Vladimir Vladimiroviç Putin, 7 Ekim 1952'de Leningrad'ta doğdu. Leningrad Devlet Üniversitesi Hukuk Bölümü'nden 1975'te mezun olan Putin, yüksek lisansını ekonomi alanında yaptı. Mezuniyetinin ardından, 1975'ten itibaren KGB'de çalışmaya başlayan Putin, bir süre Almanya'da görev yaptı.
Putin, 1998-1999 yıllarında, Rusya Federal Güvenlik Servisi'nin (FSB) başkanlığını yaparken, aynı zamanda, Sovyetler Birliği sonrasındaki yeni Rusya'nın politbürosu olarak da adlandırılan Rusya Güvenlik Konseyi'nin sekreterliği görevini yürüttü
1975 yılında Leningrad Üniversitesi (üniversitenin yeni adı Sankt Petersburg Üniversitesi) Uluslararası Hukuk Bölümü'nden mezun olan Putin, Rusya'nın 2000-2008 yılları arasında Devlet Başkanlığı görevini yürüttü. Birleşik Rusya partisi lideri olarak 2000 yılında yapılan seçimlerde Gennadi Züganov'un genel sekreterliğini yürüttüğü Rusya Komünist Partisi'ni geride bırakarak %52,9'luk oy oranıyla devlet başkanı seçilmiştir. Seçimlerde Züganov % 29,2 oy oranıyla ikinci olmuştur.
2004 yılında yapılan seçimlerde ise %72 oyla tekrar devlet başkanı seçilmiştir. Döneminde, Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından ortaya çıkan ekonomik çöküş sonrası tekrar toparlayan Rusya ekonomisi hızlı büyüme rakamları yakalanmış, bununla birlikte ülkesinin bağımsızlığı yolunda çeşitli adımlar atılmış, merkezi otorite kuvvetlendirilmiş ve Rusya Silahlı Kuvvetleri'nde çeşitli modernizasyon uygulamaları başlatılmıştır. 4 Mart 2012 tarihinde yapılan seçimler sonucu %63,6 oyla Rusya Federasyonu'nun 3. kez devlet başkanı seçilmiştir
Vladimir Putin iktidardaki Birleşik Rusya Partisi'nin adayı olarak devlet başkanı seçilmiştir. Medvedev başkanlığındaki hükûmet de bu parti tarafından kurulmuştur. Ancak Putin ile Medvedev arasında önemli siyasi farklılıklar bulunmaktadır. Medvedev Sovyet dönemine hiçbir şekilde ilgi göstermezken, Putin pek çok kez Sovyet dönemini öven konuşmalar yapmıştır.
Ülkesindeki farklı siyasi eğilimleri uzlaştırmaya çalışan Putin genel olarak batıya düşman olmayan ama batıya karşı da Rusya'nın menfaatlerine öncelik veren, Post-Sovyet ve ulusalcı politikayla Rusya'ya yeni bir ivme kazandırmaya çalışmaktadır. Amacı komünist rejim olmadan Rusya'ya Sovyet gücünü tekrar kazandırabilmektir.
Bu nedenle komünistler tarafından eleştirilen Putin, liberal politika tabirini de pek kullanmadığı ve oligarklara savaş açtığı için de liberal kesimin saldırısına maruz kalmaktadır. Ancak iktidarı süresince ülkedeki ekonomik kalkınma halkın desteğini almasını sağlamıştır.
Uluslararası politikada eski Sovyet cumhuriyetlerine tekrar hakim olmakla suçlanan Putin, aslında sadece Rusların yoğun olarak yaşadığı ve tarihi eski Rusya olarak adlandırılan Doğu Ukrayna'da hakimiyet kurma çabasındadır. Buna sebep olarak da Rus nüfusun yoğun olduğu bu topraklarda Rusların güvenliğini temin etme amacında olduğunu belirtmiştir.