Yeni bedeller ödemeye gücümüz kalmadı

Mevcut ortamda orta ve uzun vadeli plan yapmakta zorlandıklarını söyleyen ASO Başkanı Ardıç, enflasyonla mücadelede toplumun büyük kesiminin bedel ödediğini vurguladı. Ardıç, “Başta sanayiciler olmak üzere kimsenin, ödenen bedellerin boşa gitmesine, her şeyin başa dönmesine dayanacak gücü de imkânı da kalmamıştır” dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Ferit PARLAK

Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, “Son bir hafta­da yaşanan gerginliğin, toplu­mumuzun tüm kesimlerinin tatmin olacağı itidalli bir anla­yışla son bulacağını ümit edi­yorum. Çünkü başta biz sana­yiciler olmak üzere hiç kim­senin, ödenen bedellerin boşa gitmesine, her şeyin başa dön­mesine dayanacak gücü de im­kânı da kalmadı” dedi.

Ardıç, “Ülkemiz ekonomisi 2024’te yüzde 3.2 büyüdü, an­cak sanayi tarafındaki büyüme yüzde 0.5 ile neredeyse yerin­de saydı. Büyümeyi sanayi üre­timi değil, özellikle iç talep ve inşaat sektörü gerçekleştirdi. Dezenflasyonist süreçte uygu­lanan politikaların biz sanayi­ciler üzerindeki etkisinin daha derin olduğu görülüyor. Oysa hepimiz biliyoruz ki istikrarlı ve sürdürülebilir kalkınma he­deflerimize ulaşmamızın te­mel itici gücü sanayi üretimi­dir” şeklinde konuştu.

“Üretim ekosistemi oluşturmalıyız”

Üretimin yeniden ivmelen­mesi için, rasyonel ekonomik politikalara ve yapısal reform­lara ihtiyaç olduğuna dikkat çeken ASO Başkanı Seyit Ar­dıç, “Rasyonel politikalar da yapısal reformlar da artık çok daha önemli. Özel sektör ve ka­mu iş birliği ile daha güçlü bir sanayi ekosistemi oluşturma­mız gerekiyor” dedi.

“Etkinlik kalıcı çözümlerle artırılmalı”

Bununla birlikte özellikle yüksek enflasyon, finansma­na erişim zorlukları ve küresel tedarik zincirlerindeki aksak­lıkların da yakından takip edil­mesi gerekliliğinin altını çizen Ardıç, bu noktada sanayimizin ihtiyaç duyduğu destek siste­minin etkinliğinin artırılması­nı ve kalıcı çözümler üretilme­sini talep etti.

Ardıç, “Mevcut konjonk­türe rağmen büyüme rakam­ları umut verici, ancak sür­dürülebilir ve dengeli bir bü­yüme için; yatırım ortamının iyileştirilmesi ve finansmana erişimin kolaylaştırılması ül­kemizin uzun vadeli büyüme potansiyelini artıracaktır” açıklamasını yaptı.

Uzun süredir devam eden enflasyonla mücadele prog­ramının getirdiği yüksek faiz maliyetlerinin yatırım iştahı­nı azalttığını kaydeden ASO Başkanı Ardıç, “Mevcut or­tamda orta ve uzun vadeli plan yapmakta zorlanıyoruz. Sana­yici için yatırım, gelecek için atılan stratejik bir adımdır. Yatırım, biz sanayicilerin ok­sijenidir. Her sanayici doğru tercihler noktasında yatırım yapmak ve büyümesini buna göre geliştirmek zorundadır” şeklinde konuştu.

“Yatırımda zorlanıyoruz

Yatırımların gayrisafi milli hasıla içindeki payının azaldı­ğına da vurgu yapan Ardıç, “Bu noktada iş dünyasının uzun ve orta vadeli, dengeli bir strateji belirleyebilmesi için makroe­konomik istikrarın ve güvenin sağlanması şarttır” dedi.

“Gücümüz kalmadı”

Son iki yıldır makroeko­nomik istikrarın sağlanması amacıyla rasyonel politikalar uygulandığını kaydeden Ar­dıç, şunları söyledi: “Özellikle enflasyonla mücadele için baş­ta biz sanayiciler olmak üzere toplumun büyük kesimi bedel ödüyor. En büyük umudumuz ise zorlu geçeceğini bildiğimiz 2025 yılının ardından; yatırım, üretim, istihdam ve ihracatı­mızın artarak ekonomimizin güçlenmesidir. Güven ortamı­nın tesis edilmesi ve belirsiz­liklerin ortadan kalkması, eko­nomimizin dengeye gelmesi­nin temel şartıdır.”

Ardıç, “Son bir haftada ya­şanan gerginliğin, toplumu­muzun tüm kesimlerinin tat­min olacağı itidalli bir an­layışla son bulacağını ümit ediyorum. Çünkü başta biz sa­nayiciler olmak üzere hiç kim­senin, ödenen bedellerin boşa gitmesine, her şeyin başa dön­mesine dayanacak gücü de im­kânı da kalmamıştır. Unutma­yalım hepimiz aynı gemideyiz. Tek bir vatanımız var ve Ulu Önderimiz Atatürk’ün ilkeleri doğrultusunda ülkemizi par­lak bir geleceğe taşımak hepi­mizin sorumluluğudur” şek­linde konuştu.

“Umut ışığı sönmemeli”

Ardıç, “Cumhurbaşkanı Yar­dımcımız Sayın Cevdet Yıl­maz’ın koordinatörlüğünde­ki ekonomi yönetimimize olan güvenimiz tamdır. Uygulanan rasyonel politikalarla enflas­yon hedeflerimize yaklaşır­ken, makroekonomik istikrara ulaşma yolunda bir umut ışığı belirmiştir. Geçen haftaki ge­lişmelerin ardından konomi yönetimimizin, piyasalardaki hasarı onarmak, dalgalanma­ları yumuşatmak ve güveni te­sis etmek yönünde attığı adım­ları yakından takip ediyoruz. En büyük temennimiz, son iki yıldır uygulanan rasyonel poli­tikalar sonucunda makroeko­nomik hedeflerimize ulaşma yolunda tünelin ucunda gördü­ğümüz umut ışığının devam et­mesidir” dedi.

“AB’nin Türkiye’ye daha fazla ihtiyaç duyması, fırsattır”

Son gelişmelerin, Avrupa’nın Türkiye’ye daha fazla ihtiyaç duyacağını gösterdiğini dile getiren ASO Başkanı Seyit Ardıç, “Güvenlik, ticaret, enerji ve göç gibi alanlarda Türkiye’nin stratejik konumu, Avrupa için vazgeçilmezdir. İlişkilerin geleceği, tarafların ortak çıkarlarını dengeleyerek hareket etmesine bağlı olacaktır.

En başta da Avrupa Birliği (AB), iyi niyet göstergesi olarak uzun zamandır devam eden vize sorununu çözmeli ve Gümrük Birliği’ni revize etmenin yolunu açmalıdır” dedi. Ardıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “ABD-AB ittifakında neredeyse 100 yıllık bir paradigmanın değişimine şahit oluyoruz. Trump yönetimi, Rusya ile doğrudan barış müzakerelerine girerek Avrupa’yı sürecin dışında bırakırken, bu hamle başta AB ülkeleri olmak üzere birçok bölgede büyük bir tedirginlik yaratıyor.

ABD’nin Avrupa’dan uzaklaşması, kıtanın güvenlik mimarisinde köklü değişimlere neden olabilir. Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagard’ın ifade ettiği gibi Avrupa, ‘bağımlılıklarının kırılganlığa dönüştüğü bir süreci’ yaşıyor. Avrupa’da siyasi ve ekonomik dengelerin hızla değiştiği bir dönemde Türkiye’nin kritik bir rol oynayabileceğini düşünüyorum."

“Kurbağanın gözü patlayacak”

Merkez Bankası’nın politika faizini son üç ayda 750 baz puan indirdiğine, ancak bu indirimlerin ticari kredi faizlerine yansımadığına dikkat çeken ASO Başkanı Seyit Ardıç, “Bu süreç daha da uzarsa reel sektörün ayakta kalabilmesi iyice zorlaşacaktır. Tabiri caizse, dereye su gelene kadar kurbağanın gözü patlayacaktır” diye konuştu.

“Ekonomik bağımsızlığın çarelerini aramalıyız”

Türkiye’nin küresel piyasalara yüksek derecede entegre ve enerji başta olmak üzere kritik bazı hammadde ve ürünlerde dış tedarikçilere bağımlı olduğunu da vurgulayan Ardıç, “Yeni bir dünya düzeni şekilleniyor. Biz de küresel arenada son derece etkili olmanın ve ekonomik bağımsızlığımızı tam olarak elde etmenin çarelerini aramalıyız. Ülkemizi daha güçlü ve alternatifsiz kılacak adımları atmak zorundayız” dedi.

Ardıç'a göre, "Jeopolitik konumumuz itibarıyla Avrupa ve Asya’nın lojistik üssü haline gelebilecek, eşsiz bir potansiyele sahibiz.”

Kaynak: DÜNYA - İSTANBUL