç, ikna kabiliyeti gerektiren psikolojik de bir süreç. Arabuluculuk da böyle. İpleri koparma noktasına gelmiş iki tarafı masada tutmak, masadan her an kalkma riskini öngörerek müzakereyi şekillendirmek, her iki tarafın avantaj ve dezavantajlarını fark etmelerini sağlamak, çözüme yönlendirmek, tarafların mennuniyetini sağlayarak geçerli bir karara bağlamak suretiyle bir anlamda bitiş düdüğünü çalmaktır. Avukatlık ise başarılı sonucu almak için bilgi, görgü, ikna ve enerji ister. Bu haliyle ne futbol hakemliği, ne avukatlık, ne de arabuluculuk kolay değildir, ancak hepsi de başardıkça daha çok yapılmak istenen, yürek ve beynimi birleştirdiği için yaptığım işlerdir.
- Futbol hakemliğinden tam olarak vazgeçtiniz mi?
Avukatlık, yanında başka bir iş yapılamayacak kadar ciddi bir iş. Hakemlik ve avukatlık arasında bir tercihte bulunmam gerekiyordu. Ya çok iyi bir avukat olacaktım ya da FIFA kokartı taşıyacak bir hakem. 2003 yılında kendimi daha iyi gördüğüm alana, idealim olan avukatlığa devam kararı aldım. Hakemlerin tabiriyle “düdüğü astım”.
- Avukatlık olmasa başka hangi mesleği tercih ederdiniz?
Avukat olmasam, diplomat olmayı tercih ederdim. Avukat olarak müvekkillerimi temsil ediyorum, diplomat olsam ülkemi temsil edecektim.
- Kariyerde eğitimin, ilişkilerin ve tecrübenin payı size göre yüzde kaçtır? Özellikle sizin mesleğinizde.
Özellikle sizin mesleğinizde.
Kariyerde ilk basamak ve “olmazsa olmaz” elbette ki iyi bir eğitim. Ancak eğitim sadece mevzuatı öğrenmek değil. İyi düzeyde akademik bilgi avukatlığın ön şartıdır ama o kadar. İyi bir avukatın sosyal olması ve insanlarla hızlı iletişim kurabilir olması gerekir. Tecrübesizlik, hakkın tartışıldığı avukatlık mesleğinde büyük risk anlamına gelir. Tecrübeden kastım yaş değil. Çok çalışmayı çok iş üretmeyi, çok fazla dava ve yasal işlem ile en derinine kadar teneffüs etmeyi kastediyorum. Bunu genç yaşta da elde etmiş olabilirsiniz. Avukatlıkta belirttiğiniz üç özelliğin de başarıya etkisinin yüksek olduğunu düşünüyorum.
- Bu işte ekmek var mı?
Düzgün olana, dürüst çalışana, yürüdüğü yolda sadece hevesi değil hedefi de olanlara her işte ekmek var. Avukatlıkta saydığım özellikleri taşıyanlar ekmek değil, ekmek fabrikası sahibi dahi olabilirler.
- Hiç unutamadığınız bir anı var mı? Sizi çok güldüren ya da şaşırtan, belki de kızdıran...
Sizi çok güldüren ya da şaşırtan, belki de birazdan
Anılarımdan biri, beni halen güldürür. Bir diplomat aleyhinde yasal işlem yapıyorduk, birlikte çalıştığımız genç bir arkadaş, büromuzu temsilen diplomatla iletişimdeydi. Bu kişi, diplomat olduğunu için kendisine karşı yasal işlemin yapılamayacağını söylüyordu, bizim arkadaşımız ilk defa kendisini diplomat olarak takdim eden bir kişi ile karşılaşmış olsa gerek ki, olayın da stresi ile diplomat ile diktatör kelimelerini karıştırarak, olay yerinden beni telefonla aradı “Umut Bey, burdaki adam ben diktatörüm bana karşı işlem yapamazsanız diyor, ne yapayım şimdi” dedi. Diplomat diktatör benzeşmesine, çok güldüğümü unutmuyorum. Diktatör olsa işlem yapabilir miydik emin değilim, ama diplomat olduğunu söyleyen kişiye iyi bir hukuk dersi vermiştik.
- Türkiye’de avukatlık büroları ABD’de olduğu gibi büyüyecek mi?
Avukatlık hizmetleri dünya genelinde muazzam bir sektör haline geldi. Küresel çapta çok büyük yapılanmalara ve hukuk bürosu zincirlerine rastlıyoruz. Önümüzdeki yıllarda Türkiye’den bizim büromuz gibi birçok büronun da bu tür yapılanmalarda dikkat çekici roller ve hatta başroller üstleneceğini öngörüyorum.
- Çocuklarınız bu işi yapsın ister misiniz?
Çocuklarım avukat olsun diyemem. Ancak çocuklarımın insanlık ve dünya yararına bir iş sahibi olmaları beni mutlu eder.